Resmi bir ziyaret kapsamında Etiyopya’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Addis Ababa Üniversitesi’nde mevkidaşı Mulatu Teshome Wirtu’nun elinden fahri doktora ünvanı aldı. Ünvanı aldıktan sonra kürsüye gelen Erdoğan, tüm dünyada yaşanan terör eylemlerini bir cinayet olarak niteledi; İslamiyeti terörle birlikte anmaya çalışanlara karşı olduklarını açıkladı.

Türkiye'nin terör karşısındaki tavrına değinen Cumhurbaşkanı, "Kimden gelirse gelsin, nereden gelirse gelsin, hangi bahanenin hangi maskenin arkasına saklanırsa saklansın, biz ülke olarak terörün tamamen karşısındayız. Biz İslami terör gibi son derece yanlış bir isimlendirmeye karşıyız. Kimse İslam ile terörü bir arada anamaz. Zira İslam barıştır; kelime itibarıyla da silm kökünden gelmek suretiyle barıştır." ifadesini kullandı.

‘DÜNYA ETİYOPYA’YI ÖRNEK ALSAYDI ALMANYA’DA HOLOCAUST YAŞANMAZDI’

Etiyopya’nın 7. yüzyıldan itibaren hoşgörülü, toleranslı, farklılıklara saygılı emin ve güvenilir bir ülke olduğunu vurgulayan Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer dünya Etiyopya’yı kendisine örnek almış olsaydı inanın Almanya’da Holocaust, soykırım diye bir facia yaşanmazdı. Etiyopya örnek alınsaydı Irak’ta, Suriye’de din ve mezhep farklılıklarından dolayı masum insanlar katledilmezdi. Eğer Etiyopya örnek alınmış olsaydı inanın şu anda Filistin’de, Avrupa’da diğer bazı ülkelerde Müslümanlara karşı ayrımcılık yapılmaz, zulüm yapılmaz, insanlığın vicdanını kanatan acılar yaşanmazdı." diye konuştu.

'TERÖRÜN DİNİ OLMAZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa’da karikatür dergisi Charlie Hebdo’ya yapılan saldırının hemen ardından tüm Avrupa ve dünyada bütün Müslümanlara yönelik hoşgörüsüzlük sergilenmeye başlandığı tespitinde bulundu. Camilere, ibadethanelere, Müslümanlara yönelik saldırıların olduğunu ifade eden Erdoğan, "Arkadaşlar terörün dini olmaz, terörün mezhebi olmaz, terörün hiçbir insani değeri olmaz. Terör cinayettir. Bunu, adı Müslüman olan birisi de yapıyorsa teröristtir, Hıristiyan olan birisi de yapıyorsa teröristtir, Musevi olan biri de yapıyorsa teröristtir. Bunlar katildir, canidir, barbardır." diye konuştu.

'TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİNİN EYLEMİ BİRER CİNAYETTİR'

Türkiye’de 40 yıldır terörle mücadele ettiklerine dikkat çeken Erdoğan, bölücü terör örgütünün eylemleri, Suriye'de DEAŞ terörü, Filistinlilere yönelik İsrail devlet terörü ve dünyanın diğer bölgelerindeki tüm terör eylemlerini birer cinayet olarak niteledi.

Terörün sadece silahla gerçekleşmediğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Terör ve şiddet sadece silahla yapılmaz. Kutsal değerlere saldırı bir terördür, bir şiddet eylemidir. İnançlara saldırı, ırkçılık, ayrımcılık bir terör eylemi, şiddet eylemidir. Dünyanın tüm ülkeleri bunu görmek, terörün ve şiddetin her türüne karşı ortak tavır almak zorundadır. Elbette, Paris'te bir dergiye saldıran teröristleri şiddetle kınayacağız, kınıyoruz ve onlara karşı ortak mücadele vereceğiz. Ama aynı şekilde, 350 bin insanın ölümüne sebep olan ve hala öldürmeye devam eden Suriye'nin, terörist başı olan, başındaki zatı da aynı tavırla kınamak, aynı şekilde onlara karşı tavır belirlemek de bizim insani ve vicdani görevimizdir."

Türkiye'de 1 milyon 700 bin sığınmacı olduğunu aktaran Erdoğan, Lübnan da yaklaşık 1 milyon 700 bin, Ürdün'de 1 milyon ve Etiyopya'da ise 500 bin Somali'den sığınmacının buralara canlarını kurtarmak için geldiğini söyledi.

