Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, bir ülke için en büyük tehlikenin vicdanların bölünmesi, ortak vicdanın kaybedilmesi ve toplumun kutuplaşması olduğunu söyledi. Çetin, "Siyasi nefretle gazetecilere yapılan saldırıları, mafyalaşmayı, şiddet eğilimli gençlik hareketlerini ihmal edersek, yarın karşımıza başka vahim tablolar da çıkacaktır." dedi.

ATSO ekim ayı olağan meclis toplantısı yapıldı. ATSO Konferans Salonu’nda yapılan meclis toplantısında, odanın aylık faaliyet ele alındı. Terör konusunun ekonomi sorunlarının önüne geçtiğini kaydeden ATSO BaşkanıÇetin, ülkede terör mensubu ve canlı bombaların neden arttığı yönündeki sorulara dikkat çekti.

Terör konusunun ülke gündemini meşgul ettiğine değinen Çetin, “PKK, DHKPC derken, şimdi de IŞİD belasıyla karşı karşıyayız. Bu belanın başımıza daha başka felaketler de getireceği açıktır.” diye konuştu.

Ankara’daki patlama ve sonrasında yaşanan tartışmalara da işaret eden ATSO Başkanı, son derece üzüntü veren bir süreç yaşandığını ifade etti. söyledi. Bir ülke için en büyük tehlikenin vicdanların bölünmesi, ortak vicdanın kaybedilmesi ve toplumun kutuplaşması olduğunu vurgulayan Davut Çetin, “Siyasi nefretle gazetecilere yapılan saldırıları, mafyalaşmayı, şiddet eğilimli gençlik hareketlerini ihmal edersek, yarın karşımıza başka vahim tablolar da çıkacaktır.”

Ülkede vicdanın yeniden inşa edilmesi gerektiğini hatırlatan Çetin, “Siyasi kamplaşmanın sona ermesi bugün en büyük ihtiyaçtır ve bugün en büyük vatanseverlik sevgi dilini kullanmaktır, uzlaşmaktır.”

"DEVLET, MİLLETİN VERGİSİYLE MİLLETE HİZMET EDEN KURUMLAR DEMEKTİR"

Siyasetin iktidar kavgası olmadığını belirten ATSO Başkanı Çetin, siyasetin demokrasi ve hizmet yarışı olduğunu kaydetti. Çetin, şunları kaydetti: “Devlet, milletin vergisiyle millete hizmet eden kurumlar demektir. Bir devlet ancak demokrasi ve adaletle ayakta kalır.”

Davut Çetin, bunun için dünyanın en büyük 10 ekonomisi hedefinin yanına, dünyanın en ileri 10 demokrasisinden birisi olma hedefinin de konulmasını istedi. Çetin, “Seçimden hangi sonuç çıkarsa çıksın; ister tek başına iktidar, isterse koalisyon olsun, mutlaka ve mutlaka temel konularda geniş bir uzlaşma ortamı sağlanmalı ve bu gerilim hali bitmelidir. Biz böyle bir uzlaşmayı görene kadar söylemeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

"2008 MİLLİ GELİR RAKAMLARINA 2018’DE BİLE ULAŞAMAYACAĞIZ"

Türkiye’de büyüme konusuna da işaret eden ATSO Başkanı, “Yüzde 4 ve 5 büyüme hedefleri şu an için çok iyimser, mevcut durumda yüzde 3'ü aşmamız zor. Buna rağmen yüzde 4, 4.5 büyüsek bile dolar bazında fakirleşmiş oluyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kişi başı milli gelirde yıl ortası kur 2.73 alındığı için 9 bin doları olarak kurtarıldığını belirten Davut Çetin, “Gelecek yıl dolar ortalama 3 lirada kalırsa 8 bin dolarlara inmiş oluyoruz. 2008’de 10 bin dolar düzeyine çıkılmıştı. Yani böyle giderse 2008 düzeyine 2018'de de ulaşamamış olacağız.” şeklinde konuştu.

Böylece 10 yıl boyunca 10 bin doları kişi başı milli gelirin aşılamayacağını aktaran Çetin, bunun orta gelir tuzağı veya başka şey olarak adlandırılması durumunda sonucun “refah kaybı” olduğunu dile getirdi.

TAKİPTEKİ KREDİLER YÜZDE 27 ARTTI

Konuşmasında ekonomik verilere de değinen Çetin, Türkiye genelinde takipteki kredilerde yüzde 27 artış olduğunu vurguladı. İhtiyaç kredilerinde takip düzeyinin yüzde 169, KOBİ kredilerinde takibin yüzde 37.5 arttığının altını çizdi. ATSO Başkanı, Antalya’nın takipteki kredilerle ilgili ülkedeki genel durumdan daha iyi konumda olduğuna işaret etti. “Antalya’da sektörel kredilerde ise inşaat sektöründe takipteki kredilerde bir artış başladığını görüyoruz.” diyen Çetin, eylül ayında Türkiye’de karşılıksız çek tutarı yüzde 2.6 artarken Antalya’da bu oran yüzde 19 gibi daha yüksek bir düzeyde çıktığını belirtti.

TURİST SAYISI DÜŞMEYE DEVAM EDİYOR

Antalya ekonomisine ilişkin son durum hakkında bilgiler sunan Çetin, “Turist sayısında düşüş son aylarda sabit devam ediyor, yüzde 5 kayıp değişmeden kaldı. Bu da yaklaşık 550 bin civarında bir kayba işaret ediyor. Antalya'da son dönemde turizmdeki sıkıntının bir göstergesi yabancı çalışan sayısındaki düşüşte görülüyor.” şeklinde konuştu.