CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu, Sözcü gazetesindeki köşesinde oy hırsızlığı endişesini yazmaya devam ediyor. Geçtiğimiz Cuma günkü yazısında, seçim hilelerini köşesine taşıyan Berberoğlu, bugünkü yazısında MERNİS, SEÇSİS ve UYAP'a dikkat çekti.

'Ortada sandık, ama saymaktan usanmadık' başlıklı ilk yazısında "Bu seçimde okullara, seçimde görevli öğretmen listesi yollanacak. İsimleri AKP'li sendika bulacak." diyen Berberoğlu, bugünkü yazısında MERNİS, UYAP, SEÇSİS üçgeninde neler döndüğünü sordu.

Berberoğlu'nun 'MERNİS, UYAP, SEÇSİS üçgeni' başlıklı bugünkü yazısı şöyle:

"Başlık sizi korkuttu. Gerisini merak edecek, okuyacak hal bırakmadı.
Öyle değil mi?
Maksat da o zaten.
Oy hırsızları, öyle istiyor.
MERNİS, UYAP, SEÇSİS…
Kamuoyu bilmesin, merak etmesin, araştırıp öğrenmesin.
Hileli seçimler sürsün.
İktidar elden gitmesin.
Yok öyle yağma!
İnadına öğreneceğiz.
Yanlışı düzelteceğiz.
Oyumuza sahip çıkacağız.
* * *
Önce MERNİS.
Açık adı: Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi.
Görev ve Yetkisi: Vatandaşlık Numarası ve kişisel verilerin saklandığı dijital taban.
Bu havuza 1960'lardan itibaren veri yükleniyor.
Ölü ve sağ nüfus 120 milyonu buldu.
Nereye Bağlı: İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne (NVİGM) bağlı sistem.
Seçim Görevi: Seçimlerde oy kullanacak seçmenleri belirmemek.
Sıkıntı Nerede?: Adrese dayalı bu sistem ya yanlışlıkla, veya maksatlı olarak sahte seçmen üretiyor.
Nitekim seçmen listeleri askıya çıkınca, YSK'ya yağmur gibi şikayet yağıyor.
Belki bir o kadarı da gözden kaçıyor.
Seçime hile karışıyor.
* * *
İkinci olarak UYAP.
Açık adı: Ulusal Yargı Ağı Projesi
Görev ve Yetkisi: Yargı faaliyetlerinin tek bir merkezde toplanması.
Nereye bağlı: Adalet Bakanlığı.
Seçim Görevi: Sonuçların işlenmesine aracı platform.
Sıkıntı Nerede: Adalet Bakanlığı her aşamada, seçim sonuçlarını izliyor, müdahale imkanı bulunuyor.
* * *
Ve son olarak SEÇSİS.
Açık Adı: Bilgisayar Destekli Merkezi Seçmen Kütüğü Sistemi
Seçim Görevi: Sandıklar açıldıktan sonra, bütün sonuçlar bu havuzda toplanıyor.
Sandık kurulları ilçe kurullarına tutanak iletiyor.
İlçelerde SEÇSİS sistemine işleniyor.
İllerde toplanıyor ve YSK'ya ulaşıyor.
Altyapısı ne: Türk Telekom.
Soru işareti nerede: SEÇSİS'in kullanıldığı ilk seçimde, 2007'de AKP'nin oyları patlama gösterdi.
* * *
MERNİS, UYAP, SEÇSİS.
Bu üçgende neler dönüyor.
Mesela deniliyor ki, tutanaklar bilgisayarda birleşirken arkada çalışan bir programla iktidara oy kaydırılıyor…
Olmaz olmaz demeyin…
Kağıthane'deki seçimde, CHP oylarının
AKP'ye yazıldığı tespit edildi, davası görülüyor.
Mesela deniliyor ki, sandıklar açılırken, AKP'ye büyük avans veriliyor, muhalefet farkı kapatamıyor.
Elle yapılanı gördük, dijital hile olmaz mı?
Olur mu olur!
* * *
Hileye karşı önerilerden önce, genel bir ilkeyi hatırlayalım.
Anayasa 79. madde diyor ki; "Seçimler yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır"
Peki öyle mi? Bakalım.
MERNİS, İçişleri…
UYAP, Adalet Bakanlığı'na bağlı yani Anayasa alenen çiğneniyor.
* * *
Önerilere gelince…
1) Seçim sistemini Anayasa'ya uygun hale getirmek ilk adım olmalı.
Oyunuza sahip çıkmak için, vekilinizi, partinizi, harekete geçirin.
Seçmen listelerini yeniden YSK üstlensin.
2) Seçimde kullanılan işletim sistemi değişsin.
TÜBİTAK'ın geliştirdiği milli yazılım PARDUS-Linux sistemine geçilsin.
3) Mükerrer oy kullanımını önlemek için gerekirse parmak boyasına dönülsün.
* * *
Kurumsal sorular, kurumsal çözümler.
Tabii ki önemli.
Ama gözüken o ki, iş başa düştü.
Babadan kalma yöntemle, sandığa sahip çıkılmalı.
Sandık namus sayılmalı, sabaha kadar başında beklenmeli.
Emin olana kadar, oylar tekrar tekrar sayılmalı.
Başka çaresi yok.
Seçmen ne diyor?
Sözcü okuru çok duyarlı.
Seçim hilelerine karşı gelen çok sayıda öneriden ikisini örnek olarak aktaralım:
"Tüm oy pusulalarına sıra numarası verilsin. Kimsenin kaçarı olmaz. Çok büyük bir maliyet de getirmez. Ne dersiniz? Tartışmaya açmaya değmez mi?" (Osman ARMAĞAN)
"MHP, Vatan, Saadet, DSP, tüm muhalefet ortak girişimle 200 bin aktif sandık görevlisi organizasyonu kursun"
(Akif AVCI)"

