Gençlerin bir kısmı gayet kararlı, kendinden emin bir şekilde nokta atış yaparken bir kısmı hala nereyi tercih etmesi gerektiğini dahi bilmiyordu. Bir kısmı istediği okulu hangi üniversitede okumak istediğini belirtirken bir kısmı da okulu sanki anne ve babası okuyacakmış gibi onların tercihlerini belirtiyordu. Ama kendi yolunu henüz çizememişti. Yani bir kısmının gideceği yol hala belli değildi. Henüz karar veremeyen gençlere Montaigne'in:”Gideceği limanı bilmeyen gemiye hiçbir rüzgâr fayda etmez.” Sözünü hatırlattım ve ekledim: ””Ne zaman karar vereceksiniz? ””Bu bize bağlı değil ki! ””Kime bağlı? ””Ailemize, dershanemize, hocalarımıza, sınav sonucuna”¦ Gençlerin zihinleri karışıktı. Zihinlerin karışık olmasının en büyük nedeni ise önlerini görememeleriydi. Onlara Florance Chadwick'in öyküsünü anlattım. Florance Chadwick, hem Fransa'dan İngiltere´ye, hem İngiltere´den Fransa´ya yüzerek Manş Denizi'ni her iki yönden geçen ilk bayan yüzücüydü. Bir ideali daha vardı: Catalina Adası'ndan California sahiline kadarki 21 millik mesafeyi yüzen ilk bayan yüzücü olmak istiyordu. Ama bu iş, hiç de o kadar kolay olmayacaktı. Yılın en sıcak günlerinden 4 Temmuzda bile, yüzeceği denizin suyu insanın bedenini uyuşturacak kadar soğuktu. Hava o denli sisliydi ki, yüzücü kendisine eşlik edecek tekneleri zorlukla seçebiliyoru. Üstelik o bölgede köpekbalıklarına rastlanıyordu. Florance, soğuğa ve köpekbalıklarına rağmen, tam 15 mil yüzdü. Teknede bulunan annesi ve antrenörü "başaracaksın az kaldı" diye bağırıyorlardı. Televizyonlarının başında onu seyreden milyonlarca insan, başarısı için dua ediyordu. Sonra 5 mil daha yüzdü. Hatta California sahillerine yarım mil kaldı. Teknedekilerin bütün teşviklerine rağmen, kendisini sudan çıkarmalarını istedi. Herkes hayal kırıklığı içindeydi. Çok kısa mesafe kala başarılı yüzücü vazgeçmişti. Florance Chadwick, daha sonra başarısızlığının nedenini şöyle açıkladı:"Önümde hiçbir şey göremiyordum. Karayı görebilseydim başarabilirdim!" Onu durduran ne soğuktu. Ne on altı saat süreyle kulaç atmanın yorgunluğu. Ne de köpek balıklarıydı. Başarısızlığına hedefini görememesi neden olmuştu! İki ay sonra, Florance yine denedi. Su yine soğuktu, köpekbalıkları yine vardı, sis yine her şeyin üstünü örtüyordu. Ama bu defa, Florance sisin ardında bir yerde kıyının olduğunu düşünerek yüzdü hep. Sahili hayal ederek attı kulaçlarını. Ve başardı! Catalina Kanalını geçen ilk kadın unvanını kazandı. Hem de erkeklerin rekorunu iki saat farkla geçerek. Önünü görmek, ışığı görmek en azından hissetmek, yaşam mücadelesinde bize kuvvet verir. Önümüzü görebilmek için ise; akılcı, uygulanabilir, ölçülebilir nitelikte hedeflere sahip olmak gerekir. Örneğin “iyi bir insan olmak istiyorum” cümlesini inceleyecek olursak; cümle içindeki “iyi insan” sözcüklerinin karşılığı nedir? İyi insandan kastedilen amaç başarılı insan mı yoksa dürüst insan mı? Ayrıca iyilik kime karşı sağlanacak? Allah'a karşı iyi bir kul mu yoksa devlete karşı iyi bir yurttaş mı ya da aileye karşı iyi bir evlat mı? Yoksa bütün bunların bir kombinasyonu mu? Hangisi? Başarmak elbette güzel bir duygudur. Ancak başarıdan kasıt sadece okul ve sınav başarısı mı? İş hayatında kariyer yapmak, arzu edilen makam ve mevkilere ulaşmak da bir başarıdır. Mutlu bir evlilik yapmak, huzurlu bir aileye sahip olmak çok özel bir başarıdır. Hayatta karşımıza birçok yol çıkar. Dürüstlük ya da sahtekârlık. Helal veya haram kazanç. Güzellik ya da çirkinlik. Tembellik veya çalışkanlık. Başarı ya da başarısızlık. Önümüze çıkan yollar birbirine yakın olabileceği gibi birbirinin tam aksine giden yollar da olabilir. Ama önemli olan yolların nereye gittiğinden ziyade bizim nereye gittiğimizdir. Yani hangi yöne gitme niyetindeyiz? Şair ve yazar İsmet Özel'in: “İnsan için önüne çıkan bütün yollar, yürünebilir yollar ise o insan kaybolmuş demektir.” Sözü, hayat yolculuğunda kendimize bir yön tayin etme mecburiyetimize işaret etmektedir. Yani gideceği yeri bilmeyen kişi kaybolmuş demek değildir. Sadece daha tercihini ortaya koymamış demektir. ””Hemşerim, yolculuk nereye? Sorusunun cevabı, kişiden kişiye çok değişiklik arz edebilir. Herkesin ayrı tercihi, ayrı rotası olabilir. Olmalıdır da. Çünkü herkes aynı yöne gitmek zorunda değildir. Ama bu sorunun cevabı, şu olmamalıdır: ””Yola çıktık bakalım. Neresi olursa olsun fark etmez. Eğer sorunun cevabı bu ise siz kaybolmuşsunuz demektir. Yazara mesaj: [email protected] www.yusufyesilkaya.net Bu yazı; www.yusufyesilkaya.com , www.dinahlak.com , www.haber46.com ve www.kisiseldunyam.com web sitelerinde eş zamanlı olarak yayınlanmaktadır.