'İSLAMDA GİT İNSANLARI ÖLDÜR DİYE BİR ŞEY YOK'

Somali'de toplantı halindeki Türk heyetinin bulunduğu otel yakınlarında gerçekleştirilen arabalı intihar saldırısının da terör eylemi olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ne adına yapıyorlar bunu? Eğer 'İslam adına yapıyoruz' diyorlarsa ben bir Müslümanım. İslam'da böyle bir şey yok. Bir Müslüman bir defa intihar edemez. Öldürdüğü insan kim, onlar da Müslüman. Böyle bir İslam kesinlikle yok, bizim dinimizde de 'İnsanları git öldür' böyle bir şey yok. DEAŞ terör örgütüne, diğer terör örgütlerine karşı aynı ortak ve samimi mücadelenin sergilenmesi şart. İsrail'in Filistinliler'e karşı uyguladığı sistematik teröre karşı da aynı ortak tavrın, aynı ortak mücadelenin sergilenmesi şarttır. Antisemitizme karşı olduğum kadar islamofobiye, ırkçılığa, ayrımcılığa, kutsal değerlere saldırıya karşı da insanlığın ortak tavır takınması şarttır. Eğer bu samimi ve ortak tavır takınılmazsa işte bugün olduğu gibi vicdanlar yaralanır, vicdanlarda adalet duygusu zedelenir."

Bir insanı öldürenin, tüm insanlığı öldürmüş gibi olacağına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu İslam'ın hükmüdür. Bir insanın yaşamasına vesile olanlar, tüm insanlığın yaşamasına vesile olmuş gibidir. Dolayısıyla bu tür terör saldırılarına, farklı inançlara yönelik saldırılar da ne yazık ki dünyada birlikte yaşama kültürünü yok ediyor. Biz, Türkiye olarak bunu görüyor, bütün dünyaya bu noktada uyarılarımızı yapıyor, barış çağrılarımızı hiç bıkmadan, usanmadan yapmaya devam ediyoruz."

'ETİYOPYA’YI BARIŞIN TESİSİNDE ÖNEMLİ BİR GÜC OLARAK GÖRÜYORUZ'

Bu ziyaretinde de Etiyopya Başbakanı Hailemariam Desalegn ile çok verimli görüşmeler yaptığını ifade eden Erdoğan, Türkiye'de büyükelçi olarak görev yapmış Etiyopya Cumhurbaşkanı Mulatu Teshome Wirtu ile bu defa Cumhurbaşkanı olarak bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu söyledi.

Erdoğan, "Umuyorum ki Türkiye ile Etiyopya gerek teröre karşı gerek yoksulluğa, sömürüye, adaletsizliğe karşı kararlı mücadele verecek ve dünyaya örnek ülkeler olmaya devam edecektir. Özellikle hoşgörü ülkesi Etiyopya ile hoşgörü ülkesi Türkiye'nin işbirliği dünya barışına inanıyorum ki eşsiz katkılar sağlayacaktır. Biz Etiyopya'yı Afrika ülkesini ilgilendiren meselelerde üstlendiği sorumluluklar ve bölgesel konulardaki etkisiyle kıtada istikrarın ve barışın tesisinde önemli bir politik güç olarak görüyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Etiyopya'nın Somali ve Güney Sudan başta olmak üzere bölgesel istikrarın teminine verdiği katkıları da önemsediklerini söyledi.

Özellikle Somali'nin istikrarı ve kalkınmasına yönelik çalışmalardaki ortaklığı daha da geliştirmek gerektiğini düşündüklerini bildiren Erdoğan, heyetler arası görüşmelerde bu konuları da ele aldıklarını duyurdu.

YAKLAŞIK 4 BİN AFRİKALI ÖĞRENCİ TÜRKİYE’DE

Türkiye'nin ekonomik ortaklığının yanı sıra her ihtiyaç duyulduğunda tereddüt etmeksizin Afrikalıların yardımına koşan bir ülke olduğunu anlatan Erdoğan, tahsis ettiği bursların bu alanda çok önemli ve hayati bir boşluğu doldurduğuna dikkati çekti.

Erdoğan, hâlihazırda 3 bin 95 Afrikalı öğrencinin lisans ve doktora seviyesindeki burslar sayesinde Türkiye'de bulunduğunu söyledi.

Etiyopya'dan bin 181 öğrencinin bu kapsamda Türkiye'nin en kaliteli üniversitelerinde hiçbir masraf yapmadan eğitim aldıklarını aktaran Erdoğan, bundan sonra gelecek öğrencilere de hazır olduklarını ifade etti.

EBOLAYLA MÜCADELEYE 5 MİLYON DOLAR KATKI

Sayıyı artırarak daha fazla Etiyopyalı öğrenciye eğitim fırsatı sunacaklarını bildiren Erdoğan, "Küresel bir sağlık meselesi olarak gördüğümüz Batı Afrika'daki Ebola salgınının bir an önce durdurulması için elimizden gelen her türlü katkıyı sağlıyoruz. Ebola salgınıyla mücadele için ayırdığımız 5 milyon dolarlık katkıyı ve muhtelif tıbbi malzemeyi salgından etkilenen ülkelere ulaştırıyoruz." dedi.

Her zaman Afrika'nın yanında olmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Başkaları gibi elmas için, kömür için, petrol için, ucuz iş gücü için değil. Kardeşimiz, dostumuz özellikle o dostluk bağı içinde gördüğümüz Afrikalıların her durumda yanlarında olacağız.”

Erdoğan'a konuşmasının ardından Addis Ababa Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanı verildi.