Eşinin, önce üzerine benzi döktüğünü söyleyen Aktaş, "Çakmağı iki kere çaktı, yanmadı. Daha sonra bana ateş etti. Göğsümden giren mermi ağzıma geldi, öksürerek çıkardım. Önce boncuk sandım." dedi.

Pendik'te 18 Eylül tarihinde yaşanan olayda Mehmet Aktaş (48), ayrı yaşadığı eşi Nuran Aktaş'ın yolunu keserek barışmak istemişti. 'hayır' cevabı üzerine öfkeli koca, önce Nuran Aktaş'ın üzerine benzi dökerek yakmak istemişti. Ardından silahını çıkartarak ateş etmişti. Göğsüne isabet eden kurşunla yaralanan Nuran Aktaş, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Bu arada Aktaş'ın olay yerinde vücuduna giren mermiyi öksürerek çıkarması, tıp dünyasında şaşkınlıkla karşılanmıştı.

'ÇAKMAĞI İKİ KERE ÇAKTI, YANMADI'

İki çocuk annesi Nuran Aktaş, yaşadıklarını Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) anlattı. Olayın işe giderken meydana geldiğini ifade eden Aktaş, "Sokağın başında ona rastladım. 'Konuşalım' falan dedi. Ben de 'konuşacak bir şey yok' dedim. Geri gidecektim ama korktum gidemedim. Beraber köprüye kadar yürüdük. Beni döveceğini falan zannettim, hiç öyle bir şey yapabileceği aklıma gelmedi.

Bana 'benimle barışacak mısın?' diye sordu. Ben de 'barışmayacağım' dedim. Bunun üzerine çantadan benzini çıkardı 'seni de kendimi de öldüreceğim' dedi. Benzini kafamdan aşağıya döktü. Çakmağı iki kere çaktı yakamadı. Ben de kaçtım. 

Daha sonra tabancasını çıkarıp ateş etti. İlk mermi kafamın üzerinden geçti. İkincisinde kolumun altından vurdu beni. Ben inanamıyordum, oyuncak falan zannediyordum. Yere düştüm, göğsümden kanlar gelince vurulduğumu anladım." diye konuştu.

Mermiyi ağzından nasıl çıkardığını anlatan Aktaş, "Yere düştüm ama bilincim kapanmadı. Öksürdüm, bir süre sonra ağzıma bir şey geldi. Boncuk falan olduğunu zannettim ancak mermiymiş. Öksürerek çıkardım mermiyi. Etrafta bulunanlar ambülansa ve polise haber verdi, beni hastaneye kaldırdılar." ifadelerini kullandı.

'DOKTORLAR ÖNCE İNANMADI'

Hastanedeki ameliyatının ardından başka bir diyaliz merkezine götürüldüğünü söyleyen Aktaş, "İki doktor geldi yanıma, kurşunun çıkış noktasını aradılar bulamadılar. Ben de 'ağzımdan çıktı mermi' dedim. Bana inanmadılar. Mermiyi aramaya ve beni bekletmeye devam ettiler." şeklinde konuştu.

Ayrı yaşadığı eşinin sürekli alkol aldığını söyleyen Aktaş, "Bağırıp hakaret ediyordu.  Eve para getirmiyordu. İhtiyaçlarımızı ben karşılıyordum. Biz de artık katlanamıyorduk. En son 14 yaşımdaki oğlumla tartıştılar. Araya girmesek çocuğu öldürecekti. Daha sonra polis çağırdık. Asayiştekiler 'uzaklaştırma kararı çıkarttıralım' dedi. Karar çıktı. Ancak bu süre içerisinde iş yerimi arayarak rahatsız ediyordu. Polislere, 'illa beni de vurması mı lazım?' dedim. Şikayette bulundum ancak pek ilgilenmediler." diye konuştu.

'HER AYRILANIN VURMASI MI LAZIM?

İki çocuğunun olduğunu belirten Aktaş, "Çocuklarımın bana ihtiyacı var. Onlara bakmam lazım. Yani her ayrılan eşini vurması mı lazım?" dedi.

Aktaş, "Çakmağın yanmaması, kurşunun şah damarını sıyırıp akciğere varmadan ağzımdan çıkması hepimizi şaşırtıyor. Allah'a bin kere şükürler olsun. Çocuklarımla birlikte dimdik ayakta duracağım."  ifadelerini kullandı.
Devletin kendisi gibi mağdur kadınlara sahip çıkmasını isteyen Aktaş, sözlerini şöyle tamamladı: "İlk başta çocuklarımı alacaktım ama gelirim yoktu. Şimdi çok şükür çalışıyorum ancak bu sefer sağlığım bozuldu. 

Dışarıdan gelenlere devlet yardım ediyor, biraz da mağdur kadınlara yardım etsin. Aşçılık yapıyorum, işte bu vurulan kolumla iş yapmam lazım. Ne kadar iş yapar onu zaman gösterecek."