HDP Ardahan Milletvekili Taşkın Aktaş, Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş başta olmak üzere HDP Milletvekilleri TBMM Başkanlığı'na 12 Temmuz 2015 günü Ardahan ilinin Göle ilçesinde meydana gelen silahlı saldırı ve ölüm olaylarının ne şekilde gerçekleştiği ile sebeplerini tespit etmek amacıyla Anayasanın 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını istedi.

Gerekçe bölümünde, 12 Temmuz günü sabah saatlerinde, Ardahan-Göle’ye bağlı Koyunlu Köyünden Senemoğlu Yaylasına gitmek üzere yola çıkan Kamber Morkoç, Emine Morkoç, Harika Morkoç, Kurtuluş Morkoç, Sabri Morkoç ile Altan Akın’ın içinde bulundukları minibüsün; yayla yolunda ilerlerken Erzurum, Ardahan ve Göle’den iki gün önce gelen ve Erzurum-Göle sınırındaki ormanlık bölgede konuşlanan askerlerce uzun namlulu silahlarla tarandığı iddia edildi.

Minibüs şoförünün kendilerine daha fazla kurşun isabet etmemesi için aracı 200 metre kadar geriye sürerek daha fazla can kaybı olmasını önlediğinin belirtildiği gerekçede, "Tekerlekleri patlamış, içinde yaralı bulunan minibüs, 500 metre ileride siyah bir Jeep tarafından durdurulmuştur. Ellerinde uzun namlulu silah bulunan ve kendilerini sivil polis olarak tanıtan iki kişi, minibüstekilerin kimliğine bakmadan isimlerini telafuz ederek 'Sizler teröristlerin yanına gidiyorsunuz' diye ithamlarda bulunmuşlardır. Minibüstekilerin sivil polislerden ambulans çağırma yönündeki talepleri reddedilmiş, minibüs şoförünün kimliğini almak kaydıyla kendi araçlarını takip etmeleri istenmiştir. Bu da yaralıların hastaneye gecikmelerine neden olmuştur. Olayın ardından jandarma ve polis karakollarına bu iki sivil polis sorulmuş ancak yetkililer bahsedilen kişilerin tanınmadığını söylemiştir. İfadesine başvurulmak üzere karakola giden Alkan Akın'ın sivil polis olduklarını söyleyen kişilerce alınan kimlik belgesi polislerce kendisine teslim edilmiştir."

70 yaşındaki Kanber Morkoç'un hayatını kaybettiğinin belirtildiği gerekçede şöyle denildi: "Ardahan Valiliği yapmış olduğu açıklamada, su kesintileri için göndermiş oldukları belediyeye ait aracın gasp edildiğini, su kesintilerini gidermek ve aracı tekrar almak için Erzurum Valiliği ile irtibata geçildiğini ve güvenlik güçlerince operasyon başlatıldığını ifade etmiştir. Yine belediyeye ait aracın yakılmış vaziyette bulunduğunu ve bu nedenle jandarmanın da olay günü inceleme yapmak üzere o bölgede olduklarını belirtmiş ve bu sırada da PKK silahlı güçlerince ateş açıldığını, açılan ateş sonucunda da sivil bir aracın tarandığını ve 2 kişinin yaralanıp bir kişinin yaşamını yitirdiğini dile getirmiştir. Ancak Valilik tarafından yapılan açıklama çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı iddialar içermektedir. Zira Göle halkıyla yapılan görüşmelerde bölgede suyla ilgili herhangi bir problemin yaşanmadığı, belediye aracının bir süredir ormanlık bölgeye su problemi için değil ağaç kesimi yapmak için getirildiği ve kesilen ağaçların bahsi geçen belediye aracıyla taşındığı ifade edilmiştir. Ayrıca olayın gerçekleştiği tarihlerde olay bölgesi ve civarında askeri yoğunluk ve yığınaklar olduğu kaydedilen bilgiler arasındadır. Olayda bahsedilen sivil polislerin, mağdurların isimlerini kimliklerine bakmaksızın biliyor olması izaha muhtaçtır. Ayrıca sivil güçlerin; taranan aracın yanına geldiği halde minibüs içinde bulunan ağır yaralıların ve ölmek üzere olan bir kişinin yardım isteğine kayıtsız kalarak ambulans çağırmaması ve insanları ölüme terk etmesi de kuşku içermektedir. Netice itibariyle Valilik tarafından yapılan açıklama gerçeği yansıtmadığı gibi olayın gerçekleşme biçimi sivillerin, askerlerce tarandığına işaret etmektedir. Bir diğer önemli husus da olaydan bir gün önce Göle ilçesinde askeri yoğunluktan dolayı yaşanan gerginlikler nedeniyle HDP Ardahan Milletvekili Ardahan valisiyle görüşmüş olup süregelen barış müzakerelerinin ve yöre halkının zarar göreceği askeri müdahalelerden kaçınılması gerekliliğini dile getirmiş olduğudur. Açıklamış olduğumuz hususlar doğrultusunda sivil insanların yaralanma ve ölümüne neden olan Ardahan-Göle olayının açıklığa kavuşturulması elzemdir. Bu itibarla, olayın meydana gelişi, neden ve sonuçları ile ilgili derinlikli bir araştırmanın yapılması, sorumluların tespit edilerek bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına çözüm yollarının araştırılması amacıyla Meclis Araştırması talep etmek gerekmiştir."