Vakti zamanında garip bir çobanın sürüsü bazen orman sahasına kaçarmış ve her seferinde de iyi bir dayak yermiş. Bir gün ülkenin hükümdarı, tellallar aracılığı ile talihli bir kişiye kısa bir süreliğine hükümdar yetkisini vereceğini ve neyi emrederse onun gerçekleştirileceğini duyurmuş. Hikâye bu ya talih kuşu bu çobanın başına konmuş ve talihli çoban hükümdar koltuğuna oturmuş. Emret denilince çoban hükümdar: “Kızıldağ vakıf yani hayvan yayılımına serbest” demiş ve koltuktan kalkmış. Hikâyede olduğu gibi biz de görev ve ilgi alanımıza göre bazı çılgın olmayan düşüncelerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. ”¢ Değişik zamanlarda farklı illerde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren hizmetiçi eğitim enstitülerinde kurs ve seminerlere katılıyoruz. Sürekli kurs ve seminerler için yine farklı il ve ilçelerden idareci, öğretmen, şef ve memur gibi bakanlık personeli o illerde gitmektedir. Gelen misafirler, o ili günü birlik inceleme gezileri ile tanımış oluyor ve intibalarını çevresiyle paylaşıyorlar. Alış veriş konusunda da az da olsa ekonomik katkıda bulunuyorlar. Bir dinlenme ve şifa beldesi olan Ilıca'da, İyi bir tabiat güzelliği ve yaylasıyla Tekir'de, gösterilecek az bir çevre düzeni ile Sır Barajı kıyısındaki bir yerde Kahramanmaraş Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü açılabilir. Ama planlamaya alınıp kamulaştırma ve yapımı için ödenek ayrılması, daha öncelikli okul/kurumlar ve tasarruf tedbirleri dikkate alınarak ötelenebilmektedir. ”¢ Milli Eğitim Bakanlığı sosyal devlet anlayışından ve Anayasal yükümlülüğünden dolayı zorunlu ilköğretim çağındaki çocuklarımızı öncelikli olarak yerinde eğitim, mümkün değilse de taşıma veya yatılı okullarda öğrenimlerini devam ettirmeleri için tedbirler almaktadır. Vatandaşlarımız, Gelenekler-iş gücünden faydalanma-evladından ayrılmama gibi kendilerine göre haklı sebeplerden dolayı pırıl pırıl yapılmış olan Yatılı ilköğretim Bölge Okullarından ziyade taşımalı eğitimi tercih etmektedirler. İmkânlar ölçüsünde de vatandaşımızın bu yöndeki talepleri yerine getirilmektedir. Mümkün olmayanlar ise yatılı okullara planlanmaktadır. Ama mümkün olmayan yerlerden biri olan ve Kertmen, Hacınınoğlu, Hacıbudak, Sarıgüzel ve Bademli köyleri ve bağlı obaları için merkez durumundaki Sarıgüzel-İkizce yerleşim yerine bir sekiz derslikli ilköğretim okulu yapılması halinde bu okul taşıma merkezi okul olarak değerlendirilebilecektir. Böylelikle de çevresindeki öğrenciler taşınarak öğrenimlerine evlerinden ayrılmadan ve kesintisiz olarak devam edebileceklerdir. Bir hayırsever vatandaşımız tarafından okul yapılmak kaydı ile bağışlanmış beş dönümlük arsası da mevcuttur. İdareci ve öğretmenler için yeterli lojman yapılırsa aliyyül âlâ, şimdilik yapılmazsa da Ilıca'ya gidiş geliş yapılabilecek mesafede olduğu için fazla sıkıntı yaşanmaz. ”¢ Daha önce de dile getirmiş olduğum Sır Barajına 10-15-30 kişilik gezinti motorları ile göl içinde/kıyısındaki güzelliklerin ziyaretçilerle paylaşılması için turlar organize edilmesi bakımından girişimcilerin harekete geçmesi, böylelikle de Sır barajı çevresinde bir canlılık oluşturulması. Ulaşım konusunda bazı vatandaşlarımız için caydırıcı olmasına rağmen rağbetin fazla olacağını düşündüğüm Menzelet Barajı içinde aynı düşünce hayata geçirilebilir. Uluslar arası ofşor diye okuduğumuz su sporlarının bu baraj gölünde düzenlenmesi hepimiz için gurur kaynağı olmuştu. Adana Seyhan Barajı ve Gaziantep Rumkale'de olduğu gibi. ”¢ Yol güzergâhında yer alan bazı il merkezlerini trafik