Haber46 olarak 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan yerel seçimler öncesinde Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkan adayları ile röportaj yapıyoruz. İlk röportajımızı MHP Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkan adayı Prof. Dr. Tahir Akgemci ile yaptık. MHP Büyükşehir Adayı Akgemci ile röportajı Haber46 yazarı Mehmet Ali ECERKALE yaptı. Röportajlarımız diğer partilerin adayları ile devam edecek.


Ecerkale: Sayın hocam öncelikle bu röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için haber46 ailesi adına çok teşekkür ederiz. Öncelikle Tahir Akgemci kimdir? Haber46 okuyucuları için biraz kendinizi tanıtır mısınız?

Akgemci: Ben de haber46'ya teşekkür ederim. Çok takip edilen bir haber sitesi. Çok da başarıyla yönetiliyor. Yöneticilerine, okuyucularına teşekkür ediyorum.

Ben 1955 yılında Kahramanmaraş'ta doğdum. Lise tahsiline kadar burada tahsilimi yaptım. Liseyi bitirdikten sonra 1974 yılında Ankara'da yüksek öğrenim hayatım başladı. 1980 yılından itibaren de Konya Selçuk Üniversitesinde Akademik hayatım başladı. Akademik hayatımın 30 yılı Selçuk Üniversitesinde geçti. Akademik hayatımla beraber çok da idari görev yaptım. Üniversitenin tüm birimlerinde görev yaptım. Meslek Yüksek Okul Müdürlükleri yaptım. Dekanlık yaptım. En son Rektör yardımcısı görevindeyken istifa ettim ve aynı anda da burada Milliyetçi Hareket Partisi Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığına talip oldum. 3 aydan beri seçim çalışmalarını sürdürüyoruz.

Bu arada Selçuk Üniversitesi Türkiye'nin en büyük 3 üniversitesinden biri. 80 bin öğrenci ve çalışanı var. Belediyenin neredeyse 3 katı bütçesi var. Ben bunlardan sorumluydum. Bu 30 yıl içerisinde Üniversitenin gelişmesinde, tabi bir ekip halinde, benim de çok katkılarım oldu. İstedim ki bu bilgilerimi, bu birikimimi, deneyimimi, tecrübemi Kahramanmaraş'ın gelişmesinde, hayal ettiğimiz bir Kahramanmaraş'ın inşasında kullanmak istedim. Bir Kahramanmaraşlı olarak bu memlekete bir borcum olduğunu düşünüyorum. Bir vefa borcumun olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla eğer nasip olursa, Allah bunu bize nasip ederse, Kahramanmaraşlı bizi bu göreve layık görürse, 30 Marttan itibaren Kahramanmaraş'la ilgili çok çeşitli projelerimiz var. Düşündüklerimiz var. Bunları uygulama safhasına sokmak isteriz.

Ecerkale: Hocam teşekkür ediyorum. Zaten ben de size neden Rektör Yardımcılığından istifa edip siyasete yöneldiniz diye soracaktım. Siz zaten onun açıklamasını yapmış oldunuz. Hocam şunu sormak istiyorum, Kahramanmaraş'ta genelde adaydan çok, partiye oy verilmesi gibi bir durum var. Bu yerel seçimlerde bunu yıkıp MHP'nin %24,5 olan oy oranını nasıl artırmayı düşünüyorsunuz?

