Türkiye dünyanın 5 kıtasından, 120 ülkesinden 750 çocuğu ağırlıyor. Türkçe Olimpiyatları, bir çığ gibi büyüyerek dünyanın sayılı organizasyonlarından birisi haline geldi. Dünyanın dört bir tarafında faaliyet gösteren Türk okulları, Ahmet Yesevi'nin erenlerinin yolunu takip ediyor, Türkiye'nin dünyadaki yeni elçilerini yetiştiriyor. T ürkçe ile dünyaya sevgi ve barış umutları yayılıyor. Bu sene Anadolu'da 11 şehir sevgi halesi ile buluşacak. 8. Türkçe Olimpiyatları Tertip Komitesi Başkanı, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Sağlam ile konuştuk. ** Türkiye dışındaki ülkelerde Türk okulları açılması fikri nasıl ortaya çıktı? Orta Asya'daki Türk devletleri bağımsızlıklarını aldıktan sonra, bu ülkelerle Türkiye'nin ilişkilerinin geliştirilmesi için buralarda bir yabancı dil ve kendi dillerinde eğitim veren Türk okullarının açılması fikriyle başladı. ** Türkçe Olimpiyatları fikri nereden doğdu? Moldova'da, halen görev yapan bir öğretmenin fikri olarak doğdu. Türkçe öğrenmeyi teşvik eden bir yarışma düzenlenmesi amacıyla ortaya çıktı. ** Neden bu çocuklara Türkçe öğretiliyor? Nasıl bizim ülkemizde ve diğer birçok ülkede İngilizler'in, Fransızlar'ın, Almanlar'ın okulları varsa ve öncellikle kendi dillerini öğretmek suretiyle eğitim yapıyorlarsa, Türk okulları da benzer bir nitelik taşıyor. TÜRKÇE EVRENSEL BİR DİL OLUYOR ** Olimpiyatların Ankara ve İstanbul dışına yayılması düşünülüyor mu? Bu sene 11 şehre yaydık. İzmir, Bursa, Manisa, Denizli, Gaziantep, Kahramanmaraş, Erzurum, Trabzon, Samsun, Kayseri, Antalya'ya gidecekler. Yalnız bu sene yarışanlar değil, geçmiş senelerde derece alan bazı yıldızları da getirdik, onlar da etkinliklere katılacaklar. ** Türkçe Olimpiyatları'nın hedefi nedir? Aslında tek hedefi var: Bir sevgi, bir barış dili olan Türkçe'nin etrafında bu dili öğrenenleri bir araya getirmek. Çünkü Türkçemiz giderek evrensel bir dil haline geliyor. Hoşgörü, sevgi, barış dili derken bir bilim dili olarak, bir evrensel dil olarak Türkçe'nin gelişmesine katkıda bulunuyor. İkincisi ülkemizi tanıtıyor. Çocukluk, gençlik çağında öğrenilenler hatıralarda hiç unutulmaz. Bir Türkiye sevgisi oluşuyor. YUNUS EMRE ENSTiTULERi DE OLiMPiYATLARDA ** Bu sene diğer senelerden farklı bir organizasyon mu olacak? Biz bu gençlerin mümkün olduğu kadar Türkiye'den döndükleri zaman da bir nevi elçileri olmalarını istiyoruz. 15 güne yakın Türkiye'nin çeşitli yerlerini, özellikle İstanbul'u gezme imkânı buluyorlar. Türkiye'nin en güzel yerlerini göstermek istiyoruz, döndükleri zaman arkadaşlarına anlatsınlar diye. Geçen seneye kadar bu öğrencilerin arasında üniversite öğrencileri yoktu, daha çok lise son sınıfa kadar öğrenciler katılıyordu. Üniversitede okuyan ve Türkçe öğrenenleri de dahil ettik, Yunus Emre Enstitüleri'nde okuyan, Türkçe öğrenenlerin de olimpiyatlara katılması sağlandı. Amerikan Kültür, İngiliz Kültür gibi artık bizim de Yunus Emre Enstitülerimiz var. Bosna- Hersek'te, Arnavutluk'ta, Mısır'da açıldı, bu olimpiyatlara ilk defa bu enstitülerden de öğrenciler katılacak. Okulların etkisi yeni yeni anlaşıldı ** Türkiye'nin sorunlu olduğu ülkelerde bu okulların olması, yaşanan sorunların aşılmasına da katkı sunuyor mu? Zaman zaman başlangıçta yanlış anlaşılmalar olmuş, büyükelçilerimiz bu çocuklara yardımcı olmaya yanaşmamış. “Bunlar Fethullah Gülen'in okullarıdır, dincidir” gibi söylemlerle bu okullar dışlanmış, mezuniyet törenlerine davet edilen büyükelçiler bu törenlere dahi katılmamışlar. Sonra, o çocuklar kendilerinin giremediği yerlere girecek kadar hatır sahibi olunca yanlarına gelmeye başlamışlar. Ancak zamanla bu okulların o ülkelerde yarattıkları etkinin farklına varılabildi. Kolombiya'da Hasan var. Gaziantepli, Dil Tarih İspanyolca Bölümü'nü bitirmiş, iş aramak için Kolombiya'ya gitmiş, tek başına orada bir okul kurmuş. Bir Katolik Üniversitesi'nin rektörü ile öğle yemeğine bizi davet etti. Soyadını Türk olarak almış. “Neden Türk soyadını aldın” diye sorduk. “Latin Amerika'da, kaybolmayayım diye Türk soyadını aldım” dedi. Tek başına gitmiş, çok güzel bir okulun yöneticisi. Kenya Milli Eğitim Bakanı'nın çocuğu Türk okulunda okuyor ** Bu okullar ülkelerin en prestijli okulları arasına giriyor. Kesinlikle, bu okullar fevkalâde başarılı. Mesela Kenya'ya gittim, orada 4-5 sene evvel okullar kurulmuş, okulda mezuniyet töreni vardı, Kenya Milli Eğitim Bakanı da yanımda oturuyor. “Okulların başarısı nasıl” diye sordum, “Burada 70 senelik İngiliz okulları var, şu anda onları geçtiler. 70 sene önce kurulan İngiliz okullarından daha başarılılar, onun için benim çocuğum da burada okuyor” dedi. ** Bu başarının sırrı nedir? Bu başarının sırrı öğretmenler. Çok inançlı çalışıyorlar. İnsanlara “ders çalış” diyebilirsiniz, tavsiye kolaydır, ama örnek olmak zordur. Bu çocuklar gerçekten çok örnek insanlar. 4 bekâr öğretmen Macaristan'a gitmiş, ev tutacaklar, kimse ev vermiyor. Bir kadın evini kiraya veriyor, birkaç ay sonra onların ne kadar örnek insanlar olduğunu görüyor, geliyor kirayı azaltıyor, 6 ay sonra da kira almamaya başlıyor. RÖPORTAJ: Seda ŞİMŞEK / ANKARA - BUGÜN