Bireysel ve Aile Terapi Derneği Başkanı Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanı Emine Özdemir, " Kısıtlı sayıda olan araştırmalar çok sayıda kadının Türkiye’de şiddete maruz kaldığını, daha da acısı bu kadınların bir kısmının ara sıra şiddete maruz kalmayı haklı bulacak davranışlarda bulunduklarını düşündüğünü ifade etmekteler." dedi

Yapılan birçok araştırma ya göre kanayan bir yara haline gelen şiddet olaylarında erkeğin kendi ailesinde de şiddet içeren bir ortama maruz kalarak büyümüş olduğu olgusu ile karşılaştıklarını belirten Özdemir, "Birçok durumda stresle baş etme ve sorun çözme yöntemi olarak şiddet, model alınarak öğrenilmekte ve erkek çocuk büyüme sürecinde şiddet uygulayan babayla özdeşleşmektedir.Ancak elbette ki şiddet uygulayan birçok erkeğin geçmişlerinde aile içi şiddet öyküsünün olmaması tek etkenin ebeveynler arasındaki şiddete tanık olmak olmadığını göstermektedir. Özellikle sorun çözme becerileri zayıf olan, daha sinirli ve saldırgan yapıya sahip, Alkolü/maddeyi kötüye kullanan erkeklerin şiddet göstermeye daha meyilli olduğu görülmektedir."
EĞİTİM VE GELİR DÜZEYİ YÜKSEK KADINLAR DA ŞİDDETE MARUZ KALIYOR
Olayların sosyoekonomik açıdan incelendiğinde ise erkeğin eğitim seviyesinin azlığı ve işsiz olması ya da iş yaşamındaki istikrarsızlığı ile kadının şiddete maruz kalması arasında da bir bağ olduğunu ifade eden Özdemir şöyle konuştu, "Kadının eğitim seviyesi ile maddi kazancının erkeğinkinden yüksek olduğu durumlarda da erkeğin kadın partnerine şiddet uygulama ihtimalinin arttığı görülmektedir. Bu sonuç, kadının kendinden daha güçlü olmasını kabullenemeyen erkeğin şiddete başvurarak kadın üzerindeki güce sahip olmaya çalıştığını ifade ediyor olabilir. Bu bağlamda, şiddetin sadece düşük sosyoekonomik gelir düzeyindeki ailelerde/çiftlerde yaşandığı kanısı da bir anlamda çürütülmekte, eğitim ve gelir düzeyi yüksek birçok kadının da aslında şiddete maruz kaldığı görülmektedir. Ancak yüksek sosyoekonomik gelir düzeyine sahip kadınlar sosyal, hukuki, psikolojik yardım kaynaklarına daha kolay eriştiklerinden şiddet içeren ilişkiyle daha iyi başa çıkabilmekte ve istediklerinde bu tür bir ilişkiden daha kolayca kurtulabilmektedirler."

Özellikle erkek çocuğu olan ebeveynlere seslenmek istediğini belirten Özdemir, “ Çocuğunuzu severek, değer vererek, onu dinleyerek, saygı duyarak, hata yaptığında suçlayarak değil, yol göstererek eğitin ve en önemlisi model olmaya çalışın ki büyüyünce suç makinesine dönüşmesinler. Çocuklarınızın fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını zamanında karşılayın, kendini ifade etmesine, duygu ve düşüncelerini uygun bir şekilde açıklamasına fırsat verin ki öfkenin esiri olmasınlar. Çünkü giderilemeyen ihtiyaçlar, ifade edilmeyen, bastırılan, içe atılan duygu ve düşünceler birikerek kişinin gergin ve öfkeli olmasına, öfke patlamaları yaşamasına sebep olur. Kendini ifade edebilen, rahatsızlıklarını içine atmadan üslubuna dikkat ederek söyleyebilen, iletişim kurabilen, sevgi ve saygı görerek büyüyen çocuklar şiddete yönelmezler.” diye konuştu.