Doğan, AK Parti Elbistan İlçe Teşkilatı'nda düzenlediği basın toplantısında, 8 Ocak'ta yaptığı, ''Bu seçim AK Parti ile derin devlet arasında bir seçim'' açıklamasının arkasında olduğunu söyledi. Prosedürde vekillerin söylediği söze vekillerin cevap vermesi ya da partinin grup başkan vekilinin cevap vermesi gerektiğini dile getiren Doğan, şöyle konuştu: ''Kılıçdaroğlu, henüz genel başkanlığa alışamamış olmalı ki, kendisi cevap verme ihtiyacı duydu. Ya da kendisinden önceki genel başkan nasıl Ergenekon'un avukatıysa, kendisi de derin devletin avukatlığına soyunma ihtiyacını duyduğu için cevap verdi. Ben ona cevap vermek için basın mensuplarını topladım. Ben sözlerimin arkasındayım. Bu seçim, derin devletle AK Parti arasında geçecek. Üniversitelerde hareketliliğinin başlaması, DTP'nin, PKK'nın haddini aşan açıklamalar yapması, Türkiye'de teröre prim verilmesi, hepsi derin devletin eseridir. Esasen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu da Deniz Baykal'a karşı bir derin devlet operasyonu sonucu genel başkan oldu. Basınımızda yer aldı, Türkan Saylan bir ameliyatta Deniz Baykal'ın ölebileceğini bile söyledi. Türkan Saylan ile derin devlet ilişkisi bilinen bir şeydi, Ergenekon ilişkisi bilinen bir şeydi. Zaten benim sözlerime Kılıçdaroğlu'nun alelacele cevap vermesi de suçüstü yakalanmasındandır. Kılıçdaroğlu suçüstü yakalanmıştır.'' Doğan, Kılıçdaroğlu'nun damarına basıldığını belirterek, ''Kılıçdaroğlu'nun takkesi alınıp keli ortaya atılmıştır. Onun için telaşla cevap verdi. Zaten Cumhuriyet Halk Partisi Ergenekon'un avukatı olduğunu bir önceki genel başkanı vasıtasıyla söylemiştir'' diye konuştu. Doğan, şunları kaydetti: ''Ergenekon kim? Ergenekon, savcı iddialarına göre darbeci, Türkiye'de meşru hükümeti devirmeye çalışan, hatta balyozu da ona eklersen İstanbul'un üstüne binecek olan, 'tepeleme dönemi geldi' diyen karanlık, tehlikeli, Türkiye'ye düşmanca tavır takınmış bir örgüt. Cumhuriyet Halk Partisi bunun avukatlığını üstlenmiştir. Kılıçdaroğlu da onların yaptığı bir operasyon sonucu genel başkan olmuştur. Deniz Baykal'ın nasıl gittiğini biliyoruz, akşam genel başkandı sabah kaset skandalıyla götürüldü, bunu biliyoruz. Bunu bütün halk da biliyor. Ben sözlerimin arkasındayım. Maalesef Cumhuriyet Halk Partisi'nin derin devletle, darbecilerle, Ergenekoncularla bu kadar iç içe olmasını biz de arzu etmedik ama öyleler. Hani Kılıçdaroğlu'nun bir sözü var 'öyle değilse ispat etsin' der ya bize. Öyle değillerse ispat etsinler, Ergenekon'un avukatı olmadığını söylesinler.'' iha