Karslı, partisinin Kahramanmaraş il başkanlığınca Necip Fazıl Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda, yaptığı konuşmada, Türkiye'deki mevcut siyasetin tarzında bir siyaseti istemediğini söyledi.
Siyasete girmesinin iki sebebi olduğunu belirten Karslı, şöyle devam etti:

"Birincisi inanç değerlerim yıpratılıyor. İkincisi adalet duygusu toplumda gittikçe yok ediliyor. Yalana dayalı, şahsi menfaatime yönelik, insanları bölen, kıran, üzen, ötekileştiren, parçalayan bir siyaset gütmeyeceğim. Çünkü, benim siyasete başlamamın sebebi, Türkiye'deki bu tarz hadiseler. Yani siyasetin gelişmiş memleketlerde yapıldığı gibi yapılmaması, siyasetin insanları birleştirme değil, bölme vasıtası olması, siyasetin hürriyeti ve adaleti değil, ekonomik refahı ve hakça paylaşımı değil, tam aksine bir yönde yol alması sebebiyle siyasete başladım."

Karslı, Türkiye'de siyasetin HDP'nin meclise girmesi üzerine kurulduğunu ileri sürdü.

HDP'nin parlatılması ve meclise girmesi üzerine kurulmuş siyasette, AK Parti'den şikayet edenlerin "bu gitsin de HDP meclise girsin" ve "bunun gitmesinin formülü HDP'nin büyümesidir" söylemlerinin ciddi bir tuzak olduğunu vurgulayan Karslı, "AK Parti'den kurtulmak için 'HDP gelsin' demek yağmurdan kaçarken doluya tutulmak değil, başımıza taş yağsın demektir" diye konuştu.

Karslı, bazı yayın gruplarının HDP'nin başındaki kişileri özel hayatlarıyla gündeme taşıyıp, makbul biri gibi göstermeye çalıştığını savundu.

Karslı, şunları kaydetti:

"HDP'nin başındaki insanları o kadar makbul ve mübarek gösteriyor ki dersiniz ki bunlar dünyanın en insancıl adamları en demokratlar en mülayimler karıncayı bile incitmez. Çok halim selim insanlar. Fakat HDP'nin başındaki insan diyor ki 'ben dağa gidecektim aslında hazırlanmıştım. Ama beni dağa götürecek adam yakalandığı için ben dağa gidemedim.' Kobani olayları gösterdi ki bunların değişmesi mümkün değil."