Tanıtım, katılım ve karışım belgesi ile belgeselidir bu yazı. Kurtuluş savaşının en mert ve kahraman insanlarının harman yeridir burası. Gazi şehir Antep, Şanlı diyar Urfa'ya örnek, bütün Anadolu'ya madalya ve ön ayak olmuş istiklali ile ibret-i gurur vesikası. Fransız'ı “Fransız kalma” deyimine nail etmiş Sütçü imamlar, Rıdvan hocalar, Şeyh Adiller”¦ Özünde buram buram tarih kokan belgedir burası. Kâh Ermeni'ye kucak açmış, kâh Fransız'ı ağırlamış bir yorgun şehir”¦ Fakat Çeçeniyle, Çerkeziyle, Kürdüyle, Acemiyle, alevisi, sünnisiyle, Avşarı ve Yörüğüyle habitatı geniş çiçek demeti olmuş, mis kokulu kardeşlerin bir gül bahçesidir Kahramanmaraş. Bir yerde “geliiim” der, bir yerde “geliyom”, bir yerde de “gelicim””¦ Lakin söz verdi mi mutlaka gelir; çünkü ahd-e vefadır mayası. Huda'nın bahşettiği güzellikleriyle bezenmiş doğal zenginlik membağıdır. En çok tatlı su rezervi, karı, yağmuru, barajları, akarsuları, ormanı, fidanı, Uludaz'dan Binboğa balıdır şifası. Psikiyatrisidir Yeşil Göz'lü, Yavşan-Başkonuş-Fırnız Yaylası ve Döngel Mağarası. Bir yerde geyiklerin özgürlüğüdür Başkonuş'u, kınalı kekliklerin yuvasıdır Ahır dağı, turaçların neslini korur gavur gölünün etrafı, kevenlidir en yüksek rakımlı Nurhak dağları. Zoraki demir yoluna geçit verir gâvur dağından kapıdere vadisi can damarı. Doğunun ne batısı saysalar da olur ya inat eder geçirmez Püren'in tünel kapısı. Kıtlık bilmez, aç bırakmaz tarhanası, firiği, kengerli etekleriyle şar dağı. Kâh Antep fıstığına ilham verir sımsıcak Türkoğlu obası, kâh soğuğuyla şekerler şeker pancarı. Sır obası aratmaz Karadeniz Fındığını, hemen aşağıya indi mi çerez olur yer fıstığı. Yağ çeker topraktan Elbistan ayçiçeği, onla yarışır Pazarcık'ın Zeytinli bağları. Hastalara şifadır Andırın Tirşiği, yara sarar ovasının kaliteli pamuk bezi. Bu da yetmez şifadır sairlere Ilıca suyu çimdirir, Ekinözü içirir durur. Bakarsan üzüm kesilir Bertiz'le Alişar üzümü. Cennet meyvesi gülen ayva verirken, ağlayan nar yedirir. Kömür yatağı ışık olur Elbistan ovasında söndürmek için ateşiyle cağal cağal kaynayan Ceyhan nehri kardeş olur, Alişar'la, Fırnız'la, Orçan'la, Aksu'yla kıvrım kıvırım akıp Menzelet olur birden Ali Kayasına inat Sır olur. Koca Çukurova'ya kan olmak için, haşmetiyle Türkiye'nin en yüksek ve en derin abidesidir Berke barajı. Ve Delidumrul'a nazire yaparcasına Çukurova'dan doğuya kapı olur, güneyden İçanadolu'ya geçit olur. Bir de Temmuz sıcağına dinmeyen yel olur Ahır dağın meltemimsi rüzgarı. Keçeciler semer sıkarken, Kadını sim sırar, bakırcısı çekiç vurur oymacısıyla. Çelik sertini Hartlap'lı eder keskin Maraş bıcağı. Yorulanların, yolcuların ağzına tattır dondurması, damağına dokunur kemik suyuyla çemenli yumurtası. Zenginliğin alınteridir tekstil sanayisi. Lakin duadır hiç uyumaz Malik ejderi, maneviyatıdır ashab- kehf yedi uyurları. Bu yüzden belere isimdir Ökkeş'i, Ejder'i, Cuma'sı. 12 Şubat'tır kahramanlık destanına sahip çıkan çete bayramı. Abdulhamit Han'a isim olur mabedi. Ve aşkına şiirdir hiç ölmeyen Necip Fazıl'ı, Cahit ZARİFOĞLU ile Alaaddin ÖZDENÖREN'dir yaşayan ve yaşatan Abdurrahim Karakoç'ları. Yanık türküdür dillerde Meyrik, Mahzuni Şerif'tir sazı, Nurşaniler'dir bağlaması ve Kıraç'tır gitarı. Fakat hep yalnızdır, çiledir, zorda kalmadır onun bir yanı. Çünkü şanssızdır mukadderatı. Fransız tohumundan gelmedir zehreder tütünlü meşe otu belası. Kâh tarihte kırdırılmıştır Ermeni mezalimi, dış mihraklı alevi-sünni çatışması, kâh günümüzde şehit ettirilmiştir Muhsin'in uçağı. Fakat oyuna gelmez istiklal madalyalı kahramandır insanı. Karşısında zalimde olsa zulmetmez halkı, karakucak pehlivanıdır yıkılmaz adamı, aç kalmaz tarhana-firik yapar yedirir anası. Biberi acı olsa da dili tatlıdır hanek eden babası. Sonucta edeptir EDE'nin açılımı. Asildir o; kah çiftçi, kah işçi, kah mebus, kah bakan, kah da Meclisanın başkanı veya Başkanın yardımcısı”¦ Esaret tanımaz kale dibinde yazan şu sözle: Maraş bize mezar olmadan, düşmana Gülizar olmaz”¦diyerek! Kıymetini bilin gülbahçenizin”¦