İş adamı Seyhan Cengiz Turhan, restorasyon çalışmalarını gerçekleştirdiği, Adana'nın merkez Seyhan ilçesindeki, kentin en eski okullarından İstiklal İlköğretim Okulunda düzenlenen törendeki konuşması sırasında, Adana Valisi İlhan Atış ve diğer katılımcıları duygulandırdı. Aslen Tuncelili olduklarını, ancak babasının uzun yıllar önce Adana'ya yerleştiğini anlatan Seyhan Cengiz Turhan, babasının 72 yıl önce görev yaptığı okulda bulunmaktan, bu okula destek olmaktan, bu vesileyle de onun anısını yaşatmaktan mutlu olduğunu söyledi. BABASININ HER ÇALIŞTIĞI YERE OKUL YAPTIRDI Turhan, Türkçe öğretmeni babasının Türkiye'nin çeşitli illerinde mesleğini en iyi şekilde yerine getirdiğini, babasına duyduğu vefa duyguları nedeniyle onun görev yaptığı illerde hem yeni okullar yaptırdığını, hem de görev yaptığı okulların ihtiyaçlarının giderilmesine katkı sağladığını kaydetti. Babasının görev yaptığı ilk yerin Antalya'nın Manavgat ilçesi olduğunu dile getiren Turhan, şöyle dedi: ''Bu ilçemize, 400 öğrenci kapasiteli bir okul yaptırdım. Daha sonra Yozgat'a da bir okul ve Yozgatlı eşim Fatma Temel Turhan adına Bilim Sanat Merkezi kazandırdım. Beni en fazla mutlu eden de Adana'daki çalışmam oldu. Çünkü babamın Adana'ya sevgisi çok büyüktü. Bu yüzden, kardeşime Ceyhan, bana da Seyhan adını vermiştir. Hayatta olduğum sürece bu okullara her zaman desteğim sürecek. Benden sonra da iki çocuğum bu okulların her zaman yanında olacak.'' BUNLARI YAPMAK BANA NASİP OLDU Bir dönem Turizm Bakanlığı Ateşe Muavinliği yaptığını, daha sonra iş hayatına atıldığını anlatan Turhan, ''Peygamber Efendimiz, bir harf öğreten köleleri azat ediyordu. Hazreti Ali 'Bana bir harf öğretenin kulu kölesi olurum' diyor. Bizleri yetiştiren öğretmenlerimize bizlerin yetiştiği okullara, eğitim yuvalarımıza her zaman sahip çıkmalıyız. Allah'a şükrediyorum ki bütün bunları yapmak bize de nasip oldu'' dedi. Vali İlhan Atış, iş adamını babasına vefasından ve eğitime katkısından dolayı kutladıktan sonra, çağdaşlığın okulların yeni donanımlara kavuşmasıyla mümkün olacağını belirterek, ''Gerçek çağdaşlık dil, din, ırk ayrımı yapmadan insanı sevebilmektir. Biz ülke olarak birbirini seven insanların oluşturduğu zaten çağdaş bir ülkeyiz'' dedi.