Akgemci: Kahramanmaraş'ta, bizim düşüncemiz, bizim fedakarlığımız ve Milliyetçi Hareket Partisinin kendi çalışmaları da birleşince, bizim adaylığımızla örtüşünce bunu yavaş yavaş yıktığımız kanaatindeyim. Genel anketlere veya yerel de yapılan anketlere baktığımızda bu oranın süratle değiştiğini görüyoruz. Bunun değiştiğini, bizim, sahada gördüğümüz parametrelerinden biri de 11 yıldan beri aynı iktidar tarafından yönetilen bir belediyede, çok yüksek oranda oy verilmiş olmasına rağmen, ciddi oranda hiçbir hizmet alınmadığı ve alınamadığı, bunun çok net olarak görülmesi Kahramanmaraş halkında bir bıkkınlık, bir küsme, bir hak ettiğini alamama, bir güvensizlik de beraberinde doğmuş. Bunu da çok önemli bir etken olarak görüyoruz. Çok yüksek bir oranda oy almış olmakla beraber, Kahramanmaraşlıya bırakınız yatırım yapmayı, bir hal hatır sorma gibi bir geri dönüş bile olmamış. Milletin aslında en çok zoruna giden de bu, zoruna giden de bu. Dolayısıyla bırakın yatırım yapmayı, zaten iktidardan aday olan arkadaşlar da bunu itiraf ediyor, “Biz bu güne kadar yatırım yapamadık, bundan sonra yapacağız.” diyorlar. Yani kendileri de itiraf ediyorlar. Bir başka adayı diyor ki, “11 yılda yapılamayanları yapacağız.” Kendi iktidarları, üstelik yüksek oyla ve kesintisiz bir iktidar döneminde çevre illerine baktığımız zaman, daha fazla yatırım almış olmalarına rağmen Kahramanmaraş maalesef bu yatırımlardan mahrum bırakılmış. Bunun da çok önemli bir etken olduğunu düşünüyoruz. Bir de Kahramanmaraş'ta Milliyetçi Hareket Partisinin çıkardığı adaylar, partinin çalışması, bunları da eklediğimiz zaman, karşı tarafın böyle bir, vurdumduymazlığı diye tarif edelim, geri kalmışlığa olan biganesi, umursamaması, nasıl olsa Kahramanmaraş bana tavizsiz oy veriyor düşüncesi yaygınlaşınca, Kahramanmaraşlı bu defa -ilk defa- ben kendi hakkımı, kendi kaderimi belirleyeceğim, partiden ziyade adaya oy vereceğim düşüncesi gittikçe fazlalaşıyor ve şu anda başa baş geldiği kanaatindeyim. Çok kısa sürede de zaten bu durumun çok artacağını söyleyebilirim. Başka bir düşüncemi çok net söyleyeyim, çok insan, bilhassa sanayiciler, esnaf, memurlar düşüncelerini ifade etmekte de çekiniyorlar. Açıkça korkuyorlar. Çok ciddi bir baskı var. Biz bunları gözlerinden, davranışlarından hissediyoruz. Bunu da bu orana eklediğimiz zaman çok ciddi bir rakamla, yüksek bir oyla iktidar oylarını geçeceğini ifade edebilirim.

Ecerkale: Hocam ayrıca ben şu konuya da değinmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Vatandaşta, iktidar partisinden olmayan belediyelerin yeterli hizmeti alamayacağı yönünde bir kanı da var. Peki bu doğru mudur? Bununla ilgili ne söyleyebilirsiniz?

Akgemci: Bunu da şöyle söyleyebiliriz, iktidar partisinin insanları korkutmanın başka bir yönü bu, işte iktidar partisine ait belediyen olmazsa muhtemel yatırımlardan geri kalırsınız diyorlar. Biz şunu söyleyebiliriz, aslında Büyükşehir Belediye Yasası bütçesini kendi imkanlarıyla ortaya çıkaran bir yapıdır. Yani Kahramanmaraş'ta toplanan vergilerin %6'sı otomatikman Büyükşehir Belediyelerine gelmektedir. Kendi bütçesini kendisi oluşturuyor. Dolayısıyla hükümetin inayetine hiç gerek kalmıyor. Kendi bütçesini kendi yapan, uygulayan ve önceliklerini kendisi tercih eden bir belediye anlayışı var. Bu da artık sistematiğe bağlanmış durumda. Dolayısıyla insanları bu şekilde korkutmanın bir faydasının olacağını sanmıyorum. Halkımız bunu çok net olarak anlamıştır zaten.

Ecerkale: Hocam peki yaklaşık 3-4 aydır seçim nedeniyle Kahramanmaraş'ı geziyorsunuz, dolaşıyorsunuz, öncesinde de çeşitli çalışmalarınız olmuştur. Sizce Kahramanmaraş'ın en büyük üç sorunu nedir? Ve bu sorunların çözülmesine yönelik sizin ne tür planlarınız var?

