Cumhuriyet Meydanındaki Şerife Bacı anıtı önünden geçerken her zaman olduğu gibi elinde zurnası ile çalıp söyleyen Zurnacı Hüseyin'le karşılaşıyoruz. Zurnasıyla çalıyor tekrar ara veriyor bu seferde sözlerini makamına göre okuyor. Hüseyin'den peşe peşe klasik türküler geliyor. Duygu dolu içtenlikle söylüyor. Ondan kopmak kolay olmasa da ayrılıp, Valilik binasının sol tarafından saat kulesine doğru tırmanıyoruz. Yol kenarında yıllardan kalma geleneksel Hekimevi zamana meydan okurcasına karşımızda duruyor.3”“5 dakika sonra saat kulesinin tepesine ulaşıyoruz. Kastamonu merkezi kuş bakışı misali ayaklarımızın altında. Kalede dalgalanan bayrağın görüntüsü bir başka. Geleneksel Kastamonu evleri ağırlıklı olarak bir arada gözüküyor.Binalar genelde hep birbirlerine benziyor,fazla kat farkı yok ve kiremit çatılı tıpkı bahar ayında açan gelincikler gibi güzel bir görünüm arz ediyor.Yüksek nokta da olduğumuz için hafif ve serinletici rüzgar esiyor. Bulunduğumuz yerde biraz dinlenip çayımızı içip yeni yerleri görmek düşüncesiyle kalkıyoruz. KASTAMONU ARKEOLOJİ MÜZESİ Kastamonu Arkeoloji müzesine geliyoruz. Burayı da gezmek ve görmek istiyoruz. Geleneksel Kastamonu evini müzeye dönüştürmüşler. Giriş katından üste çıktık ve üst kattan başlayarak katları gezmeye başladık. Burada ki görüntülerde tıpkı Safranbolu Kaymakamlar evinde olduğu gibi düzenlemesi yapılmış, aile büyüklerinin odası, oturma odası, gelin odası yemek odası banyo, kiler v.s. yerli yerince düzenlenmiş, Diğer katlara indiğimizde bu günlerde birçoğunun yok olduğu, eski geleneksel el sanatlarına yönelik odalar tanzim edilmiş. Demirci, bakırcı, marangoz, köşker v.b. ne aklınıza gelirse kullandıkları malzemelerin hepside bire bir asıllarıyla zenginleştirilmiş. Müze geçmişin tarih ve kültürünü yansıtıyor. Burasını görmek insana ayrı bir mutluluk veriyor. Neden benim de şehrimde böyle bir çalışma yok? Diye düşünmemek mümkün değil. Alt kata iniyoruz. Ziyaretçiler için bir defter var. Oraya düşüncelerimi aktarmak istiyorum ve şunları yazıyorum: “Geleneklerimizi, göreneklerimizi, el sanatlarımızı, kısacası kültürümüzü yaşatması ve ileride bir ışık, bir belge olması adına çok güzel bir çalışma olmuş. Emeği geçenlerin eline, yüreğine sağlık” Sonra defteri karıştırıyorum, bizim gruptan başka yazanlar olmuş mu diye. Tanıdık bir isim görüyorum. 6, Otobüsün Rehber Öğretmeni Mine Kılınç hanımda müzeyi gezmiş ve o da düşüncelerini şöyle aktarmış. “Kent tarihine ve müzesine sahip çıkan Kastamonululara özellikle teşekkür eder ve kültürümüzün hassasiyetlerini en güzel şekilde sergiledikleri için saygılar sunarım” Arkeoloji müzesinden ayrılıp Kastamonu tarihi çarşılarına yöneliyoruz. Kalan vaktimizde de eşe, dosta hediyeler almak istiyoruz. Arkadaşlarımızla karınca kaderince ihtiyaca binaen yöresel hediyelerimizi alıp son bir kez Kastamonu şehir merkezinde tur atıyoruz. Daha önceden kararlaştırdığımız gibi saat 19.00 da Cumhuriyit meydanında diğer grup arkadaşlarla bir araya gelip servis aracımızla Kredi ve Yurtlar kurumuna hareket ediyoruz. Bazı öğrencilerimiz Kastamonu'nun en temiz ve güzel okulu seçilen Mehmet Akif Ersoy İlköğretim okulda imiş geçerken onları da almak üzere okula uğruyoruz. Okul müdürü ve Kastamonulu öğrenciler bizi içtenlikle karşılıyor ve onlarda da Kahramanmaraşlı arkadaşlarında ayrılmanın hüznünü yaşıyorlar. Biraz sohbet ediyoruz hatıra fotoğrafı çektirip, vedalaşıp yeniden servis aracımıza biniyoruz. Eller kollar sallanarak ayrılıp Kastamonu Kredi ve Yurtlar kurumuna dönüyoruz. Henüz öğrencilerimiz gelmemiş. Onların gelmesi için bahçede hep birlikte bekliyoruz. Biraz sonra öğrencilerde gruplar halinde dönmeye başlıyor. Bizlerde de öğrencilerimizde de yarın ayrılacak olmanın heyecanı ve telaşı var. Hazırlıklara başlıyoruz Çantalarımızı düzenliyoruz. Bu gece Kastamonu'da son gecemiz, 2. Grup Kahramanmaraş Gönül Köprüsü projesi ekipleri de bu gece gelecekler. Yani 1. grup bizlerle. 