Ankara’nın Polatlı ilçesinde yaşayan Necati Güler isimli engelli vatandaş, bir yıldır babasının emekli maaşını almak için mücadele veriyor.
13 yaşında geçirdiği trafik kazası sonrası beyninin büyük bir kısmı hasar gören ve epilepsi teşhisi konan Necati Güler 41 yıldır yatağa mahkum yaşıyor.
Vücudunun yüzde 93’ini kullanamayan Güler, babasının emekli maaşının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kendisine bağlanmasını istiyor.
Necati Güler’in abisi Nevzat Güler, ailesi olarak kardeşinin tüm ihtiyaçlarını karşıladıklarını söyledi.
Güler, annesinin, babasının, kardeşinin vefat ettiğini, kendilerine birşey olması durumunda kardeşlerine kimin bakacağı endişesi taşıdığını belirtti.
Geçen yıl annesi Mürüvvet Güler’in vefat ettiğini hatırlatan ağabey Güler, babalarının emekli maaşını kardeşlerine bağlatmak için Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvurduklarını dile getirdi.
Güler, “SGK’dan gelen yazı üzerine daha evvel Polatlı Duatepe Devlet Hastanesi'nden aldığımız sağlık raporunu SGK’ya ilettik. Hayır dediler. Siz bir Araştırma Hastanesi'nden veyahutta üniversite hastanesinden rapor alacaksınız. Dolayısı ile hastamız yatağa bağımlı ve yoğun bakım şartlarında yattığı için ister istemez SGK’nın isteği ile Numune Hastanesi'ne götürdük. Polatlı Duatepe Devlet Hastanesi'nin vermiş olduğu yüzde 94 malüllük raporunun aynısını da yüzde 93 ile Numune Hastanesi verdi. Biz bunu SGK’ya ilettik. SGK mücbir sebeblerden dolayı bizim Numune Hastanesi'nden aldığımız raporu kabul etmedi. Hastamızı Gazi Hastanesi'ne götürmemezi istedi. Numune Hastanesi'ne götürdüğümüz de kardeşimiz bir ay komada kaldı ve iki ayda yemek yemedi. Mama ile besledik. Yüzde 93 bir raporu olan bir insanın Türkiye Cumhuriyeti Devleti şartlarında, elini kolunu oynatamayan, yoğun bakım şartlarında yatan bir daha o şartlarda başka bir hastaneye götürdüğümüz zaman yolda kaybedeceğimiz endişesi ile Numune Hastanesi'nden aldığımız raporun kabul edilmesi için ısrar ediyoruz.” dedi.
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun tutumunu eleştiren Nevzat Güler, “Her halde SGK istiyor ki; bir daha götürsünler, yolda bu canım kardeşimiz vefat etsin. Biz de bu külfetten kurtulalım. Diye bir düşünceleri var, ben öyle zannediyorum. Çünkü, bu ülkede yaşayan insanların yaşam hakkı vardır. Bu yaşam hakkı ile birlikte sosyal güvenliğini de SGK karşılamak mecburiyetindedir. SGK bize diyor ki; hastanız 15 hastane yatacak. Biz hastanın beyin fonksiyonları ölçeceğiz. Biz evde zor bakıyoruz. O şartları bir daha kaldıramayabilir.” şeklinde konuştu.
Güler ayrıca, sonuç alamazlarsa haklarını adalet önünde aramayı sürdüreceklerini sözlerine ekledi.