Akgemci: Kahramanmaraş 400 binin üzerinde merkez nüfusu olan büyük bir şehir. Sorunu şu: Kahramanmaraş Türkiye'nin 13. büyük ekonomisi. Bu çok önemli bir rakam. Fakat sosyal gelişmişlikte neredeyse 60. sırada. 50'nin üzerinde yani. Arada 50 puan gibi bir fark var. O zaman belediye görevini yapmamış oluyor değil mi? Çok tipik bir örnek yani. Bir sorun bu. Algı meselesi var. Yani belediye vatandaşların isteklerini taleplerini karşılayamıyor. Vatandaşın isteğiyle, talep ettiğiyle, vatandaşın vizyonuyla belediyenin vizyonu birbirinden farklı. Bir sorunu böyle görebiliriz.

İkincisi bu 13. büyük ekonomiyi yaratan sanayicilerin de problemi karşılanmış değil. Mesela bakıyorsunuz organize sanayi bölgesinin devasa sorunları var. Doğalgazdan, ulaşımdan, nitelikli işçi sorununa kadar”¦ Yıllardan beri faaliyet gösteren küçük sanayi sitemizin yine buna benzer sorunları var. Trafik sonunu var, ulaşım sorunu, çok ciddi bir sorun. Konut sorunu var. Yani bütün bunları saydığımızda, mesela dışarıdan insan getiremiyoruz, turizm kenti olmasına rağmen. Sorunları bu şekilde sayabiliriz.

Bunların çözümleri, birincisi belediyenin sunduğu imkanlarla vatandaşın aldığı imkanlar arasında çok ciddi bir algı farkı var. Bunun çözümü şu, vatandaşın gündemini yakalamak, vatandaşın vizyonunu yakalamak, ne istediğini iyi bilmek ve onlara uygun çözümler üretmek. Biz buna zihinsel değişim diyoruz. Dolayısıyla bu zihinsel değişimle vatandaş bu şehri nereye götürmek istiyorsa biz onu oraya götüreceğiz.

İkincisi, sanayicilerin ciddi sorunları var. Hem organize sanayi bölgesinde hem de küçük sanayide”¦ Bunlarla bir istişare kurulları oluşturup sürekli bunları dinleyerek bunların sorunlarını çözebileceğimiz bir yapı”¦ Bunlar kısa vadede yapılacak şeyler.

Üçüncüsü de trafik sorunu demiştim. Kahramanmaraş'ta gerçekten çok ciddi boyut kazanan bir trafik sorunumuz var. Birazdan size de hediye edeceğim Kahramanmaraş'ın Stratejik Analizleri kitabımızda biz bunları zaten izah ettik. Bu sorunları biz belirledik. Bu söylediğimiz sorunları biz üç başlık altında, kısa vadede, orta vadede ve uzun vadede yapacaklarımız diye burada belirledik. Kısa vadede yapacaklarımız, insanların günlük hayatta karşılaştıkları sorunları çözmek ve bir çırpıda bunların çözülmesi. Orta vadede düşündüklerimiz, bu çözülen sorunların kalıcı hale gelmesi. Uzun vadede de marka şehir olma yolunda bir şehirde ne olması gerekiyorsa, ne isteniyorsa, ne aranıyorsa bunların bulunması marka şehir demek kısacası. En basit kısa tarifi bu. Yaşanmaktan memnun olunan bir şehir bir marka şehirdir. Dolayısıyla bir marka şehir olmanın yolunu bu üç şekilde söyleyebiliriz. Zaten bu kitapta da bizim üç tane konseptimiz var burada. Sanayi şehri Kahramanmaraş, Kültür ve Turizm şehri Kahramanmaraş, Marka Şehir Kahramanmaraş”¦ Yani Kahramanmaraş'ta ciddi bir sanayi var. İşte sanayi şehri dememizin nedeni bu. 13.büyük ekonomiyi doğuran yapı bu. İkincisi Kültür ve Turizm şehri Kahramanmaraş, Kültür ve Turizm temelinin olmasına rağmen insanların buraya çıkıp gelmesini sağlayacak bir yapı oluşturulamamış demek ki. O zaman Sanayi Şehri, Kültür ve Turizm şehrindeki Kültür ve dinamikleri gün yüzüne çıkarıp insanları buraya çekebilirsek”¦ Bunları ben biraz daha açayım. Sanayi şehri Kahramanmaraş dediğimiz zaman, kendi markasını üreten, bizim çok fabrikalarımız başkasına mal üretiyor. Yani fason markasını vurarak satıyor. Halbuki bizim doğrudan alıcıların, neredeyse borsanın oluşabileceği, mesela iplik üretiminde, ayakkabı üretiminde, altın üretiminde, çelik tencere üretiminde çok ciddi bir yere sahibiz. Fakat belli markaların damgasını vurup satıyoruz. Bu ilk el satıcı demek değildir. Bunu ilk alıcı gelip buradan alması lazım. Burda adeta bir borsanın oluşması, bu da panayır fuar dediğimiz, bunları oluşturabilirsek beraberinde zaten kendi hareketliliğini de getirmiş olacak. Yani sanayi şehri dediğimiz bu. Sadece kuru kuruya mal üreten değil. Nitelikli işçisi olan, sürekli çalışanı olan, işçilerinin düzenli gidip geldiği işyerlerinin olduğu ve uydu kenti dediğimiz işçi bloklarının oluşturulduğu bir yapı, bir sanayi şehrinin bileşenleriyle beraber oluşturduğu bir yapı demektir. Ama sanayide bunları biz noksan görüyoruz şimdi. Nitelikli işçi konusunda, organize sanayi bölgelerinin alt yapı oluşması konusunda ciddi sıkıntılar var. Halbuki bunların önlerinin açılması lazım. Bunların önlerini açacak kim? Belediyelerdir.