2. grup olarak bu gece birlikte olacağız. Yarın sabah ise onları getiren otobüslerle bizde Kastamonu'dan Kahramanmaraş'a gideceğiz. Yine öğrencilerimizle bir araya gelip günün değerlendirmesini yapıyoruz. Öğrenciler yaşadıkları anları büyük bir şevk ve heyecanla anlatıyorlar. Vakit gece 23.00 oldu ama henüz 2. grup arkadaşlar gelmedi. Öğrencilerimizin yatma saati geldiği için onları yatakhanelerine götürüyoruz. Yatırıyoruz. İkinci grubun gelmesi için bekliyoruz nihayet saat 12.00 de otobüsler geliyor. Kahramanmaraş Milli Eğitim Müdür yardımcısı Ahmet Sarıtürk, İmam Hatip Lisesi müdürü Mehmet Kişifli, Gülizar Şamil Aktaş Lisesi müdürü Yusuf, dönmez ve diğerleri, öğrenciler otobüslerinden iniyorlar. 1. gruptan Başkan ve Rehber öğretmenler yeni gelenlere hoş geldiniz diyerek muhabbete başlıyorlar 2. grup yemeğe alınıyor ve kalacakları yerler gösterilip yerleştiriliyorlar. Bende biraz sohbet ediyorum vakit iyice geçmiş saat 02. olmuş. Fotoğraf makinem da bulunan fotoğrafların CD ya aktarılması lazım hemen Yurt Kur'un altında bulunan internet Kafede hallediyorum, sahibiyle de vedalaşıyorum. Yarın Kastamonu'dan ayrılacağız. Yatıp az da olsa uykumu almam gerekiyor. Ertesi sabah son kez yemekhanede kahvaltımızı yaparak bize tahsis edilen otobüslerimize eşyalarımızı yerleştiriyoruz. Kastamonu'da kaldığımız sürece bizlere yemekhanesi ve yatakhanesinde ağırlayan Kredi ve Yurtlar Kurumu müdürü Tahsin Öz, Milli Eğitim Müdür yardımcısı Ahmet Özen, rehber öğretmen Mustafa Bostancı, Kerami Koçmar, Güvenlik görevlilere ve hazır bulunan herkesle helalleşip Kastamonu'ya veda ediyoruz. Gelirken Çankırı'dan gelmiştik bu kez Safranbolu-Karabük istikametinde yola devam ediyoruz. Karabük girişinde trafik polislerince durduruluyoruz. Çeşitli kontroller yapıldıktan sonra yeniden hareket ediyoruz. Gelirken öğrencilerimiz şen şakrak türküler, şarkılar söyleyip, oyunlar oynamış şiirler okumuşlardı ama bu otobüste o ortamı bulamıyoruz. Monoton bir şekilde yolculuk sürüyor. Öğrenciler kendi aralarında oynamaya çalışsalar da fazla başarılı olamıyorlar. Gün batımı Kayseri'den geçiyoruz. Çemil Şahin beylerin ve bizim otobüsümüz arkada kalarak kafilede kopmuş durumdalar. Diğerleriyle telefonla görüşüyoruz Kahramanmaraş'a varmışlar bile, biz henüz Göksun ilçesine bile ulaşamadık. Öğrenci velilerimiz sık sık telefonla bizleri arayarak merak içerisinde olduklarını belirtiyorlar. Göksuna 25 km. kala yemek molası vermiştik ama kaptanımız Tekire gelince kendi için bir yemek molası daha veriyor vakit ilerliyor. Milli Eğitim Müdürlüğü önüne geldiğimizde sadece bizim ve Başkanı Çemil Şahin'in başkanlık ettiği öğrencilerinin velisi kalmış saat gecenin 02.00 si olmuş. Velilerin merakı bitiyor. Öğrencilerimiz Yasemin Kahya,Huri Kurt, Ayşe Çekiç,Seda Kiraz, Sibel Kabak, Emrecan Özbek, Ali Cem Yastı, Nida Aksu, Ferhat Güdüklü, Günay Budak ,S.Alp Atalar, Gül Sema Purtaş ve birçok öğrencimizle vedalaşıyoruz. Özellikle kız öğrencilerimiz daha duygusal elimizi öpüp tekrar tekrar vedalaşıyorlar. Ailelerine sağ, selim teslim etmenin rahatlığını yaşıyoruz. En sona rehber öğretmenim Hasan Genç beyle birlikte kalıyoruz, gecenin karanlığında bizde evelerimizin yolunu tutuyoruz. Ertesi gündü telefonum çaldı karşımdaki çok sevdiğim otobüsümüzün sempatik öğrencisi Mevlit Çınar “ Çekirge Mevlit” konuşmaya başlıyor. “ hocam çok özür dilerim gece seninle vedalaşmadan ayrılmışım, hakkını helal et” diyor. O gece kimlerle vedalaştık veya vedalaşamadık, telaştan farkında bile değildim. Çekirgenin bu davranışı da beni çok duygulandırdı. Daha bir hafta önce çoğunu tanımadığımız öğrencilerle bu gün can ciğer olduk. Gittiğimiz İlde yürekli insanlar ve dostlar tanıdık. Kalıcı dostluklara, beraberliklere adım attık. Görmek istediğimiz ancak görme imkânı bulamadığımız tarihi, kültürel ve doğa güzelliklerini gördük ve yerinde inceledik. Proje gezisi bitti ama bu günlerde gerek öğrencilerimizle, gerekse Kastamonulu dostlarımızla iletişimimiz ve dostluklarımız devam ediyor, devam edecektir. Bizlere “Gönül Köprüsü Projesi” imkânını sunan başta Milli Eğitim Bakanım Sayın Hüseyin Çelik'e şükranlarımı arz ediyorum. Yazımı burada sonlandırırken “Nice yeni Gönül Köprüsü Projelerinde birlikte olabilmek dileğiyle” siz sevgili okurlara da saygılarımı sunuyorum. Oğuz KARAKOÇ