İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Zeynep Ceren Boztoprak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 18 Mart 2014 tarihli “Umut hakkına” ilişkin kararın gereğinin devlet tarafından yerine getirilmediğini savundu. Boztoprak, “Bu karar hem Abdullah Öcalan’ın hem de ağırlaştırılmış müebbet koşularındaki diğer politik hükümlülerin mevcut hukuki statülerinin hukuka aykırı olduğunun tescili niteliğindedir.” iddiasında bulundu.

İHD İstanbul Şubesi’nde Abdullah Öcalan ve ağırlaştırılmış müebbet yatan tutukluların cezaevi koşullarının iyileştirilmesi için basın açıklaması yapıldı. İHD İstanbul Şubesi Başkanı Zeynep Ceren Boztoprak, temel hak ve özgürlük ihlallerinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Boztoprak, “Hak ihlalleri ve bu ihlallere karşı duyarsız kalmanın demokratik, barışçıl bir Türkiye’nin inşası sürecini derinden sarstığını, olumlu hiç bir gelişmeye imkân vermediğini herkes çok iyi bilmektedir. Özellikle iktidarı ellerinde tutanların, güncel, konjonktürel çıkarlarına ulaşmak için başvurduğu ihlaller, toplumsal barış imkânlarını derinden tahrik etmektedir. Bu ihlallerin en önemlileri ceza evleriyle ilgilidir.” açıklamasını yaptı.

Çözüm sürecinin iktidar tarafından sekteye uğratıldığını ifade eden Boztoprak, “Uzun ve meşakkatli görüşme süreciyle belirli bir aşmaya getirilen çözüm sürecinin birden bire kesilmesi Öcalan’ın tecridiyle birlikte değerlendirildiğinde, barışa ve çözüme hizmet edebilecek bir tutum değildir. Öcalan’ın çağrısıyla başlayan çatışmasızlık sürecinin devamı için gerekli olan şey tecrit değil, tam aksine Öcalan’ın görüş ve önerilerini taraflar ve kamuoyuyla paylaşabileceği bir serbesti olmalıdır. Ne yazık ki iktidarı elinde tutanlar, bu gerekenlerin aksine hareket ediyorlar. Son olarak şunu da belirtmek gerekir, AİHM’nin 18 Mart 2014 tarihli “Umut hakkına” ilişkin kararının gereği de devlet tarafından yerine getirilmemiştir. Bu karar hem Abdullah Öcalan’ın hem de ağırlaştırılmış müebbet koşularındaki diğer politik hükümlülerin mevcut hukuki statülerinin hukuka aykırı olduğunun tescili niteliğindedir. Hükümet bu önemli temel niteliğindeki kararın gereğini yapmak yerine, hiçbir karar yokmuş gibi davranmaya devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.

“Hem mevcut hukuki durum hem uluslararası hukuk ilkeleri hem de AİHM kararları itibariyle Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit tamamen hukuk dışıdır.” iddiasında bulunan Boztoprak, şu görüşleri öne sürdü: “Kaldı ki siyaseten ve ahlaken de doğru değildir. Hükümeti bu haksız ve hukuksuz ve toplumsal barı tehdit eden tecrit uygulamasından vazgeçmeye çağırıyoruz. Abdullah Öcalan’ın temel hukuki hakları derhal kullandırılmaya başlanmalı. Çözüm sürecinin devamı için de görüşme koşulları hukuken tanımlanarak statüye kavuşturulmalıdır.”