İkincisi kültür ve turizm şehri. Evet çok ciddi bir kültürümüz var. Çok eskiden gelen, nesilden nesile aktarılan bir kültürümüz var. Kendi neslimize, kendi oturanlarımıza anlatamıyoruz. Tanıtamıyoruz. Gerek ilçelerde gerek merkezde turizm imkanlarımız var. Bunları gün yüzüne çıkaramıyoruz. Bunları kendi halkımıza anlatamıyorsak dışarıya anlatmamız hiç mümkün değil. Bu söylediğim iki husus tamamlandığı zaman zaten marka şehir kendiliğinden gelmiş olacak.

Ecerkale: Peki daha önce bahar temizliğinde suyun bedava olacağını söylemiştiniz. Su fiyatları ile ilgili ne düşünüyorsunuz. Bu konuda bir iyileştirme yapmayı düşünüyor musunuz?

Akgemci: Kesinlikle”¦ Öncelikle şunu söyleyeyim, zaman zaman televizyon programları yapacağız. Orda da açıklayacağım. İlk size açıklamış olayım. Şunu söyleyeyim, bunu sorun olmaktan çıkaracağım. Tek cümle. Bitti bu konu. Maraş için böyle bir sorun olmayacak.

Ecerkale: Yani vatandaşa bu su konusu bir külfet olmaktan çıkacak.

Akgemci: Çıkacak evet, kesinlikle çıkacak.

Ecerkale: Hocam, vatandaşın belediyeden hizmet almasıyla ilgili projeleriniz var mı?

Akgemci: Kesinlikle. Zaten e-belediyecilik muhtemelen burada işliyor zaten bir şekliyle. Bununla ilgili bizim “yüz ağartan yüz projemiz” var biliyorsunuz. Bunları peyderpey açıklıyoruz. Bir tanesi de mesela ruhsat almada, projelendirmede bunları elektronik olarak yükleyip karşı tarafa bildirilmesi. Yani bu UYAP gibi bir şey. Bunun alt yapısını sağlayacağız. Dolayısıyla keyfiliği önleyecek. Zaten biz burada performans sistemi getirilecek, hem çalışanlara hem de süreçlerle ilgili. Kesinlikle bu keyfilikler, aksamalar ortadan kalkacak. Toplam kalite dediğimiz bir yönetim var. Neyin ne zaman nasıl yapılacağı ile ilgili.

Ecerkale: Şehrimizde uygulanmakta olan imar planı ile ilgili düşünüyorsunuz?

Akgemci: Şimdi şöyle düşünelim, imar planı defalarca değiştirilmiş. En sonuncusu da aralık ayında çıktı biliyorsunuz. Bununla ilgili de değişik şaibeler var. Sıkıntılar ve mahkemeye gitmeler, yürütmenin durdurulması ile ilgili çeşitli şeyler var. Bunlar takdir edersiniz ki zamana bağlı. Süreçlerin bozulması falan kanuni sürelerle sınırlı.  Ama şunu söyleyebiliriz, bunlar değiştirilebilir mi? Değiştirilebilir. Biz şöyle söylüyoruz, hukukun el verdiği, cevaz verdiği şekilde bunları değiştirip, vatandaşın canını yakmayacak, onun şikayet etmeyeceği bir konumda bunları çözmek istiyoruz.

