Prof. Dr. Işıkara, Türk Kızılayı tarafından başlatılan ''Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi'' ve ''Afet Zararlarını Azaltma Programı'' çerçevesinde Kahramanmaraş'ta bilgilendirme toplantısına katıldı. Işıkara, projenin, 2007'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından İstanbul'da başlatıldığını belirterek, o tarihten bu yana bu projeyi Türkiye'ye yaymaya çalıştıklarını belirtti. ''Deprem bizim kaderimiz değil'' diyen Işıkara, ''Olası afetlerin zararlarını azaltmak zorundayız. Bakınız sadece 2 depremde 60 bin vatandaşımızı kaybettik. Onun için depremin bizim kaderimiz olmaması gerekiyor. Ayrıca zarar azaltma kültürünü de mahalle ile paylaşmak zorundayız'' dedi. Proje ile toplum önderlerine ulaşmayı amaçladıklarını kaydeden Işıkara, ''Bunlar muhtar olabilir, öğretmen, din görevlisi olabilir. Böylece yaptığımız çalışma ile toplumda afetlere karşı hazırlıklı ve sosyal sorumluluk bilincini oluşturmak istiyoruz'' diye konuştu. Işıkara, proje ile ilgili 41. toplantıyı Kahramanmaraş'ta yaptıklarını ve şu ana kadar 50 bine yakın toplum liderine ulaştıklarını sözlerine ekledi. Işıkara, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Deprem risk haritasının değişip değişmeyeceği şeklindeki bir soru üzerine Işıkara, şunları söyledi: ''Ben 1991'de Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü iken Ankara'nın doğusunda bir tane istasyon yoktu. Ancak batıda 7-8 tane bulunuyordu. Bunu görünce devletime bunu anlattım. Şimdi 160'a yakın online uydulu bağlantılı dünyanın en modern deprem şebekesi var. Örneğin Antalya daha önce depremde 4. bölge olarak biliniyordu. Ben de Antalya'ya gidince bana sordular 'Hocam ne oldu da 4'ten 3'e düştük? Sebebi ''benim'' dedim. Çünkü bölgede yeterli ölçüm yapacak istasyon yoktu. Verileri alamıyorduk. O yüzden böyle şeylerle karşılaştık. Bana göre Türkiye'de 5 tane deprem bölgesi olmaz. 3 tane olması gerekir. Çünkü Türkiye'nin gerçek deprem etkinliği 1, 2 ve 3. bölgede oluşuyor. Türkiye'de deprem istasyonu arttıkça gerçek deprem kimliği ortaya çıkıyor.'' Depremden korunmanın en önemli yolunun güvenli yapı ve güvenli yaşamdan geçtiğini hatırlatan Işıkara, ''İlim ve bilim depremin nerede nasıl olacağını söylüyor ama ne zaman olacağını maalesef söyleyemiyor. Bir büyük depremden sonraki süreçler söylenebiliyor ama bir depremden önce o depremin ne zaman olacağını söyleyemiyoruz. Dolayısıyla bugün topluma bu bilgiyi aktarmamız lazım. Çünkü toplum buna çok büyük ilgi gösteriyor. Nasıl olsa bize haber verecekler deniliyor'' diye konuştu. Bilgilendirme toplantısına katılan Kahramanmaraş Valisi Şükrü Kocatepe ise Türkiye'nin depremle ilgili çok riskli coğrafyada bulunduğuna işaret ederek, eğitim çalışmaları ile toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi.