Sarı, yaptığı yazılı açıklamada, stratejik öneme sahip işletmelerin özelleştirilmesinin ülke menfaatine uygun olmadığını kaydetti.
     Santrallerde çalışanların büyük bölümünün arazilerini kamulaştırılan aileler olduğuna dikkati çeken Sarı, ''Bu arkadaşlarımız kamulaştırma mağdurudur. Bu kişileri şimdi özelleştirme mağduru yapmak bölgeye yapılacak en büyük darbedir'' ifadelerini kullandı.
     Ülkenin en büyük ithalat giderinin ''enerji'' olduğunun altını çizen Sarı, şunları belirtti:
     ''Afşin-Elbistan A ve B termik santralleriyle birlikte AEL'in özelleştirilmesi düşünülüyor. Bu bölge Türkiye'nin zengin kömür yatağına sahip. Bu kömürün değerlendirilmesiyle üretilen elektrik Türkiye'nin elektrik ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamaktadır. Yeni kurulacak olan termik santralleriyle birlikte bölge, elektriğin üretim üssü haline gelecektir. Bakanlık bu bölgede bulunan ve yüksek kapasitedeki linyit kömürlerini ülke ekonomisine kazandırmak için yeni arayışlara girdi. Bu arayışlar çerçevesinde bölgeye yeni termik santralleri kurulacağı ifade edilmektedir. Elbette bunlar ülke ve bölge ekonomisi için öneli ve olmazsa olmazlarındandır. Çünkü Türkiye'nin en büyük ithalat gideri enerjidendir.''
     Özellikle kar eden ve stratejik öneme sahip maden tesisi ve elektrik üretim santrallerinin özelleştirilmesinden vazgeçilmesi gerektiği görüşünü savunan Sarı, ''Bölge insanı olarak hem termik santrallerin hem de kömür işletmesinin özelleştirilmesine karşıyız. Bunun yanında bu özeleştirme ülkemiz adına 'olmazsa olmaz' ise bölge halkının istek ve arzularını göz önünde bulundurmalarını istiyoruz. Haklar korunmadığı takdirde santrallerini ve kömür sahasının özelleştirilmesine destek vermeyeceğiz'' değerlendirmesinde bulundu.