Balıkesir'de aralarında sendika, sivil toplum örgütleri ile siyasi parti temsilcilerinin de yer aldığı bir grup, Soma'da meydana gelen ve 301 madencinin hayatını kaybettiği facianın yıl dönümününde oturma eylemi yaptı. Eylem sırasında grup, yoldan geçen AK Parti seçim minibüsüne tepki gösterdi.

Manisa'nın Soma ilçesinde geçen yıl meydana gelen ve 301 madencinin şehit olduğu maden faciası Balıkesir'de oturma eylemiyle protesto edildi. Eğitim-Sen Balıkesir Şubesi tarafından organize edilen ve Ali Hikmet Paşa Meydanı'nda yapılan eyleme; DİSK, KESK, TMMOB ve TBB üyeleri de destek verdi. Oturma eylemine CHP Balıkesir milletvekilleri Namık Havutça, Haluk Ahmet Gümüş ile HDP milletvekili adayları da katıldı. Eylemciler, yakalarına '13 Mayıs Soma unutmadık' yazılı kokart taktı. Oturma eylemi sırasında yoldan geçen bir AK Parti seçim arabasına kalabalık tarafından tepki gösterildi.

KESK Dönem Sözcüsü Ekber Gün, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in dün toprağa verildiğini hatırlatarak, "Oturmadan önce sizleri dün toprağa verilen ama toprağı kirleten bir şahıs için sadece bir dilekte bulunmanızı istiyorum. Hakkınızı helal ediyor musunuz?" diye sordu. Grup, hep bir ağızdan üç kez, 'Hayır' cevabı verdi. Gün, "Ben de helal etmiyorum." dedi.

Eylemciler daha sonra yanlarında getirdikleri gazeteleri yere serip oturma eylemini başlattı. Burada basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Balıkesir Şube Başkanı Abdurrahman Bulut, Soma faciasının, yüzyılın en büyük işçi katliamı olduğunu söyledi. 301 maden emekçisinin ölümüne sebep olanların yargılandığı Soma davasının başından beri takipçisi olduklarını belirten Bulut, "Davada gerçek sorumluların açığa çıkarılması için de sonuna kadar takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz. Ne yazık ki böylesine büyük bir facianın ardından sorumluların görünen bir kısmının yargılandığı Soma davası bu haliyle kamuoyunu tatmin edecek bir tablo çizmemektedir. Soma'da 13 Mayıs günü yaşanan facianın, bu katliamın sebebi, uygulamaya konulan özelleştirme, taşeronlaştırma, rödovans, örgütsüzleştirme, sendikasızlaştırma, köleci çalışma sistemi, kamu madenciliğinin yok edilmesi ve kamu kurumlarında uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan madencilik bilgi ve deneyim birikiminin dağıtılması gibi neo-liberal politikalardır." şeklinde konuştu.

Soma'da yaşananların kaza değil 'cinayet' olduğunu dile getiren Abdurrahman Bulut, "301 maden emekçisinin ölümü 'kader' değil; katliamdır. Bu katliamın gerçek sorumluları ise hala kamuoyu önünde hesap vermemiştir. Ülkemizde Soma gibi bir facia yaşandıktan sonra dahi her ay onlarca emekçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmeye devam etmektedir. Türkiye'de özellikle AKP iktidarı döneminde uygulanan politikalarla üretim; teknik bilgi ve alt yapı olarak yetersiz, deneyimi ve deneyimli uzmanı bulunmayan kişi ve şirketlere bırakılmıştır. Kamusal denetimin de yeterli ve etkin bir biçimde yapılamaması iş cinayetlerinin Soma'da olduğu gibi katliama dönüşmesine neden olmuştur." ifadelerini kullandı.