Milli İttifak liderlerinden Mustafa Destici, medyaya yönelik bir operasyonun sadece medyayı susturmakla kalmayacağını belirterek, bunun topyekun bir milleti sindirmek manasına geldiğini söyledi.

SP ve BBP'nin oluşturduğu Milli İttfak Liderleri Mustafa Kamalak ve Mustafa Destici, Sakarya'da Reisoğlu Tesisleri'nde yerel medya temsilcileriyle biraraya geldi. Kamalak ve Destici toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin 'sosyal medyada yer alan ve özgür basına yönelik operasyon yapılacağını' sorması üzerine Destici, bunun gerçek olmadığını ümit ettiğini belirtti. Destici, ancak Türkiye'de her an herşeyin olabileceğini vurgulayarak, Anayasa'nın askıya alındığını, yasaların uygulanmaz bir durumda olduğunu savundu. Özgür medyayı susturma hadisesinin sadece medyayı susturma anlamına gelmediğinin altını çizen Destici, "Medyayı susturmak muhalefeti susturmaktır ve topyekun bir milleti sindirmektir. Bu asla hukuki bir karar olarak algılanmaz. Tamamen iktidarın bir hesap sorma öç alma hareketi olarak tanımlanır." diye konuştu.

MEDYAYI SUSTURMAK İÇİN DARBECİLERE ERGENEKONCULARA SARILDILAR

Bu operasyon için Ergenekon, Balyoz ve Kafes davaları ile zemin oluşturulacağını, duyulanın bu olduğunu dile getiren Destici, iktidarın hangi dönemde kim işine lazımsa onu kullandığını savundu. Destici, iktidarın kullandığını daha sonra attığını, yenisini aldığını öne sürerek, şöyle konuştu: "Şu anda da darbecilere, Ergenekoncularla 'denize düşen yılana sarılır misali' onlara sarılmış vaziyetteler. Onlarla bir süreç götürmeye çalışıyorlar. Ama bu durum sırf darbe olmasın diye, milli irade hakim olsun diye, Türkiye daha ileri demokrasiye kavuşşun, basın hürriyeti tam olarak sağlansın diye oy veren kesimi ciddi anlamda rahatsız etmiştir. Dış dünyada da Türkiye'yi itibarsızlaştıracak ve yalnızlaştıracaktır. Bundan herkesin uzak durmasını tavsiye ediyorum. "

TOPLUM GERÇEĞİ BATAKLIĞA SAPLANMIŞ İKTİDARDAN MI ÖĞRENECEK BU MÜMKÜN MÜ?

Mustafa Kamalak ise, medyanın alabildiğine özgür olması, tabiri caizse 'koltuğun altlarına, halıların altlarına' bakabilmesi gerektiğini söyledi. "Toplum gerçekleri bataklığa saplanmış iktidar sahiplerinden mi öğrenecek, bu mümkün mü?" diye soran Kamalak, topluma gerçekleri anlatma yeteneğine sahip olan kurumun medya kurumu olduğunu olduğunu ifade etti. Kamalak, şunları kaydetti: "Bu arada medyada oto kritik yapmalı. Dürüst, gerçekleri kamuoyuna olduğu gibi anlatmalı. Aksi halde hem görevini yapmamış olur, hem temsil ettiği topluma haksızlık etmiş olur. Gerçekten medya doğruları yazmazsa toplum gerçekleri kimden öğrenecek. Nereden öğrenecek. Hele hele bataklığa saplanmış iktidar sahiplerinden mi öğrenecek. Mümkün mü?"