Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Mithat Sancar, olası bir seçim hükümetine en az üç partinin katılması halinde HDP’nin de bu hükümette yer alabileceğini söyledi. Olası bir seçim hükümetine MHP’nin katılmama sebebinin ortada olduğunu belirten Sancar, “Bizimle aynı hükümette yer almak istemediği için katılmayacağını belirtti. Ama böyle bir durumda bizim MHP’ye jest yapmamız söz konusu olamaz. CHP ve AKP kabul ederse böyle bir hükümetin içinde bizim yer almamamız için bir sebep yok.”dedi.

HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, TBMM’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erken seçimin kaçınılmaz ve büyük ihtimalle böyle olacağının belli olduğunu belirten Sancar, “Ama artık kesinleşmiş gözüküyor. Seçime hangi yöntemle gideceğimiz önemli. Olağan yöntem anayasal seçim hükümetidir. Anayasa'nın 114. maddesine göre kurulması gereken hükümettir. Cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesine karar verir, bunu TBMM Başkanı'na danışarak yapar, ardından da bir başbakan görevlendirir. Başbakan da Meclis'te grubu bulunan partilerden üye sayılarına göre bakan ister.” dedi.

Bir gazetecinin, 'HDP bu hükümete üye verecek mi?' sorusuna Sancar, “En az üç parti katılırsa verir. MHP’nin katılmama sebebi ortada. Bizimle aynı hükümette yer almak istemediği için katılmayacağını belirtti. Ama böyle bir durumda bizim MHP’ye jest yapmamız söz konusu olamaz. CHP ve AKP kabul ederse böyle bir hükümetin içinde bizim yer almamamız için bir sebep yok.” cevabını verdi.

Başka bir gazetecinin, 'CHP’nin kuracağı azınlık hükümete ile seçime gidilmesi konusunda nasıl bir tavrınız olur?' sorusuna karşılık Sancar, “Bence görev CHP’ye verilmeli. Mutlaka verilmeli. Derhal Davutoğlu görevi iade etmeli. Kılıçdaroğlu’na da zaman kalmalı, girişimlerini yapmaya zamanı kalmalı. Eğer CHP bir azınlık hükümeti kuracak olursa bu azınlık hükümeti ile ülkeyi seçime götürmeyi denerse parti kurullarında bunu tartışır, destek sunmayı ciddiye alabiliriz. Son karar parti kurullarında.” dedi.

MHP’nin yer aldığı bir hükümete kendilerinin destek vermesinin söz konusu olmadığı anlatan Sancar, şunları kaydetti: “Biz baştan itibaren böyle bir katı tutum içinde olmadık. Ama çok sistematik bir biçimde MHP’nin bizi dışlayan ve saldıran bir tutumu var. Böyle bir tutum karşısında bizim hiçbir şey olmamış gibi davranmamızı kimse beklemesin lütfen. Daha demokratik, daha hoşgörülü, anlaşmacı, uzlaşmacı bir tavır ortaya koysaydı MHP bir politika izleseydi, biz kendilerine hazır olduğumuzu 8 Haziran’da söyledik. Bugün de söylüyoruz ama bütün köprüleri yakan, yıkan, atan MHP’dir, üstelik sadece görüşmeme tavrıyla kalmadı, ağır biçimde saldırdı bize. Böyle bir tutuma karşı bizim hala hiçbir şey olmamış gibi davranmamız beklenemez.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yetkiyi CHP’ye vermek zorunda olduğunu vurgulayan Sancar, “Anayasa’da 114 ve 116. maddeler var. Anayasa hukuku parlamenter işleyişin bütün ayrıntılarını düzenlemez. Parlamento hukuku önemli ölçülerde geleneklerle var olur. Parlamenter geleneklerin önemli unsuru da bu tür durumlarda ikinci bir partinin liderine hükümet kurma görevinin verilmesini gerektiriyor. Anayasa hukukunun bir parçası olarak kabul edilmelidir. Bu gelenek aynı zamanda Anayasa hukukunun bir parçasıdır. Bunu ihlal etmesi parlamenter geleneği de ihlal anlamına gelir, Anayasa'yı da buradan ihlal ettiği sonucunu çıkarabiliriz.” diye konuştu.

'Doğu ve Güneydoğu'da bazı yerlerde özerklik ilanlarının yapıldığının' sorulması üzerine Sancar, şu ifadeleri kullandı: “Bunların özerklik ilanı olduğunu, bu kadar basit söylemek doğru değil. Sanki bir bölge bütünü ile kendi bağımsızlığını ilan etmiş gibi değil. Galiba yeterince anlatamıyor bu özerklik denilen uygulamayı ilan ettikleri iddia edilen kişilerin dedikleri belli ilçelerde belli mahallelerde kamu hizmeti yok sadece güvenlik amaçlı oraya devlet geliyor. Biz artık kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılayacağız. Ortada silah ve şiddet olmadığı taktirde bu bir sivil itaatsizlik bile olarak değerlendirilebilir ki henüz o aşamada değil. Daha ileriye giderse demokratik bir hak arama yolu olan sivil itaatsizliğe girer en fazla. Bunun da ne demokrasiye ne de hukuka aykırı bir yanı vardır. Sanki bağımsız bir Kürt devleti oluşturmaya yönelik bir girişim gibi değerlendirmek yanlış olur.”

Bölgede PKK ile alakası olmayan insanların öldürüldüğünü iddia eden Sancar, “Bir an önce çatışmasızlığa ve barış sürecine dönülmeli.” dedi.

'Hangi egemen devlet sokaklarında kaleşnikoflu, roketatarlı insanların dolaşmasına izin verir?' şeklindeki soruya, “Bu sorunun soruş şekli yanlış. Ben de vermem. Elinde silah, gezmesine izin vermez hiçbir devlet. Hiçbir devlet sağ elinde silah olup olmadığına bakmaksızın insanları sokak ortasında infaz etmez. Bu infazlar söz konusu ise onların ortaya çıkması için gerekeni yapar. Hiçbir devlet çatışmada öldürülmüş olsa bile bir insanın çıplak bedenine sokağa atmaya asla göz yummaz. Ne o olsun, ne bu olsun.” dedi.