Yemşen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yıldır sürekli kilo aldığını ve şu an 200 kiloya ulaştığını belirterek, İl Sağlık Müdürlüğü'nün ''obeziteyle mücadele'' projesi kapsamında diyete girdiğini ancak dizlerindeki rahatsızlık nedeniyle bunu uygulayamadığını söyledi. 3 yıl önce ilaçla tedavi yöntemiyle 130 kiloya kadar düştüğünü, maddi imkansızlıklar nedeniyle tedaviye devam edemediklerini anlatan Yemşen, tekrar 200 kiloya çıkmanın üzüntüsünü yaşadığını belirtti. Her geçen gün kilo aldığını bildiren Yemşen, şöyle konuştu: ''Kiloya bağlı rahatsızlıktan dolayı yürüyemeyecek duruma geldim. Yürüyebilsem kilo vereceğim ama dizlerimdeki ağrılar bunu engelliyor. 4 çocuğum var. Evimin işlerimi yapamıyorum. İlkokula giden bir kızım var onun sayesinde yaşama devam ediyorum. Ne çocuklarıma bakabiliyorum ne de ev işlerini yapabiliyorum. Zayıflamak istiyorum ama kilo veremiyorum. Ne yapacağımı şaşırdım. 2 aydır İl Sağlık Müdürlüğü'nün obezite çalışmasıyla ilgili destek alıyorum. Sağ olsunlar bana çok yardımcı oluyorlar.'' Evden dışarı çıkamadığını, çocuklarıyla eşiyle gezmek istediğini anlatan Yemşen, ''Ev işlerinin büyük bölümünü eşim yapıyor. Bir insan çocuklarının bakımıyla ilgilennmek istemez mi- ÇOcuklarımın bakımıyla ilgilenmek, bu kilolardan kurtulmak istiyorum'' dedi. Yusuf Yemşen ise eşinin aşırı kilosu nedeniyle hayata küsmemesi için ev işlerini ve yemeği kendisinin yaptığını ifade ederek, eşinin sağlıklı ve zayıf günlerine dönmesini istediğini belirtti. -''Hareketsiz yaşam sonrası obezite armağan olarak karşımıza çıkıyor-'' Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Büyükbeşe, obezitenin tüm dünyada ve Türkiye'de sıklığı artan bir metabolitik problem olduğunu söyledi. Büyükbeşe, Kahramanmaraş'ta obezite ve diyabet hastalığının çok sık görüldüğünü ifade ederek, şunları kaydetti: ''Obezite hastalığı, sanayileşen toplumlarda hareket azlığının ve teknolojinin getirdiği armağandır. Günümüzde artık bir çok kişinin arabası var. İş yeri ile yürüme mesafesi giderek kısalmaya başlıyor. Daha az otobüse biniyoruz. Durağa gitmek için yürümüyoruz. Evinin garajından hemen arabaya binenler var. Hareket azlığı ve özellikle 30 yaşından itibaren metabolizmanın yavaşlamaya başlamasıyla birlikte obezite bir armağan olarak karşımıza çıkıyor. Günde en az 3040 dakika yürüyen kişiler obeziteden kurtulabilir. Obezite tüm dünyada çözülebilmiş bir hastalık değil. Ama doğru beslenirsek, doğru yöntem kullanırsak, dışarıda daha az yersek, daha az hazır yemek tüketirsek, bu sorunu çözmüş oluruz.'' -''Kahramanmaraş hareketleniyor'' projesi- Kahramanmaraş Vali Yardımcısı Dr. Erkan Bulgan, yaptığı açıklamada, obezite ve diyabet hastalığının ilk sırada yer aldığı Kahramanmaraş'ta, ''Kahramanmaraş hareketleniyor'' projesi hazırladıklarını hatırlattı. Proje ile her kesimden insana spor yapma alışkanlığının kazandırılması hedeflendiğini belirten Bulgan, beslenme tarzındaki değişikliklerin toplum sağlığını da olumsuz etkilemeye başladığını kaydetti.