Ecerkale: Peki hocam, yeni mezarlık yeri”¦?

Akgemci: Yeni mezarlık yeri tespit edilmiş.  Ben sordum. Allah'tan oraya hiçbir cenaze defnedilmemiş. Bu iyi bir şey. Eğer defnedilseydi bir de o sorun olacaktı. Biz bu konuyu bir daha gözden geçireceğiz. Şehrin sivil toplum kuruluşlarıyla, diğer kurumlarıyla beraber bunları ele alıp makul olan neyse yapmaya çalışacağız. Aslında şu anda belli yerler var kafamızda ama şimdiden onları söylemiyorum. Çünkü yeni tartışma konuları olabilir. Ama herkesin ortak memnun olabileceği yöreleri tespit ettiğimizi söyleyebilirim.

Ecerkale: Hocam, katıldığınız bir programda, şehrimizi yönetişim anlayışıyla yöneteceğinizden bahsetmiştiniz. Bunu biraz açar mısınız? Nedir bu yönetişim anlayışı?

Akgemci: Bu yönetişim anlayışı şu aslında: Bu İngilizceden gelen bir tabir. Birlikte yönetim demek. Tarafların, muhatapların, aktörlerin yönetime katıldığı, duygu ve düşüncelerini, kanaatlerini belirttiği, yönetimin bundan etkilendiği, şeffaf, hesap verebilirlilik dediğimiz, kaynakların doğru yerlerde, doğru zamanlarda, önceliklerinin belirlenmiş yerlerde kullanılması anlamında bir kavram bu. Dünyada çok konuşulan, tartışılan yeni bir kavram aslında. Bu büyükşehir Belediye yasasında da yerini bulan bir kavram. Dolayısıyla burada açık şekilde ifade edebileceğimiz bir yapı. Biz bunu önemli ölçüde uygulayacağız. Büyükşehir yasası buna zaten cevaz veriyor. Dolayısıyla yaptığımızın hesabını veren, hesap sorulmasına zemin hazırlayan, öncelikleri beraber tain eden, sivil toplum kuruluşlarıyla, vatandaşlarla, diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla, özel kuruluşlarla bunları değerlendiren bir yönetim anlayışı.

Ecerkale: Hani halkı bu yönetimin içine katmak”¦

Akgemci: Evet kesinlikle.

Ecerkale: Peki hocam, “yüz güldüren yüz proje” dediniz. Bu projelerden zaten peyderpey açıklıyorsunuz bunu. Vatandaşın da gerçekten ciddi bir teveccühü var bu projelere. Bu projeler Kahramanmaraş'ın sorunlarıyla birebir örtüşüyor mu? Ve bunların içinde olmazsa olmaz dediğiniz kilit projelerden bize açıklayacaklarınız hangileri olabilir?

Akgemci: Olmazsa olmaz dediklerimiz mesela ulaşım sorunu. Bunun adını da koyduk. Öyle uzun ağdalı yapılar yerine, sorunsuz ulaşım diye bir modelimiz var. Bu nerde üst geçit ve alt geçit yapılacağı ile ilgili detaya girmeden biz ulaşım koordinasyon kurulu diye bir kurul kuracağız. Bunun öncelikle belirlediği kuralları, EBS dediğimiz, elektronik bilgi sistemine dayalı bir trafik kontrol sürecinde ele almak suretiyle sorunsuz ulaşım dediğimiz kalıcı, çok problem çözücü bir sorunsuz ulaşım modelini bu şekilde gerçekleştirmek istiyoruz. Bunlar bir. İkincisi bir kent meydanı projemiz var. Bunu değerlendirmek istiyoruz. Mevcut kent meydanını da kullanarak farklı bir boyut getiriyoruz oraya. Onu görsel olarak açıklayacağız.

Ecerkale: İlçelerle ilgili de projeleriniz var mı?

