Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kahramanmaraş birinci sıra milletvekili adayı ve RTÜK eski üyesi Ali Öztunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1 Kasım seçimleri öncesi yeniden meydanlara inecek olmasını eleştirdi.

Cumhurbaşkanı’nın dün İstanbul Yenikapı'da gerçekleştirilen 'Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses' mitinginde 550 milletvekili istediğini hatırlatan Öztunç, "Kimin nereye oy vereceğine Cumhurbaşkanı karışamaz. Milli iradenin nasıl tecelli edeceğine Cumhurbaşkanı karışamaz. Cumhurbaşkanı kaçak sarayında oturacak, vatandaş gidip oyunu verecek." dedi.

Sabah kahvaltısında gazetecilerle bir araya gelen CHP Kahramanmaraş birinci sıra milletvekili adayı ve RTÜK eski üyesi Ali Öztunç, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meydanlara inmesinin Türk demokrasisine çok büyük darbe vurduğunu ifadeden Öztunç, "Sayın Cumhurbaşkanı dün düzenlenen ‘mitingde 550 milletvekili istiyorum’ diyor. Kimin nereye oy vereceğine Cumhurbaşkanı karışamaz, milli iradenin nasıl tecelli edeceğine Cumhurbaşkanı karışamaz. Cumhurbaşkanı kaçak sarayında oturacak, vatandaş gidip oyunu verecek. Meydanlara düşüyor Cumhurbaşkanı tekrar. Cumhurbaşkanı'nın görevi toplumu birleştirmektir, ayrıştırmak değildir. Bugüne kadar hiçbir cumhurbaşkanı bunu yapmadı, maalesef şimdiki cumhurbaşkanı yapıyor. Bu Türkiye demokrasisine çok büyük darbe vuruyor. Türkiye demokrasisini sıkıntıya sokuyor." diye konuştu.

7 Haziran Genel Seçimleri sonrası birilerinin düğmeye bastığını, asker ve polislerin şehit edildiğini anımsatan Öztunç, bunun sorumlusunun AK Parti iktidarı olduğunu savundu.
Erdoğan’ın Türkiye’yi yeni bir seçime götürmeyi o günden düşündüğünü aktaran Öztunç şöyle konuştu: "7 Haziran'da bir seçim yapıldı, vatandaşlarımız sandığa gittiler, oylarını kullandılar, milli irade tecelli eti yani. Halkımız 'tek başına iktidar olamaz' dedi, 'biz yorulduk tek başına iktidardan' dedi. 'Tek başına iktidarın yaptığı yanlışlar var, bir diktatörlüğe doğru gidiyoruz' dedi. 'Başkanlık sistemi asla kabul edilemez' dedi ve Adalet ve Kalkınma Partisi'ni aşağı indirdi. Ama bu birilerinde rahatsızlık yarattı. Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve ekibi az da olsa bunu kabullendi. Bu noktada koalisyon görüşmeleri yapıldı ama maalesef AKP’nin eski genel başkanı, şimdi tarafsız olması gereken, tüm partilere eşit mesafede olması gereken sayın Cumhurbaşkanı bunu kabul edemedi. Türkiye’yi yeni bir seçime götürmeyi o günden düşündü, bu açık ve net görülüyor. Bunun için de Türkiye’de bir yerlerden birileri düğmeye bastılar, her şey güllük gülistanlık iken, kardeş kavgası bitmek üzereyken, barış var iken birileri düğmeye bastı ve gencecik fidanlar tekrar toprağa düşmeye başladı. İnsanlarımız maalesef ölüyorlar, askerlerimiz, polislerimiz şehit ediliyorlar. Bütün bunların sorumlusu bugünkü AKP iktidarıdır."

MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ’YE 'HAYIRCI HOCA' BENZETMESİ

Konuşmasında, MHP lideri Devlet Bahçeli'ye 'Hayırcı hoca' benzetmesinde bulunan Öztunç, şöyle konuştu: "CHP Genel Başkanı Kemal Kılçdaroğlu tüm iyi niyetiyle, 'birleştirici, uzlaştırıcı tavrıyla bir koalisyon hükümetine varız' dedi. Gerekirse MHP’nin Genel Başkanı sayın Bahçeli'ye teklifte bulundu, 'gel sen başbakan ol' dedi, 'tekrar seçime gitmeyelim' dedi. Ama sayın Bahçeli her şeye olduğu gibi ona da 'hayır' dedi maalesef, sayın Bahçeli biliyorsunuz akademisyendir, doktordur, benim de mezun olduğum Gazi Üniversitesi'nin hocalarındandır. Okullarda biliyorsunuz sıfırcı hocalar vardır. Sayın Bahçeli de hayırcı hoca, her şeye hayır diyor. Ne dense, 'seçim yapalım' dedi kendisi sonra 'seçime hayır' dedi. Koalisyon kurulsun hayır, koalisyona dışarıdan destek ver hayır, her şeye hayır ve bu birilerinin ekmeğine yağ sürdü. Yeniden bir seçim kararı alındı, biz de düştük yollara."

"İKTİDAR VE AKP ÖLDÜRMEK İÇİN HER ŞEYİ YAPIYOR"

Türkiye’de baskı ortamı oluşturulduğunu, Ak Parti iktidarının muhaliflere düşman gözüyle baktığını kaydeden Öztunç, "Gezici firması son zamanların en popüler anket firmasıdır. Yaptığı anket hem 7 Haziran’da başarılı çıkmıştı hem de sonrasında yaptığı anketler gerçekten AKP’de bir erime olduğunu gösteriyor, doğruyu yansıtıyor. Bu tabi birilerini rahatsız ediyor, ‘bana kim karşı çıkıyorsa, kim benim muhalifimse o benim düşmanım’ diye bakıyor, iktidar ve AKP. Onu öldürmek için de her şeyi yapıyor. İş adamı eğer en ufak ses çıkarsın iktidar partisine hemen maliyeciyi gönderiyor, gazeteci bir yazı yazsın ya hapse giriyor ya gazetesi basılıyor. Öğretmen, memur, doktor, devlette çalışan herhangi birisi bir yerde bir yorumda bulunsun hemen sürgün oluyor. Türkiye’de şu anda tam anlamıyla bir baskı var. Bu baskının bitmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.