ışıklarına takılmadan geçişlerin sağlandığını görünce insan mutlu oluyor. İlimizde de Hasancıklı'dan şehre giren ve transit geçiş yapacak bir araç Adıyaman, Malatya veya Gaziantep'e gidecekse ışıklara takılmadan Kapıçama; Adana, Osmaniye ve Adana'ya gidecek ise de Aksu köprüsünü geçebilmeleri için bir düzenleme yapılmasının faydalı olacağını düşünüyorum. Yani Üngüt, Üniversite, Eski Otogar, sanayi ve Karacasu kavşaklarının alt/üst geçitlerle düzenleme yapılması gerekiyor. ”¢ Geçen günlerde bir vesileyle Ankara'da gezme imkânımız oldu. Gezdiğimiz yerlerin arasında bir yer var ki çok anlamlıydı. Altındağ belediye sınırları içinde yer alan Tacettin Dergâhı, Camisi ve haziresinde medfun büyüklerimizin ziyaretinden sonra Hamamönü semtindeki kültür-sanat sokağına rastladık ve ne iyi oldu böyle bir rastlantı. Bir mahallenin neredeyse tamamı binalar, sokaklar ve kaldırımlar adeta yenilenmiş olduğunu hayranlıkla seyrettik. Sokak sokak gezerek içinde faaliyet gösteren Hatta, ressam, heykeltıraş, takı ve süsleme sanatçıları, dinlenme ve çay içme mekanları, kadın emeğini değerlendirme stantları gibi sadece güzel sanatlara dair hizmet ve ürünlerin üretildiği bir ortam. Çay içerken yedi aydır Altındağ belediyesinde kültür ve sosyal işler müdürlüğünü yürüten eski bir okul müdürü bir beyefendinin bizleri gezdirip bu mekanlar hakkında bilgilendirmesi hayranlığımızı bir kat daha arttırdı. Mesela bir İshak Ağa Konağında, bizim kıraathanede olduğu gibi haftalık planlı kültürel sohbet toplantılarının yapıldığını yerinde anlattı(Kıraathanenin kurulmasında talimat ve destekleri olan ayrıca her söyleşi de bizzat bulunan önceki sayın Valimizi saygıyla anıyoruz). Ayrıca TRT bu mekanı film plato olarak kullanmakta olduğunu çekimleri izleyerek şahit olduk. Diyorum ki; Maraş'ımızdaki Uzunoluk-Çınarlı Camii'nin de içinde bulunduğu Fevzipaşa mahallesinin bir kısmı veya Kurtuluş ilköğretimin içinde yer alacağı Hatuniye ve İklime Hatun Camii'leri ile Arslan Bey'in evinin bulunduğu ada, ya da Çukuroba Camii'nin bulunduğu bir bölüm (ki bunların içinde hala eski ev ve konaklar yer almaktadır) restore edilerek Açık Hava Kurtuluş Müzesi haline getirilebilir mi? Yakınımızdaki Gaziantep bile kale çevresini çok ama çok güzel bir çalışma ile Hamamönü mahallesi gibi yenilemiştir. ”¢ Kapalıçarşı içinde bir Taşhan'ımız var. Mülkiyet olarak Vakıflar genel Müdürlüğüne ait ama esnaflarımız ticaret yapmaktadırlar. Onlara hayırlı kazançlar diliyoruz. Çok sakin ve sakin olduğu kadar buram buram tarih kokan bu mekân, bir Kültür Merkezi haline dönüştürülemez mi? Yukarıda saydığım meslek erbabının sanatlarını icra edip ürünlerini halka sundukları bir kültür merkezi. Kültür merkezine gelen insanımız ve ilçeler ve il dışından hatta yurtdışından gelen misafirlerimiz, çay, kahve, mevsimine göre mayam/salep içerek dinlenir. Antika dükkânından kültürümüzü yansıtan antika bir eşyayı Maraş hatırası olarak alır. Gençler ve kendilerini genç hissedenler, hat-tezhip-ebru-resim-çalgı aleti çalma gibi eskimeyen güzel sanat atölye çalışmalarına katılırlar. Yukarıda arz etmeye çalıştığım hususların gerçekleşmesinin, bu yazıyı yazmak kadar kolay ve o kadar kısa sürede olmayacağını biliyorum ama gönül bu istiyor ve bir türlü söz geçiremiyorum. Sonuç olarak, şehrimizde yaşayan veya her hangi bir sebeple şehrimizi ziyaret etme durumda olan insanlarımıza hizmet sunarak onların memnuniyetlerini kazanmak, tarihe saygı ve turizmde canlılık sağlanması bakımından elzem olduğunu düşünüyorum. Siz ne dersiniz aziz dostlarım? Bu duygularla selam ve dua ile”¦