AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, AK Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı yaptı. CHP Sözcüsü Bülent Tezcan'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili sözlerini sert dille eleştiren Ünal, CHP Lideri'ne de tepki gösterdi. İstifa eden Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur'un açıklamasına ilişkin soruya da yanıt verdi. İstifa eden Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur'un açıklamasına ilişkin soruya da yanıt veren Mahir Ünal'ın açıklamasının satır başları şöyle: Bu ülkenin demokratikleşmesi, devlet aklının demokratikleşmesi ve Türkiye'nin refahını artması için 15 yıldan beri verdiğimiz mücadele milletin gözü önünde cereyan ediyor. Kaset operasyonu ile göreve gelen Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin siyasetini nasıl dönüştürdüğünü görüyoruz. Adeta Türkiye düşmanı yapıların içerideki siyasi aparatı olarak hareket etmektedir. Siyasette iyi niyet önemlidir ama muhalefet yapmak demek düşmanlık yapmak demek değildir. Muhalefet yapmak demek milletin seçtiklerine düşmanlık yapmak demek değildir. 

CHP açık bir şekilde Türkiye düşmanı yapıların içerideki siyasi aparatı gibi davranmaktadır. Bu milletin hayrına olan hiçbir meselenin yanında olmamıştır Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si. CHP düşmanlık yaptığı sürece, Türkiye düşmanı güçlerin içerideki sözcüsü gibi davrandığı sürece biz CHP'yi muhatap almayacağımız bir süreden beri söylüyoruz. 9 Temmuz Maltepe mitinginden sonra Kılıçdaroğlu apaçık sokak çağrısı yapmıştı. Biz de ona neden sandık çağrısı yapmıyorsun demiştik. 

GEREKLİ HUKUKİ HAKLARIMIZI KULLANIYORUZ 

CHP'nin sokak,  isyan, ayaklanma çağrısı geçtiğimiz günlerde Tekirdağ'da tekrar depreşti. Buna  bir ilçe belediye başkanının hezeyanı olarak baktık iyi niyetle. Genel olarak  tepkimizi koyduk. Ama CHP'nin sözcüsünün kalkıp Tekirdağ'a gidip bu ayaklanma,  isyan çağrısını desteklemesi, görülmektedir ki 9 Temmuz'da Kemal Kılıçdaroğlu'nun  Maltepe mitinginde yaptığı sokak çağrısının, isyan çağrısının bir devamı  niteliğindedir.

HP sövücüsü Tekirdağ'a kadar gitti, isyan çağrısının arkasında olduğunu söyledi. Yetmedi, seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı'na, 'faşist', 'diktatör' demek gibi provokatif söylem ile düşmanlığı devam ettirdiler. AK Parti olarak gerekli hukuki haklarımızı kullanıyoruz. 

CHP'nin Türkiye içinde 15 Temmuz'a kadar kullandığı dilin söylem analizini de önümüzdeki günlerde paylaşacağız. Kılıçdaroğlu'nun CHP'si içeride bize karşı konuşmuyor. Bu söylemler, bu ifadeler, bu yalanlar yurt dışında 165 ülkede FETÖ'cülerin Türkiye karşıtı propagandalarına malzeme olarak yürütülüyor. FETÖ'cüler Kılıçdaroğlu'nun ve sövücülerinin hakaretlerini referans olarak kullanıyorlar.  Kullandığın o çirkin dili bin kere sana iade ediyoruz.

O ÇİRKİN DİLİNİ SANA İADE EDİYORUZ 

Kaset operasyonu ile birlikte CHP ve Kılıçdaroğlu'nun CHP'si şunu bilmelidir. Onları kullanan efendiler şunu bilmelidir. Biz bu coğrafyada kendi kaderimizi tayin ederek yaşamaya devam edeceğiz. Ayağa kalkmakla kalmayıp o masada eşit olarak oturmaya devam edeceğiz. Bu hakaretlerin, saldırıların tek bir gerekçesi vardır. Milletin bağımsızlık, bağımsız ekonomi, bağımsız savunma sanayi ve bağımsız Türkiye idealidir. Hangi oyunu oynarlarsa oynasınlar bu coğrafyada adeta umudu haline gelmiş, Recep Tayyip Erdoğan'a kiminle birlikte saldırırlarsa saldırsınlar biz Recep Tayyip Erdoğan'la yolumuza devam edeceğiz. 

CHP istediği kadar bizi sabote etmeye, provoke etmeye, bizi tahrik etmeye çalışırsa çalışsın, Kemal  Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum. Bugün kullandığın o çukur dilinle, söyleminle ve  üslubunla ne kadar konuşursan konuş, Cumhurbaşkanımızın ailesine uzattığın o  çirkin dil ve o çirkin söylemi sana iade ediyoruz. AK Parti'ye karşı kullandığın  o çirkin dili ve söylemi bin kere sana iade ediyoruz. Biz sükunetimizi bozmadan,  asla tahrik olmadan, gündemimizi ve Türkiye'ye dair hayallerimizi muhafaza ederek  yolumuza devam edeceğiz. Ama sen, Türkiye düşmanı güçlerle iş birliği yapmış  siyasi bir aparat olarak siyasi tarihimizin çöplüğündeki yerini alacaksın.Kin ve nefret diline ortak olmayacağız. 20 Temmuz darbesi gibi bir uydurmaya bu millet itibar etmiyor. Bu millet senin kontrollü kaçışını da unutmadı. Türk yargısına yaptığın saldırıları bu millet unutmayacaktır. 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle adli kontrol şartı uygulanıp, yurt dışına çıkış yasağı getirilen Tekirdağ'ın Süleymanapaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat'la bir araya gelmişti. Tezcan, sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan sert söylemlerde bulunmuştu.

BALIKESİR BELEDİYE BAŞKANI'NIN İSTİFA EDERKEN SÖYLEDİĞİ SÖZLER 

Siyasi riskin olduğu yerde keyfilik olmaz. AK Parti kendi değişiminin siyasi riskini alarak, Cumhurbaşkanımızın genel başkan olması ile birlikte kendisini 2019'a hazırlıyor. Bu süreçte Cumhurbaşkanımız demokratik hakkı olan istifaya çağırma hakkını kullandı. Genel başkanın kendi belediye başkanına istifa çağrısında bulunması demokratik meşruiyete uygundur. Bu çağrıya uyarak İstanbul, Ankara, Bursa, Düzce, Niğde belediye başkanlarımız istifa ettiler. Kendileri bizim yol arkadaşımızdır. Gelen de giden de aynı değerderdir. Bunları da paylaştık. Bu süreç zarfında biz AK Parti siyaseti olarak her bir arkadaşımızı bir nefer ve makam ve mevkii sahibi değil, sorumluluk ve görev sahibi olarak görürüz. 

"EN UFAK BİR TEHDİT, ŞANTAJ DİLİ KULLANMADIK"

Sayın Edip Uğur, AK Parti'den de ayrılmayı tercih etti. Görüşme Erol Kaya'nın koordinasyonunda devam etti. Biz hiçbir belediye başkanımızla ilgili en ufak bir tehdit ya da onlara dönük herhangi bir şantaj dili kullanmadık. Durumdan vazife çıkarmak isteyen bazı haddini bilmezlerin Edip Uğur'a dönük hadsizliği varsa, sayın Uğur'un hukuki yollara başvurması gerekir. 

Yerel yönetimlerle ilgili değerlendirmelerimiz şu an itibarıyla tamamlandı ama bundan sonra olmayacağı anlamına gelmiyor bu. Parti olarak kongrelerimize odaklandık.