“Dere geçerken at değiştirilmez” demiş atalarımız. Demiş demesine ama, “atalar”ı dinleyen kim”¦ Veya oyun oynanırken kural değişmez!... Ama burası Türkiye ve biz değiştiririz(!!) Bizde, maçlar kurallara göre değil; kurallar maçın gidişatına göre değişir icâbında(!) Yine değiştirdik. Yine “Türkiye'ye özgü”, yine “bize özgü” bir durum yaşandı Karacasu ve Kavlaklı kasabalarında. Peki neden böyle oldu? Yüksek Seçim Kurulu “seçimlere itiraz” olduğunu bilmiyor mu idi de, seçim kararı aldı ve seçim takvimi başlattı? Bekleyemez miydi itiraz durumunun görüşülüp karara bağlanmasını? Yazık değilmi, yazık olmadı mı şimdi o kadar insana. Adaylar seçime konsantre olmuş, son sür'at seçim çalışmalarını sürdürüken, seçimlere sadece 7 (yazıyla “yedi”) gün kalmışken pat diye seçimler iptal... Olacak iş mi yani? Kararın duyulması üzerine, Kahramanmaraş kamuoyu da dahil olmak üzere Karacasu ve Kavlaklı sakinleri kelimenin tam anlamı ile “şok” oldu. Özellikle “kimyası” bozulan Karacasu Halkı isyan etti adeta. Belki de, başkan adayları Süleyman Topçuoğlu ve Faruk Aksu halka “îtidal” tavsiye edip, “sükunet” ve “sabır” tekinlerinde bulunmasa, iş çığırından çıkacak, kasabalılar şehir merkezine kadar yürüyecek ve istenmeyen olaylar yaşanacaktı. Hatta Topçuoğlu seçim bürosunu dahi kapatarak seçmenlerine evlerine gitmeleri yönünde tavsiyede bulundu. Bu “sağduyulu” ve “olgun” davranışlarından dolayı her iki adayı da tebrik etmek gerek. Çünkü o moral bozukluğu ve öfkeyle tam tersini de yapabilirlerdi. Bravo”¦ Geçelim. Şimdi kim ödeyecek başkan adaylarının yaptığı onca masrafı. Kim ödeyecek Yüksek Seçim Kurulu'nun yaptığı harcamaları? En önemlisi de, kim tamir edecek vatandaşın zedelenen onurunu, alt-üst olan psiklojisini? Gerçi vatandaş kimin umurunda değilmi, benimkide “saflık” işte. Madem yapılmış bir itiraz vardı ortada, kimsenin haberi yok muydu yani bundan. Seçimin taraflarının, en önemlisi Ak Parti İl Teşkilatı'nın haberinin olmaması imkansız. Vardı da neden hiç dillendirilmedi öyleyse? Yoksa! Yoksa Süleyman Topçuoğlu'nun “iddia ettiği gibi bir durum” mu var ortada. Topçuoğlu “Ak Parti seçimi kaybedeceğini anlayınca yargıya baskı yaparak seçimi iptal ettirdi” iddiasını çoktan dillendirmeye başladı. Evet bu sadece bir iddia bile olsa Topçuoğlu'na yarayacağı besbelli. Böylece Topçuoğlu'nun eline çok büyük bir “koz” geçti. Ak Parti teşkilatı “yanlış aday”ın “cereme”sini çekecek anlaşılan. Bundan sonra her şartta; yani, yeni bir seçim olması halinde rüzgar Topçuoğlu'ndan tarafa esecek. Gerek Ak Partili, gerekse Saadet Partili seçmenler seçimlerin iptal edilmesinden hiç hoşnut olmadı. Burada ortaya şöyle bir durum çıkıyor. Şu anda, aynı adaylarla bir seçime gidilmesi durumunda kesinlikle ve büyük farkla Süleyman Topçuoğlu kazanacaktır. Çünkü her ne kadar, Mustafa Poyraz “biz başvuru yapmadık, İçişleri Bakanlığı yaptı” dese bile, Topçuoğlu Aksu Tv'de yayınlanan “gündem proğramı”nda belgeleri ile Danıştay'a itirazın “Kahramanmaraş Belediye Başkanlığı adına avukatları tarafından” yapıldığını söyledi. Kaldı ki İçişleri Bakanlığı da sonuçta Ak Parti hükümetine bağlı. Yani halk Ak Part'iye kızgın. Bu da demektir ki, Topçuoğlu'nun prestiji arttı. Diğer taraftan, her ne kadar “şu işten dolayı, bu açılıştan dolayı” diyerek Kahramanmaraş'ı mesken tutan bakanların arkası da kesiliverdi nedense! Seçimin iptal olmasıyla birlikte, günlerdir Kahramanmaraş'a genel başkan yardımcısıyla karışık yağan “bakan yağmuru”, Mehmet Şimşek'in gezisini iptal etmesi ile birlite “şimşek hızıyla” kesildi. Hemen Karacasu'yun dibinde açılış(!!) yapan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu bile uğramadan terk-i diyâr eyledi Kahramanmaraş'ı. Yazının sonlarına gelirken şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Alınan duyumlara, basında çıkan haberlere göre ve ortalıkta dolaşan dedikodulara göre vatandaşlara oy karşılığı para teklifleri yapıldı. Hal böyle olunca “zayıf yerinden” yakalanan bazı vatandaşta oyunu nakde çeviriverdi haliyle. Bunu ben uydurmuyorum. Basında yer alan haberlere göre, yabancı uyruklu bir Karacasu sakini olan Alexandra Duymaz söylüyor. Diyor ki “burada vatandaş oylarını para ile satıyor” diyor. Ama olan oldu, şu satten sonra onlara “yiyin efendiler yiyin, afiyet olsun” demekten başka yapacak bir şey yok. Ama ne olursa olsun bu iş böyle olmadı, olmamalıydı. İptal edilmemeliydi seçimler. Hele hele yedi gün kala, hiç şık olmadı. Biçimsiz oldu vesselam. Kısmetse bir sonraki yazımızda buluşabilmek dileği ile Allah'a (cc) emanet olun.