Akgemci: Var tabi. Niye? Çünkü Büyükşehir Belediye Yasayı malum tüm ilçeleri beraber kapsayan, hepsini bir kucaklayan, alt yapılarıyla doğrudan ilintili bir kanuni mecburiyeti beraberinde getiren bir yapı. Bunları televizyon programında açıklamıştım ben zaten. Tarihi ve Turistik yerlerini, altyapılarını, sosyal, eğitimle ilgili hususları rehabilite etmek suretiyle Kahramanmaraş merkeze ne düşünüyorsak diğerlerine de bunu değerlendirilir diye düşünüyorum.

Ecerkale: Hocam siz büyükşehir belediyesini kazanırsanız başka partiden olan ilçe belediyeleriyle çalışmalarınızda uyum sorunu olacağını düşünüyor musunuz?

Akgemci: Hayır, tamamen uyumlu olur. Çünkü bu bir devlet yapısı, devlet modeli. Halk kimi seçmişse biz onunla çalışırız.

Ecerkale: Bir akademisyen olarak -bu daha önce de gündeme gelmişti- Kahramanmaraş'ta ikinci üniversite konusu gündeme gelmişti. Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Akgemci: Kahramanmaraş'ta bir teknik üniversite kurulma düşüncesinin olduğunu baştan beri biliyorum. Bu tartışılır. Bir üniversite kenti olmasında fayda olduğunu düşünüyorum. Ama öncelikle bu üniversitenin belli bir yetkinliğe kavuşması gerekir. Ama bunun için hazır mekan olduğu söyleniyor. Karacasu kampüsünün buna tahsis edilebileceği bir devlet üniversitesi isteniyor. Yani bize ne düşerse bu konuda biz de yardımcı oluruz, elimizden geleni yaparız.

Ecerkale: Yani pozitif bakıyorsunuz.

Akgemci: Tabi pozitif”¦ Bir eğitim kurumunun kazandırılmasından daha doğal bir şey olamaz.

Ecerkale: Hocam Kahramanmaraşlının çok ilgisini çeken bir soru olacak bu. Kahramanmaraşspor'un ligdeki durumu hiç iç açıcı değil.

Akgemci: Düşmüş galiba.

Ecerkale: Düşecek gibi duruyor. Hiç iç açıcı değil. Siz belediye başkanı olursanız Büyükşehir Belediyesporla devam etmeyi düşünüyor musunuz? Kahramanmaraşspor'u destekleyecek misiniz? Bu konudaki görüşleriniz nedir?

Akgemci: Bizim meclis üyesi aday arkadaşımız var Kadir Tanış, onun daha önce Kahramanmaraşspor'da görev aldığını, bu konuyu iyi bildiğini söylüyor ve bununla ilgili bir rapor hazırladı. Bu raporunda şunu ifade ediyor. Bana da mantıklı geldi. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyespor'un bir altyapı takımının olması gerektiğini, Kahramanmaraşspor'a destek veren bir ünite gibi değerlendirilmesi gerektiğini, çıkış yolunun bu olduğunu söylüyor. Bence de çok doğru bir yaklaşım. Hem takımı bire indirmek ve bütün kaynakları oraya kanalize etmek”¦ Bir defa şunu uzun uzun anlatmaya gerek yok, bir şehir takımının, şehir ismiyle anılan bir takımın liglerde olması olağanüstü bir şey zaten. Kahramanmaraş'taki insanların da sevdası ve isteği”¦ Ve bunun, şehrin tanıtılmasında, ekonomik yapısında gelişmesinde de çok ciddi rolleri var. Çok profesyonel bir bakış açısıyla, böyle dönemsel iyileştirmeyle değil de kalıcı, sürdürülebilir kaynaklar sağlanarak bunun ayakta kalması gerektiğine inanıyorum. Biz de bununla ilgili elimizden gelen şeyi yaparız. Bununla ilgili çalışmalarımız da var. Ayrıca bu konuda şanslıyız, Dulkadiroğlu'ndan da belediye encümenliğine aday bir arkadaşımız var, Fatih Mehmet Ceyhan. Bu arkadaşımız zaten şu anda da bildiğim kadarıyla Kahramanmaraşspor'un yöneticisi. Onun da çok ciddi çalışmaları var, önerileri var. Bunları da ele almak suretiyle, her ikisini birleştirerek kendi başarılarını kalıcı bir şekilde sürdürülebilir hale getireceğiz.

Ecerkale: Yani Kahramanmaraşspor'u ilerleyen günlerde süper ligde göreceğiz.

