Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de tutuklu ve hükümlü sayısı 156 bin 707’e ulaştı. CHP Milletvekili Özgür Özel, mahkûmların nöbetleşe nefes aldıklarını söyleyerek “350 kapasiteli bir cezaevinde1300 kişinin kaldığını da gördük. Oralarda mahkûmlar nöbetleşe uyuyor, hatta nöbetleşe nefes alıyor. Bu yıllardır böyle.” dedi.

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü verilerine göre; Türkiye’de, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 156 bin 707’e ulaştı. CHP Manisa Milletvekili ve Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu Üyesi Özgür Özel, cezaevlerindeki doluluk oranı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özel, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada “Cezaevlerindeki tutuklu hükümlü sayıları her geçen gün artarken, diğer taraftan her yıl yeni cezaevi yapılması gündeme geliyor. Oysa, bizim CHP Cezaevi Komisyonu olarak çok uzun süredir tespitini yaptığımız, yıllardır söylediğimiz bir husus bu. Türkiye’de cezaevlerinde tipine göre çok farklı sorunlar var. F tiplerinde tecrit, insansızlaştırma varken, E Tipi cezaevlerinde kapasitenin çok üstünde tutuklu hükümlü kalıyor. CHP Cezaevi Komisyonu bunu 3 yıldır gündeme getiriyor. Örneğin, 350 kapasiteli bir cezaevinde1300 kişinin kaldığını da gördük biz. Şanlıurfa Cezaevinde yangın çıktığında koğuşlarda yataklar yere serilmişti, mahkumlar yataklarına emekleyerek gidiyordu adeta ve nöbetleşe uyku sistemi vardı. Bu Türkiye’deki E tipi cezaevlerinin ortak sorunu. Oralarda mahkumlar nöbetleşe uyuyor, hatta nöbetleşe nefes alıyor. Bu yıllardır böyle.” değerlendirmesinde bulundu.

"İKTİDAR TUTUKLU YARGILAMAYI ESAS HALE GETİRDİ"

Özgür Özel, “Dünyada en çok cezaevi inşa eden ve edecek olan ülkeyiz. Aşırı güvenlikçi politikalar, her şeyin suç kapsamına alınmış olması, yargılamada istisnai olması gereken tutukluluk hali değil de tutuksuz yargılamanın istisna haline dönüşmüş olması bunun ana nedenlerinden biri. Yargılamada tutuksuz yargılama esasken, iktidar partisi tutuklu yargılamayı esas hale getirdi.” diye kaydetti.

"MUHALİFLER CEZAEVİNDE TUTULUYOR"

CHP'li Özel, “Türkiye’nin esas sorunu şu: Dünyanın hiçbir yerinde tutuklu milletvekili yokken biz Komisyon olarak cezaevlerinde 8 tutuklu milletvekilini ziyaret ettik, biz bunu yaşadık. 100’den fazla rapor yazdık, 5 tanesini kitaplaştırdık. 1 tanesi Tutuklu Milletvekilleri Raporu idi. Bir diğeri ise Tutuklu Gazeteciler Raporu idi. Esas sorunlardan birisi bu. Herkesin muhalif görüldüğü bir sistemde, muhalifler cezaevlerinde tutuluyor." ifadelerine yer verdi.

HIRSIZLIK BİRİNCİ SIRADA

Özel, "Cezaevinde olmaması gereken gazetecileri, öğrencileri, siyasi davalar üzerinden tutuklananların yanı sıra, ülkelerin ekonomileri kötüye gidiyorsa hırsızlık suçundan cezaevinde olanlar 1. sıraya yükseliyor. Bu önemli bir gösterge. Bugün ülkemizde 32 bin 600 kişi hırsızlıktan, 18 bin kişi ise yağma ve gasptan cezaevinde. Bu kötüye gidişin bir göstergesi. İstatistik bilimine göre doğru okuma yaptığınızda, işsizlik, genç işsizlik, eğitimi yarım bırakma ve bunun takip edilmemesi bize aslında cezaevindeki bu dökümü ortaya koyuyor. İşte bu korelasyona şaşmamak gerekiyor. İşsizlik ve açlık sınırı altında yaşamaya zorlanan kesimle doğru orantıda bir doluluk bu aynı zamanda. İşsizlik, gelir adaletsizliği ve insan hakları sorunlarını çözmeden Türkiye’deki cezaevi sorununu çözmek mümkün değil.” şeklinde ifade etti.

"TUTUKLULUK DEVLET İNTİKAMI GİBİ KULLANILIYOR"

Özgür Özel, “Bugün ülkemizde gelir adaletsizliğinde, ekonomide, adalet sistemini hızlandırmak için yapısal çözümler şart ama en önemlisi suç ve tehdit algısını ve bunların tanımını değiştirmek gerekiyor. Çünkü Türkiye’de bugün tutukluluk, özellikle muhaliflere karşı Mussolini’nin devlet intikamı gibi bir ön infaz, bir ön cezalandırma olarak görülüyor. Önce bu yaklaşımdan uzaklaşmak lazım.” diye belirtti.