CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, İç Güvenlik Paketi kanunlaşmadan ilk provasının, İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın emriyle şehir halkına karşı yapılmak istendiğini iddia etti. Vali Toprak’ın, göreve başladığı günden bu yana hem şehir halkıyla hem de yerel yöneticilerle problemleri olduğunu söyleyen Moroğlu, açıklamasında şunları kaydetti: "Valilik kararında, ‘Siyasi partiler, sendikalar, dernekler ve sivil toplum örgütleri başka bir siyasi parti, sendika, dernek ve sivil toplum örgütüne ait bina önünde basın açıklaması yapamazlar. Basın açıklaması yapmak amacıyla herhangi bir yer ve noktadan başka bir yere kamu düzenini bozacak şekilde gösteri amaçlı toplu yürüyüş yapılamaz. Basın açıklaması esnasında el ile taşınabilir megafon vb. cihazlar haricinde ses yükselten cihazlar kullanılamaz, bu amaçla sabit platform kurulamaz. Valilik ve kaymakamlık binaları, adliye binaları, il/ilçe emniyet müdürlüğü binaları, polis merkezi amirlikleri, askeri bina ve tesisleri ile ceza infaz kurumlarının içerisi, önü ve çevresinde, eğitim-öğretim kurumları, hastane ve sağlık kuruluşları ile ibadethanelerin içerisinde ve çevresinde eğitimi, sağlık hizmetlerini ve kişilerin ibadetlerini engelleyecek şekilde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının içerisinde, genel yollar, şehirlerarası karayolları ile cadde ve sokaklar üzerinde yaya ve araç trafiğini engelleyecek şekilde, halkın günlük yaşamını zorlaştıran ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılamasını engelleyici nitelikte basın açıklamaları yapılamaz.’ denilmektedir. Bu yasakların, 12 Eylül faşist darbesi sonrası uygulanan sıkıyönetim yasaklarından farkı yoktur, hattâ daha ağırdır. AKP’nin binaları önünde zaman zaman yapılan demokratik protesto eylemlerinden rahatsız olan Vali Toprak, iktidarın verdiği talimatla İzmir’de sıkıyönetim ilan etmektedir."

Bu genelgenin, düşünce ve ifade özgürlüğünü belirleyen 2191 sayılı kanuna, Anayasa’ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu savunan CHP Milletvekili Moroğlu, "Özgürlüklerin sınırı, genelgelerle belirlenemez. Vali, suç işlemektedir. İzmir’in çağdaş, aydınlık, özgürlüğüne düşkün halkından rahatsız olduğunu tahmin ettiğimiz İzmir Valisi, bu kentin valisi gibi değil, iktidarın memuru gibi davranarak İzmir halkını baskı altına almak istemektedir. Demokrasi sevdalısı İzmir halkını, bu yasaklar yıldıramaz. İzmir’den birçok vali geldi geçti. Kimi vali şefkatiyle, hizmetiyle sevildi, Vali Toprak ise sıkıyönetim ilan eden zalim vali olarak hatırlanacaktır." dedi.