Hatta tanımazsanız bile gülümsersiniz. Yolda yürüyorsunuz, yolda yürümekte zorlanan, beli bükülmüş ihtiyar bir nine ile karşılaştınız, merhamet duygusu ile bakar ve yardımseverlik duygularınız kabarır. Yolda yürüyorsunuz, dev cüsseli, hatta pala bıyıklı azman tipli bir adam karşınızda size doğru yürüyor, ürperti ile köşeden köşeden yürürsünüz. Aynı bunun gibi, trafikte TIR, kamyon türü büyük arabalar gördükçe, ürperiyorum ve nerdeyse yoldan kaçmak istiyorum. Küçük arabalar ise sevecen geliyor gözüme. Yıllık iznimi kullandığım Pazarcık'ta, birkaç kez Pazarcık'tan Kahramanmaraş'a araba sürdüm. Bu yol güzergahında büyük hacimli kum kamyonları, Aksu Çayı'ndan yükledikleri kumlarla birkaç yerden karşınıza çıkarlar. Kamyonların ana yola yaklaştıklarını ve sürücülerinin ana yola yaklaşmalarına rağmen, çok rahat hallerini gördükçe, tedbirimi çok uzaklardan alıyor, adeta yol içinde onlardan kaçacak yer arıyorum. İçimden şöyle düşünüyorum, “tamam bu kamyon şoförü ana yola yaklaşıyor, kontrolsüz girme ihtimali var, benim bulunduğum sağ şeride aniden girerse, sol şeride kaçabilir miyim” ince ince bunun hesabını yapıyorum. Birkaç defa da oldu, kamyon şoförleri tali yoldan “tak diye” sağ şeride girdiler. Bu durumda hemen sol şeride kaçtım. Tedbirimi önceden aldım. Ya normal bir şekilde kendi şeridimde seyretsem ve sol şerit o anda dolu olsa! Bunu düşünmek bile istemiyorum. Fakat, gözlemlediğim bir husus var ki, tali yoldan gelen kamyon şoförleri, yol çift şerit ise, rahat rahat hemen sağ şeride giriş yapıyorlar. Bu satırları durup dururken niye yazdım? Bu satırları yazmamın nedeni, bir dostumu, bir hemşehrimi Pazar günü trafik kazasında kaybetmemdir. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Yaşar TÜRKLEŞ Bey (Allah gani gani rahmet eylesin) bir kamyonun tali yoldan çıkarak, içinde bulunduğu araca çarpması sonucu hayatını yitirdi. Olay Ankara-Çubuk yolunda meydan gelmiş. Yolda yapım çalışması olduğu halde, tali yoldan gelen kum kamyonu Yaşar Bey'in de içinde bulunduğu aracın tam dönüş yapacağı sırada, araca çarpmış. Yukarıdaki bu somut olayda, kamyon şoförü ne kadar kusurlu, olay nasıl oldu? Tabi bunu bilemiyorum. Olay yapılacak araştırma ve tahkikatla açıklığa kavuşacak. Bu durumda, bu olayı, bu aşamada konuşmak ve birilerini suçlamak yanlış. Ancak, bu Ülkede “kamyon şoförlerinin keyfi sürüşleri ve büyük araba kullanmaktan kaynaklanan havalanmaları nedeniyle” kazalar meydana gelmiyor değil. Bu Ülkede “küçük araba kullananların, TIR ve kamyon şoförlerinin trafikteki kaba ve dehşetli sürüşlerinden büyük oranda rahatsız oldukları” da bir gerçektir. Buları da birer tespit olarak orta yere koymak gerek. TIR, kamyon türü büyük arabaları kullananların psikolojisini bilmiyorum. Çünkü, bu araçları hiç kullanmadım. Bu araçları kullananların hepsinin kibirli, ukala ve şiddet eğilimli olduklarını da kimse söyleyemez. Zaten, onu kastetmiyorum. Yalnız, büyük arabaları kullananlarda bir havalanma, bir büyüklük duygusu ister istemez meydana geliyorsa, trafikte rahat rahat, keyfince sürüyorlarsa işte bu büyük bir tehlikedir. Hemşehrim ve mesai arkadaşım Yaşar Türkleş'in bir kazada hayatını kaybetmesi sonrasında, dikkatleri TIR ve kamyon gibi büyük araba kullananların psikolojisine çekmek istedim. Yaşar Türkleş Kardeşim'e bir kez daha Allah'tan rahmet ve kederli ailesine başsağlığı diliyorum. Bir trafik kazasından yola çıkarak yazdığım bu yazıda, son söz olarak ş