Akgemci: İnşaallah. Bunun altyapısı ile ilgili elimizden geleni yapacağız.

Ecerkale: Hocam, yavaş yavaş röportajımızın sonuna gelirken biraz da şahsi sorular sorayım size. Tahir Akgemci'yi Kahramanmaraş çok merak ediyor. Tahir Akgemci'nin sanatla, sporla arası nasıldır?

Akgemci: Sanatı seviyorum tabi sanat önemli bir şey. Türk Sanat Müziğini dinliyorum, Türk Halk Müziğini dinliyorum. Spor olarak yüzerim. Ben genelde günlük düzenli yürüyüş yapan, 15-16 km yürüyüş yapan, spor aktivitelerine katılan biriyim. Sporu önemsiyorum. Kuşaktan kuşağa, gençlere aktarılması gerektiğini düşünüyorum. Ve inşallah belediye başkanlığı bize nasip olursa bu etkinliklerin halkın bütün katmanlarına yayılması gerektiğine inanıyorum. Biz çocukluğumuzda bu alışkanlıkları edinemedik. Hep içimde ukde kalmıştır. Ben yüzmeyi sonradan profesyonelce öğrendim. Yürüme alışkanlığını sonradan kazandım. Bu etkinliklere şu anki seçim çalışmaları nedeniyle devam edemiyorum maalesef. Ama düzenli haftanın 2-3 günü spor salonuna giden, haftanın en az 4 günü en az 2 saat yürüyen biriyim aslında. Şimdi ayıramıyorum ama genelde spora vakit ayıran biriyim. İnşallah bundan sonra konumumuz ne olursa olsun yine spora zaman ayıracağız.

Ecerkale: Hocam kaç çocuğunuz var?

Akgemci: Üç çocuğum var. İki kız bir oğlan. Kızım bir araştırma görevlisi. Uluslar arası ilişkilerde, Ankara'da. Oğlum makine mühendisi. İstanbul Teknolojisi mezunu. O da İstanbul'da yabancı bir firmada çalışıyor. Diğer kızım da ODTÜ'de okuyor.

Ecerkale: Maşallah. Allah bağışlasın hocam. Peki Tahir Akgemci nasıl bir babadır çocuklarının gözünde?

Akgemci: İyi bir aileyiz biz. Benim eşim de akademisyen. Doçent. Çocuklarımızı fedakarlıkla yetiştirdik. Onlar da eğitim konusunda zaten fazlasıyla gereğini yaptılar, bizi mahcup etmediler. Çocuklarım özellikle kendilerine vakit ayıramadığım için, özellikle de bu son süreçte, ondan şikayet edebilirler J Geçmişte de öyle diyorlardı. Ama sağolsunlar bize de kendilerinin bir külfetleri sıkıntıları olmuyor. Keşke daha fazla zaman ayırabilsek. Çocukların ikisi Ankara'da, biri İstanbul'da. Eşim işte düne kadar Konya'daydı. Böyle bir hayat yaşıyoruz. Ama mutluyuz. Memnunuz. Hayata iyi bakıyoruz. İyi yetiştirdiğim kanaatindeyim. Ben aynı duyguları bütün çocuklar için besliyorum, istiyorum tabi haliyle. Amacımız bu. Bütün çocuklar bizim çocuklarımız gibi. Ben tabi üniversite hocalığından gelince bütün çocukları aynı duyguyla görüyorum.

Ecerkale: Hocam son olarak sizin gelecek yeni dönem için eklemek istedikleriniz, Kahramanmaraşlıya vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Akgemci: Şunu söyleyebilirim, Kahramanmaraş'a mesaj olarak, biz duygularımızı düşüncelerimizi, birikimlerimizi, tecrübelerimizi Kahramanmaraş'la buluşturmak istedik. Ben Kahramanmaraş'a bunu anlattığım kanaatindeyim. İnşaallah Kahramanmaraş bizi seçecek. Ve bütün bu anlattıklarımı Kahramanmaraş'ta uygulayabilmenin heyecanını yaşıyorum. Nasip olursa, seçim sonucunda bu düşündüklerimizi Kahramanmaraş'ta yaparız diye düşünüyorum.

Ecerkale: Hocam Haber46 olarak bizi kırmadığınız için çok teşekkür ediyorum.

Akgemci: Ben teşekkür ederim.