Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Cumhurbaşkanımızı dinlediler, Başbakanımızı dinlediler, şimdi bizleri dinliyorlar başbakan olarak." dedi.

Ahmet Davutoğlu, partisinin 4 Eylül Kapalı Spor Salonu’nda yapılan 5. Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Çözüm süreciyle birlikte provokasyonların da başladığını söyleyen Davutoğlu, "Tam 2013’ün Mayıs'ında çözüm süreci gereği bütün silahlı unsurlar Türkiye dışına çıkacakken, Gezi olayları provokasyonu başladı. Arkasından paralel çetenin provokasyonları, 17-25 Aralık’ta… Arkasından daha nice tezgahlar.. Cumhurbaşkanımızı dinlediler, Başbakanımızı dinlediler, şimdi bizleri dinliyorlar başbakan olarak. Dışişleri Bakanlığı'na kumpas kurdular. Onun karşısında eğer bu millet tekrar 90'lı yılların faili meçhullerine, 90'lı yılların o acılarına, Başbağlar’ına, Madımak’ına geri dönmemişse, bu millet bir ve beraber olarak omuz omuza vermişse bunun arkasında AK Parti kadroları vardır." diye konuştu.

Bugünlerde tekrar büyük bir gayret içinde milli birliğin sağlanması yönünde çözüm sürecine büyük ivme kattıklarını söyleyen Davutoğlu, "Buradan bir kez daha bütün partilere çağrıda bulunuyorum. 6-7 Ekim provokasyonları yapıldı. Sırf AK Parti kendi içinden bir cumhurbaşkanı çıkardıktan, olağanüstü kongrede olağanüstü bir coşkuyla yeni bir döneme, ikinci hamle dönemine başlarken, Kobani’yi bahane eden teröristler, Doğu ve Güneydoğu’da büyük bir kaos çıkarmaya çalıştılar. Onların karşısında da dimdik durduk. Şimdi bütün partiler, özellikle HDP ve onunla irtibatlı çevrelere sesleniyoruz; silahlı bütün unsurlar bu topraklardan çekilmeli ve şiddet dili derhal terk edilmelidir. İnşallah bütün bu provokasyonlar aşılacak ve çözüm süreci nihai kardeşlik projesi olarak başarıya ulaşacak. Bütün silahların bırakılması, terk edilmesi üzerinden demokratik siyasete geçiş iradesine dayalı bir çözüm süreci istiyoruz. Yoksa bir taraftan ‘çözüm süreci ‘diyeceksiniz, sonra 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi yine şiddete, tahrike çağrı yapacaksınız. Buna kesinlikle izin vermeyiz."

"EY KILIÇDAROĞLU, HALKI SOKAĞA ÇAĞIRACAĞINA SANDIĞA ÇAĞIR"

İç güvenlik reform paketiyle ilgili de konuşan Davutoğlu, "İç güvenlik reform paketi Meclis’e sunuldu diye bakıyorsunuz, bütün o birbirleriyle ihtilaflı muhalefet partileri aynı çizgide buluştular. Hepiniz 6-7 Ekim olaylarında televizyonlara yansıyan sahnelere şahit oldunuz. Yakılan binalar, yıkılan evler, iş yerleri, devlet binaları, Kur'an kursları, her türlü vandalizmin yaşandığı olaylar. Gencecik çocukların apartmanlardan atıldığı o sahneler. İşte o sahnelerden sonra biz 62. Hükümet olarak, AK Parti hükümeti olarak, derhal tedbir almayı gerekli gördük ve bu paketi hazırladık. Özgürlüklerin teminatı için güvenliğin ve huzurun sağlanması yönünde bir paket. Şimdi hepsi buna karşı çıkıyor. Kılıçdaroğlu halkı direnmeye çağırıyor. Halkla birlikte olamadığı için sandığa giderken cesaret bulamadığı için direnmeye çağırıyor. Halkı sokağa çağıracağına ey Kılıçdaroğlu, halkı sandığa çağır. Kendilerine de sandığa güvenleri olmadığı için halkı sokağa çağırıyor."

"CHP TİLKİLERİN GÖLGESİNDE SİYASET YAPIYOR, BUGÜNÜN TİLKİSİ DE PARALEL ÇETE"

Davutoğlu, şöyle devam etti: "Biz AK Parti hareketi içinden 2 cumhurbaşkanı, 3 başbakan, 4 Meclis başkanı çıkardık, 3 genel seçime, mahalli seçimlere ve referandumlara gittik ama hep sandığa inandık, millete inandık. Hiç AK Parti'den 'sokağa çıkın' ya da 'şu veya bunun karşısında direnin' diye bir çağrı duydunuz mu? Duymazsınız. Çünkü AK Parti millete güvenir, sandığa güvenir ama en önemlisi kendisine güvenir. Gölgesi kendisinde olan yiğittir AK Parti. Biz, tilki gölgesine sığınmayız. Ama CHP tilkilerin gölgesinde siyaset yapıyor. Bugünün tilkisi de paralel çete. Aşık Veysel’in deyişiyle 'yiğit olan tilki gövdesine sığınmaz’ ey Kılıçdaroğlu, çıkar millete sığınır, millete."

İç güvenlik reform paketine karşı çıkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye seslenen Davutoğlu, “Kobani olayları olduğunda ‘devlet nerede?’ diye sormuştun. İşte bu reform, devletin Türkiye’nin her yerinde olduğun gösteren, özgürlükleri de koruyan bir reform. Neden karşı çıkarsın.” ifadelerini kullandı.

"TARİHİ FIRSATIN EŞİĞİNDEYİZ"

HDP’nin de bir taraftan çözüm sürecinden bahsettiğini bir taraftan da halkı tekrar tahrik etmeye dönük demeçler verdiklerini kaydeden Davutoğlu, “İşte tarihi bir fırsatın eşiğindeyiz. Çözüm sürecine samimiyetle inananlar, derhal silahları terk edip, demokratik siyasetin önünü açmak durumundalar. Biz Türkiye’de her şeyin demokrasi yoluyla çözüleceğine inanıyoruz. Hiçbir zaman demokrasi dışı yöntemlere pabuç bırakmadık, bırakmayız. Sadece ve sadece milli iradeyi hakim kılarız. Onun için Sivas Kongresi bizim şiarımızdır. Onun için milli iradeyi hakim kılmak, Sivas Kongresi’nden beri Türk demokrasisin ruhudur. Biz bu mücadeleyi kararlıkla göstereceğiz. Kılıçdaroğlu, tam o konuşmayı yapıp halkı tahrik ederken, Pensilvanya’daki zat da New York Times’da bir makale yayınladı. O da aynı şeyi söyledi; o da Türkiye’de herkes baskı altında’ dedi. Başörtüsü üzerinden 28 Şubat’a itaate çağrıda bulunanlar şimdi AK Parti iktidarını otoriterlikle eleştiriyorlar. Biz bir tek otorite tanırız o da millet." ifadelerini kullandı.