Türkiye’de son dönemde basın kuruluşları üzerinde giderek artan baskı ve MİT TIR’larıyla ilgili haberi sebebiyle Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın hedef haline getirilmesini değerlendiren bağımsız İzmir milletvekili adayı İlhan İşbilen, medyaya baskının olduğu bir yerde demokrasiden, bağımsızlıktan, özgürlükten, hoşgörüden, huzurdan bahsedilemeyeceğini söyledi.

Türkiye’de hukukun askıya alındığı günlerin yaşandığına dikkat çeken İşbilen, “Hangi dönemde bir cumhurbaşkanı veya başbakan çıkıp da bir grubu ve gazeteciyi hedef tahtasına oturtarak basın yoluyla tehdit etmiştir? Türkiye tarihinde bunun bir örneği yok.” dedi. Şu anda adı var olan ancak birilerinin emrine verilen hukuk bir gün gerçek anlamda işlemeye başladığında bugün yaşanan hukuksuzların çok iyi görüleceğini vurgulayan İşbilen, “Can Dündar, Türkiye’nin yetiştirmiş olduğu ender gazetecilerden biri. Korkusuzca ve tam bir gazetecilik örneği göstererek, MİT TIR’larında aslında yardım malzemesi değil de silah olduğunu bize gösterdi. Cumhuriyet gazetesi, burada bir gazetecilik örneği göstererek görevini yapmıştır. Belki bunun sonuçları ağır oluyor ama demokratik toplumlarda basının yapması gerekeni yerine getirdi. Bizzat devletin en tepesi bu işe bu kadar karışıyorsa orada bilin ki üstü örtülmesi gerek büyük bir hukuksuzluklar var demektir. Medyayı baskı altına alarak en fazla bir veya iki yıl bu tür olayların üzerini örtebilirsiniz, örtemezsiniz.” diye konuştu.

Twitter fenomeni Fuat Avni tarafından gündeme getirilen, aralarında Ekrem Dumanlı, Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan gibi isimlerin de bulunduğu 200 kişinin tutuklanacağı iddiası için İşbilen, “Olaylardan önce Fuat Avni açıklıyor, ardından tutuklamalar başlıyor. Ben bu olayı hiç anlamadım. Nasıl oluyor da Fuat Avni, Twitter hesabından açıklıyor, sonra da operasyon başlıyor?” diye sordu. Söz konusu iddianın normal demokrasilerde olacak bir şey olmadığını ancak Türkiye’de demokrasinin askıya alınması sebebiyle her şeyin mümkün olduğunu söyleyen İşbilen, “Bu insanları tutuklarsanız eğer toplumun hafızasını silmiş olursunuz, çünkü toplumun gözü, kulağı ve beyni bu insanlar. Bu insanlar içeri girdiğinde toplumun da gözü, kulağını yok edersiniz. Sonra ise demokrasiden, insan haklarından, hoşgörü ve insanlıktan bahsetmek mümkün değil. Hukuk devletinde böyle bir şey yapılmaz. Eğer bu insanlar gözaltına alınıp tutuklanırsa felaket olur. Bunu düşünmek bile istemiyorum, çünkü dünyadaki Türkiye algısı tamamen değişecektir. Artık siz dünyada tamamen kabile devleti statüsüne düşersiniz ki böyle bir şeyi kimse istemez.” diye konuştu.

', SEÇİMDE HİLE YAPMAK İSTEYENLERİN ÖNÜNE GEÇECEK'

Cihan Haber Ajansı’nın doğru ve hızlı bir şekilde seçim sonuçlarını ekranlara ve gazete sütunlarına taşıdığını, bu seçimde de bütün algıları yıkarak doğru, dürüst ve hızlı bir şekilde sonuçları abonelerine ulaştıracağını dile getiren Milletvekili İşbilen, “Bu da seçimde hile yapmak isteyenlerin önüne geçecek. Seçim sonuçlarını algılarla değiştirmek isteyenlerin pek de işine gelmez. O nedenle Cihan Haber Ajansı’na el koyma iddiası konuşuluyor olabilir.” dedi.

Fuat Avni’nin gündeme getirdiği Zaman, Taraf, STV gibi basın kuruluşlarının tüzel kişiliğine el koyulacağı iddiası için de İşbilen, şunları söyledi: “Zaman, haksızlık ve hukuksuzluklara karşı elif gibi dimdik ayakta duran bir gazete. Zaten taraftarları da diklenmeden dik duruyor. Bu yüzden bazı kesimin sesi soluğu olan Samanyolu Televizyonu ve Taraf gibi gazetelere de el koyulmak isteniyor. Böyle bir ortamda ne hukuktan ne demokrasiden ne de hoşgörüden bahsedilir. Böyle bir şey olursa şayet, artık sözün bittiği, adaletin askıya alındığı bir dönem demektir ki vay Türkiye’nin haline.”