Koalisyon arayışlarını değerlendiren, ANAP dönemi Başbakan yardımcılarından Ekrem Pakdemirli, herkesin kırmızı çizgisinin olabileceğini ancak bunu deklare etmenin bir anlamı olmayacağını belirterek, “Kırmızı çizgilerim var demek yanlış.” dedi. Necmettin Erbakan ile 1997 yılında yaptıkları koalisyon pazarlıklarını hatırlatan Pakdemirli, “Allah rahmet eylesin, 1997 yılında Necmettin Hoca ile koalisyon pazarlıkları yapıyorduk. Dedik ki, ‘Hocam, şu Diyanet İşleri’ni Anavatan Partisi’ne bıraksan, sende durmasa.’ Rahmetli, ‘O zaman biz parti olarak boş çuvala döneriz.’ dedi. Kırmızı çizgi işte o. Hiçbir şekilde kabullenmiyor. Ben öyle bir çizgi bilmiyordum. Ben de dedim ki, ‘Bize verseniz, sorumluluğu Cemil Çiçek’e vereceğiz. Ondan şüphe mi ediyorsun?’ O da, ‘Hayır, görünüşte ben boş çuvala dönerim.’ dedi. O bir kırmızı çizgiydi. Şimdi de kırmızı çizgiler ara ara çıkabilir ama onlar hep görüşme ve müzakereyle ortadan kalkar ama birisi, ‘Ben ille de dört lisanlı, çift bayraklı bir ülke istiyorum.’ diye diretirse, öteki, ‘Hiç başlamayalım konuşmaya, ben yokum.’ diyebilir. Benim gördüğüm kadarıyla öyle diyen yok.” şeklinde konuştu.

‘GÜÇLÜ BİR KOALİSYONLA BAŞLAMAK LAZIM’

Güçlü bir koalisyonla başlamak gerektiğini savunan Pakdemirli, şunları söyledi: “Benim mantığım güçlü bir koalisyon, o da AKP ile CHP ama hislerim diyor ki AKP ile CHP’nin yapacağı koalisyonda bazı doku uyuşmazlıkları olabilir. Onun yerine MHP ile AKP’nin daha iyi anlaşacağını düşünüyorum. Bana kalsa güçlü koalisyonu tercih ederim, çünkü güçlü koalisyonda çözebileceğimiz, biriken meseleler var ama MHP ile o meseleler çözülmeyebilir. Onun için diyorum ki mantık bunu söylüyor ama hislerimi de bunu söylüyor.”