Berberoğlu, 27 Şubat 2015 Cuma günü yayınlanan 'Ortada sandık, ama saymaktan usanmadık' başlıklı yazısında ise şu satırlara yer vermişti:

"Tekerleme ile girdim, ama niyetim ciddi.
Lafım, kitabın tam ortasından.
Eğer 8 Haziran sabahı, yine "ertesi gün" travması yaşamak istemiyorsanız, 7 Haziran gecesi, seçim sandığının başında bıkmadan bekleyin.
Oyları usanana kadar sayın, saydırın, emin olun.
***
Daha üç ay var demeyin…
Elin oğlu çalıntı atla, Üsküdar'a vardı bile.
Neler mi yaptılar, sayalım hemen.
***
Malum sandıklar okulda kuruluyor.
Okulun hâkimi, kralı müdürüdür.
AKP İlçe teşkilatları, müdürlerle temasta.
Zaten önce solcu, sonra Kürtçü, yetmedi bir de paralel bahanesiyle, bütün müdürleri değiştirdiler.
Şimdi sıra parti emrine almaya geldi.
Mesela başkentin ilçelerinde, müdürler yemekli toplantıya çağrılıyor.
Görünürde Milli Eğitim toplantısı, ama her masada bir AKP'li oturuyor.
Müdürle tanışılıyor, sohbet, muhabbet, seçim günü için halvet…
Bir siyasetçi ile bürokrat, (hem de seçimde görev alacak olanı) aynı masada oturamaz, ayıptır, günahtır, yasaktır.
Dinleyen var mı? Yok!
***
Yetmedi dahası da var.
Seçimde görevli öğretmen, nasıl seçilir bilir misiniz?
Okullara yazı yollanır, gönüllü isimler istenir.
Ya da eskiden istenirdi…
Bu seçimde okullara, seçimde görevli öğretmen listesi yollanacak.
İsimleri AKP'li sendika bulacak.
***
Okul, öğretmen tamam.
Ya il, ilçe seçim kurulları?
Siz yargıdaki son atamaları, HSYK'da yeni düzeni boşuna mı sandınız?
Kurul başkanları da.
işleri yürüten katipler de çoktan seçildi, göreve hazırlar.
***
Sevdikleri lisanla anlatayım.
Akıllarınca kumpası kurdular.
7 Haziran seçim günü, siz kime oy atarsanız atın, sandıktan başka sonuç çıkacak.
Adına da milli irade denilecek.
Yemezler…
Sandığa uzanan o kirli eller bu kez kırılacak.
Gerçek seçim sonuçları tokat gibi yüzlerinde patlayacak.
Seçim hilelerini el birliğiyle boşa çıkarmak için birkaç önerim var.
Gelecek yazıya…
(...)"