Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, TMSF tarafından Bank Asya'nın yönetimine el konulması hakkında, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, kini, öfkesi ve şahsi hırsları doğrultusunda BDDK'yı suçuna ortak etmiştir. Bank Asya'ya karşı devam ettirilen savaşta, Türk Finans Sistemi hedef alınmıştır. İfade hürriyeti, inanç hürriyeti ve sonunda girişim hürriyeti tehlike altındadır." dedi.

TMSF tarafından Bank Asya'nın yönetimine el konulması hakkında yazılı açıklama yapan Gültekin Uysal, kuruluş belgesinde, 54. hükümette Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in de imzası bulunan, Erdoğan'ın da açılışında hazır bulunduğu Bank Asya'ya karşı devam ettirilen savaşta, Türk Finans Sistemi'nin hedef alındığını ifade etti. Uysal, “17-25 Aralık'ta, kendisi ile alakalı yolsuzlukların ortaya dökülmesinden sonra Cumhurbaşbakanı Erdoğan, şahsi, kin, öfke ve husumetleri uğruna devlet kurumlarını, BDDK'yı, TMSF'yi suça ortak etmiştir. Cumhurbaşbakanının şahsi hırslarına gözünü kırpmadan en yakınındakileri dahi harcadığını daha önce defalarca izlemiştik. Ancak bu defa, 17-25 Aralık'ta altında imzası olan yolsuzluklarla kanıtlandığı gibi, bir kez daha milletin alın terine gözünü dikmiş, masum insanımızı mağdur etmiştir.” görüşünü belirtti.

Uysal sözlerine, “Bank Asya'nın yönetimine el konulması olayında Cumhurbaşbakanının parmağı, hatta eli vardır. Bank Asya'nın yönetimine el konulması olayında Cumhurbaşbakanı'nın parmağı, hatta eli vardır. Her kademede kendisine bağlanan bürokrasi, emir eri olmakta, yargıya, yürütmeye ve yasamaya kumandanlık yapmakta ve bürokrasi yerine getirdiği her emir ile Cumhurbaşbakanı'nın sakinleşmesini amaçlamaktadır.” ifadeleriyle devam etti.

“GÜVENLİ OLMAYAN FİNANSAL SİSTEMLER DEĞİL, SİSTEMLERE HÜKMEDEN İKTİDARLARDIR”

Cumhurbaşbakanı'nın, ‘hürriyet’ diyen sermaye guruplarına, iş adamlarına karşı başlattığı, yakın zamanda Merkez Bankası'na sıçrattığı ve nihayetinde, kuruluş belgesinde, 54. Hükümet'te Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in de imzası bulunan, Erdoğan'ın da açılışında hazır bulunduğu Bank Asya'ya karşı devam ettirdiği savaşta, Türk Finans Sisteminin hedef alındığına dikkat çeken Gültekin Uysal, “Gezi Parkı Eylemlerinde faiz lobisi diyerek, alışmış olduğu üzere finans dünyasını da bölmeye teşebbüs eden Erdoğan için yabancı ya da yerli sermaye gibi bir ayrımdan çok, yandaş ve karşıt sermaye anlayışının hakim olduğunu aktardı.

DP Genel Başkanı Uysal, “Körfez ülkeleri ile kurulan hatta önüne yatılan yabancı ülke vatandaşları ile kurgulanan kayıt dışı sermaye, Erdoğan'ın amaç edindiği sistemdir. Bu bakımdan milli olana kast etmekte, "kutulara koyamadığını sigorta fonuna devretmektedir.” dedi.

“İFADE HÜRRİYETİ, İNANÇ HÜRRİYETİ VE SONUNDA GİRİŞİM HÜRRİYETİ TEHLİKE ALTINDADIR”

Bank Asya'ya el konulduğu gecenin sabahında görüşülmesi beklenen, kendilerinin iç güvenlik dediği, DP’liler için ise; iktidarın malını, canını, makamını korumak için yasallaştırmak istediği bir aygıt olarak ‘üç güvenlik paketi’ dedikleri düzenleme ve öncesinde 12 yıldır medyaya yapılan operasyonların, ifade hürriyetinin iflası olduğunu dile getiren Uysal, açıklamasını şöyle tamamladı: “İktidara geldikleri günden bu yana işletme sermayesi olarak dini değerleri odağa alan AKP, bu şekilde inanç hürriyetini de baltalamış, sonrasında dershanelerin kapatılması ve Bank Asya'ya yapılan operasyon ile de girişim hürriyetini hedef almıştır. 7 Haziran seçimleri tüm bunlar düşünüldüğünde 81 vilayetin vekillerinin seçileceği değil, milletin hürriyetini oylayacağı seçimlerdir."