CHP Grup Başkanvekili Levent Gök'ün, Meclis'te yaptığı basın toplantısına katılan Alaaddin Ercan adlı bir vatandaş, Ankara Sincan'da ailesinden 21 kişinin IŞİD'e katıldığını ve bunlardan 5 kişinin öldüğünü açıkladı. Otobüslerle insanların gidip geldiğini ve sınırların açık olduğunu anlatan Ercan, devletin kendisine yönelik tehditlerden dolayı koruma verdiğini söyledi. Ercan, "Sincan'da insanların beyinlerini yıkıyorlar. Kimse ilgilenmiyor. Kelleme ödül koymuşlar. Öz kardeşlerim beni tehdit ediyorlar." dedi.

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Sözlerinin başında hayatını kaybeden sanatçı Kayahan için başsağlığı dileyen Gök, "Türk ulusunun başı sağ olsun" dedi. Yaşam odalarının yapılmasının iş güvenliği paketine girdiğini belirten Gök, CHP'nin ısrarı üzerine maden ocaklarında yaşam odalarının kurulmasına karar verildiğini söyledi. İş güvenliği paketinde parti olarak pek çok çekinceleri bulunduğunu dile getiren Gök, iktidar partisinin CHP'nin önerilerini dikkate almasını istedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasındaki tartışmaya değinen Gök, Gökçek'in yeni bir ucube heykel yaptığını ifade etti. Twitter'da kendisine yönelik söylemler sebebiyle tazminat davası açtığını hatırlatan Gök, yüzlerce kişinin bu nedenle mahkemelerde süründüğünü vurguladı. Gök, "Eğer haysiyetli isen Bülent Arınç hakkında dava açarsın. Şerefin, haysiyetin için Bülent Arınç hakkında dava açman için sana bir hafta süre veriyorum. Eğer dava açmazsan senin haysiyetin, şerefin, onurun konusunda artık söyleyeceğin hiçbir konu kalmaz, bir hafta süre. Ya haysiyetlisin ya değilsin. Lafını yeme, çünkü o lafını sana yedireceğim. Eğer dava açmazsan bütün iddiaları ortaya dökeceğiz." diye konuştu.

Şehit edilen savcının taziye evine giden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tutumunu da eleştiren Gök, "Genel Başkanımız yalnız gidiyor, Cumhurbaşkanı korumalarla, miting gibi bir kalabalıkla gidiyor. Bunlar dini her yönden siyasete alet ediyorlar. Şehidin cenazesini siyasete alet etmekten çekinmiyorlar." şeklinde konuştu.

Elektrik kesintisinin hala sebebinin açıklanmadığını dile getiren Gök, iktidarın terör üzerinden CHP'ye çamur atmaya çalıştığını vurguladı. "Göz göre göre savcının şehit olmasına neden oldunuz. Bir savcıyı koruyamadınız, sahip çıkamadınız. Utanmadan başarılı bir operasyon diye söylediniz, herkes ölmüş, operasyon başarılı." diyen Gök, terör saldırısı üzerinden avukatlara saldırıldığını kaydetti.

Teröristin kamufle olmak için her türlü yola başvurabileceğine dikkat çeken Gök, "Senin istihbaratın, güvenlik güçlerin ne iş yapar? Suçu senin MİT'inde arayacaksın. Güvenlik güçlerin, istihbaratın ne işe yarar? Ülkede güvenlik zaafiyeti var. Ülke bu karanlık tabloyu elbet aşacak." şeklinde konuştu.

Şehit savcının cenaze töreninde uygulanan akretideyi de eleştiren Gök, "Orası Allah'ın evi. Cami avlusuna girişi Başbakan yasaklıyor. Ey Başbakan neyin talimatını veriyorsun? Allah'ın evine girmeyi de sen mi planlayacaksın?" ifadelerini kullandı. Cami avlusunda akredite uygulamasının 12 Eylül'de bile olmadığını belirten Gök, bunun dinde de yeri olmadığını kaydetti. Böyle bir sansürü dünyanın hiçbir yerinde bir başbakanın dillendirmesinin mümkün olmadığını kaydetti.

Meclis'ten ortak bir dille terörü lanetleyecek bir metin çıkmadığını anlatan Gök, CHP'nin iki defa yaptığı bu çağrıya cevap gelmediğini söyledi. Terörü ayrım gözetmeden kimden gelirse gelsin lanetlediklerini ifade eden Gök, iktidarın hesap vermesini istedi.

IŞİD'E KATILIMLAR

IŞİD'in Türkiye'nin içinde olduğunu, her yerde olduğunu anlatan Gök, IŞİD'e katılımların devam ettiğini ve ailelerin perişan olduğunu ifade etti.

Alaaddin Ercan adlı bir vatandaş ise Sincan'da ailesinden 21 kişinin IŞİD'e katıldığını ve bunlardan 5 kişinin öldüğünü açıkladı. Otobüslerle insanların gidip geldiğini ve sınırların açık olduğunu anlatan Ercan, devletin kendisine yönelik tehditlerden dolayı koruma verdiğini söyledi. "Çoluk çocuk sabaha kadar nöbet bekliyoruz." diyen Ercan, "Sincan'da insanların beyinlerini yıkıyorlar. Kimse ilgilenmiyor. Kelleme ödül koymuşlar. Öz kardeşlerim beni tehdit ediyorlar. Bunlar da benim senin gibi insanlardı, mantar gibi türüyorlar. Ailemden kimseyi devlet düşünmedi. Her bombardımanda cesetlere bakıyorum. Bir sürü böyle aile var, hepsi korkuyorlar, söylemiyorlar. Öldürülmüş halde bir resim olarak geçip gidiyorlar. IŞİD konusunda Diyanet fetva vermiyor. Eğer insan kesmek doğru ise biz de katılalım. Şu an iki erkek kardeşim ve bacım IŞİD'de. Emniyet çağrı üzerine koruma verdi. 8 sene önce Hizbul Tahrir olarak başladılar. İki sene içinde tek tek gittiler, sona aile olarak gittiler." şeklinde konuştu.