Halkların Demokratik Partisi (HDP), Çerkes soykırımı ve sürgününün 151. yıldönümü dolayısı ile yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Çerkes halkının acılarını unutmuyoruz. Çerkes halkının talepleri, taleplerimizdir." denildi.

HDP Merkez Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada, 151 yıl önce Çarlık Rusyası tarafından yurtlarından sürülen ve dünyanın dört bir yanına dağılmak zorunda kalan Kafkasya halklarından Çerkes halkının acılarını unutmadıklarına işaret edildi. Açıklamada, “1864 yılında Çarlık Rusyası'nın Kafkasya’yı işgalinden sonra aldığı 'etnik temizlik' kararı ile 1 milyon 500 bin civarında Çerkes Osmanlı topraklarına gönderilmiştir. Sürgünlerin yaklaşık üçte biri, yollarda ve yerleştirildikleri bölgelerde hayatlarını kaybetmiş, Osmanlı topraklarına ulaşabilenler geniş Osmanlı coğrafyasına dağılmıştır. Asimilasyoncu politikalar Çerkeslerin peşini bırakmamıştır. Çerkes halkı Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde de bir kültürel soykırımla yüz yüze kalmıştır. Dil, kimlik, kültür ve anadilde eğitim haklarından mahrum bırakılan Çerkesler, inkar ve asimilasyondan en fazla etkilenen halklardan biri olmuştur.” hatırlatması yapıldı.

Sürgün ve soykırımın 151. yılında, Çerkes halkının uluslararası platformda ve Türkiye diasporasında dile getirdiği taleplerin artık karşılık bulması gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, “Çerkes halkının talepleri, taleplerimizdir.” denildi.

Çerkes halkının kendi renkleri, kimlikleri, kültürleri ve dilleri ile Anadolu’ya ve dünyaya kattıkları renkleri koruma iradeleri, diğer halklarla kardeşçe demokratik bir toplum içerisinde bir arada yaşama arzuları ve var oluş mücadelelerinde daima yanında olacaklarına işaret edilen HDP açıklamasında, şu talepler sıralandı: "Rusya Federasyonu Çerkeslerden özür dilemeli, Çerkes halkına yaşadıkları ülkelerin vatandaşlığını da içeren çifte vatandaşlık hakkını vermeli, Çerkes halkının tarihsel anayurduna dönebilmesi için yasal zemini sağlamalıdır. Türkiye'deki diğer halklar gibi, Çerkesler’e yönelik inkar ve asimilasyon politikalarına son verilmeli, toplumsal barışın inşası için Türkiye’de yaşayan tüm farklı kimliklerle beraber Çerkeslerin de dillerini, kültürlerini, kimliklerini yaşayabilme ve yaşatabilmesi adına tüm hakları tanınmalı, var olan yasal engeller kaldırılmalıdır. Çerkes halkının dili resmi düzeyde tanınmalıdır. Başta anadilinde eğitim hakları olmak üzere kültürel hakları tanınmalıdır. Mevcut kültürel değerlerin, bilgi ve belgelerin gelecek nesillere aktarılabilmesi, korunabilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalı, ilgili bakanlıklarca bütçe ayrılmalıdır. Değiştirilmiş olan yer isimleri iade edilmelidir. Okul kitaplarındaki Çerkes halkı ile ilgili ayrımcı ve ırkçı ifadeler temizlenmelidir."