MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, iç güvenlik yasası olarak bilinen polis yetki ve salahiyetlerini artıran kanun tasarında hükümetin samimi olmadığını ifade etti. Yusuf Halaçoğlu, ceza kanunlarında molotof atanlarla, yüzünü poşuyla gizleyenler için cezalar olduğunu anlatarak, “Güneydoğu’da 15 Şubat’ta 6-7 Ekim tarihindeki gibi büyük olaylar oldu. O zaman da şimdi de kimse tutuklanmadı. Elinde Kaleşnikof silahla, asker tertibinde gezen insanlara müdahale etmeyen hükümetin bu yasayı onlar için çıkartacaklarını söylemesine nasıl inanacaksınız” dedi.

Milletvekili Halaçoğlu, partisinin yeni Kayseri il başkanı ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerinde bulundu. Burada gündeme ilişkin açıklamada bulunan Yusuf Halaçoğlu, iç güvenlik yasası denilen polis yetki ve salahiyetlerini artıran kanun tasarısının Meclis'e getirildiğini belirterek, şunları söyledi: “Yasa tasarısı genel kurula geldi. Ama görüşülemedi. Bugün ve yarın da görüşülemeyecek. Sonrasında gündeme alınacak. Bu yasa birçok kişinin, AKP milletvekillerinin anlattıklarından çok farklı içeriği olan bir yasa. Toplumu baskı altına alacak. Demokratik haklarını ifade özgürlüğünü kısıtlayarak maddelerle dolu. Şu anda ülkenin Güneydoğusu Türkiye’nin hakimiyetinde değil. Cizre’de trafik polislerine 20 litre benzin verilirken 6 litre verilir oldu. Çünkü şuan sokağa çıkıp gezmelerini bile istemiyorlar. Gezemiyorlar. Bu önemli bir göstergedir. 15 Şubat’ta her yer yakılıp yıkıldı. 6-7 Ekim'e benzer olaylar meydana geldi. Dükkanlar tahrip edildi. Türkiye Cumhuriyeti bunlara karşı duramamakta, sesini çıkartamamaktadır. Bu durum Türkiye’nin o bölgesinde nasıl bir seçim yapılacağını da gözler önüne seriyor. PKK’nın baskının altında yapılacak seçimin objektif olması mümkün mü?”

'YASAYLA TOPLUM BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR'

Halaçoğlu, iç güvünlek paketindeki esas amacın toplumun baskı altına alınmak istenmesi olduğunu belirterek, şu açıklamada bulundu: “HDP ile dünyada değil ahirette bile yan yana olmamız mümkün değil. Şöyle bir ifade kullanılıyor. Yüzü poşulu, elinde molotoflu olan kişilerle niye MHP karşı çıkmıyor, birlikte hareket ediyor deniliyor. Ceza kanunlarına bakın. Yüzünü kapatan, elinde molotof bulunan ve atanların cezası nedir. Molotof atanların cezası 4 yıldan başlıyor. Yüzünü gizleyenler ve bu şekilde sokağa çıkanların cezası 6 aydan başlıyor. Bunlar var ama niye kimse tutuklanmıyor. 6-7 Ekim’de niye kimse tutuklanmadı. Şuan elinde Kaleşnikflo gezen, asker gibi tertipli gezen insanlara müdahale etmeyen hükümet, bu yasayı onlar için çıkarıyoruz demelerine nasıl inanacaksınız. Bunlar göstermelik. Basın mensubu dahi, 48 saat makul şüphe ile gözaltına alınabilecek. Ondan sonra size 50 tane suç yükleyebilirler. Kimseye bir şey diyemiyorsunuz. Savcı izni olmadan gözaltında tutuyor. Hakim ve hukuk kararı olmadan sizi dinleyebilecekler. Bunu nasıl kabul edeceğiz. Hırsız var demeyi kabul edemeyen, ağzını kapatan ve içeri atanların yarın nelerle karşı karşıya gelebileceklerini bildikleri için bu yasayı çıkartıyorlar. Toplumu baskı altına almak istiyorlar. Kendilerine karşı çıkacakları baskı altına almak istiyorlar.”

'DÖVİZ ARTTI, İŞADAMLARI İFLAS ETTİ, BİLAL ERDOĞAN 190 MİLYAR LİRA KAZANDI'

Dolardaki artışla ilgili de iddialarda bulunan Prof. Dr. Halaçoğlu, dolardaki artıştan Bilal Erdoğan’ın karlı çıktığını dile getirdi. Halaçoğlu, yaşananları ve iddiasını şöyle anlattı: “Şimdi dolar yükseldi. Ne için. Cumhurbaşkanın faizleri indirin dediği için. Faiz ile dolar adeta birleşik kaplar gibidir. Faiz indirirseniz dolar yükselir. Dengeli tutmak zorundasınız. Ama doların yükselmesinden kim kazandı, kim kaybetti bakın. Dolarla iş yapan işadamlarımız kaybetti. İflasın eşiğine geldi. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, 97 metrelik ilk aldığı gemiciğini sattı. 1 milyon 100 bin dolara. Ama şu bir hafta içinde eski parayla 190 milyar lira kar etti doların yükselmesiyle.”