Çağdaş Gazeteciler Derneği, Koza İpek Grubu’na el koyma girişimine tepki gösterdi.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: “AKP iktidarı, seçimlere günler kala, ülkede muhalif kim varsa susturmaya çalışıyor. Bunun için cezaevleri, sansürler, tehditler, sokak saldırıları ve hatta silahlı güçlerini kullanıyor. Recep Tayyip Erdoğan güdümündeki AKP iktidarı, bunlara ‘el koyma’ yöntemini de eklemiş durumda. Kendisine düşman yaratarak ve mağduriyet siyaseti yaparak yürüyen AKP’nin iktidar yılları, basın özgürlüğünün ortadan kaldırıldığı ve kendi sesi dışında hiçbir sesin duyurulmasına izin verilmediği bir dönem oldu.”

Onca hırsızlık ve yolsuzluk iddiasının muhaliflere karşı suçlamalara dönüştüğüne dikkat çekilen açıklamada, “Devlet tarafından öldürülen çocuklar terörist ilan edilerek yeni cinayetler işlenmekte, silah gönderilen terör örgütlerinin canlı bombalarının yüzlerce kişiyi öldürmesine engel olunmamakta ve tüm bunlar bütün bir toplumun tanıklığına rağmen gözler önünde yapılabilmektedir. Bu, iktidarlarını, ancak farklı hiçbir sesin çıkmadığı ve çatışmaların savaşa döndüğü dönemlerde tutabileceklerini bilenlerin, barışı ve demokrasiyi feda etmekten çekinmediğini göstermektedir.” ifadeleri kullanıldı.

AKP’nin ülkeyi tek ses olarak yönetmek için uğraştığına dikkat çekilen açıklama şöyle devam etti: “Son olarak Koza-İpek grubuna ve dolayısıyla bu gruba bağlı basın yayın organlarına el koyan AKP, ülkeyi ‘tek ses’ olarak yönetmek için bütün yollara başvurmaktadır. Kendi hukukunu yaratarak bunu hiçbir engel tanımadan ve hatta silah gücüyle uygulayan AKP, 1 Kasım seçimlerindeki hile iddialarını da güçlendirecek şekilde, kendine muhalif yayın organlarına da saldırmaktadır. Herkesin ortak kanaati ise AKP’nin bu saldırıları tüm muhalefet kanadına yaymayı ve el koyma, tehdit veya cezalarla kendisine muhalif gördüğü tüm basın kuruluşlarını bir bir susturmayı hedeflediğidir. Bunca yıldır birlikte hareket ederek toplumsal muhalefeti türlü yöntemlerle sindirdiği ve devlet mekanizmasını bölüştüğü yapıları da tasfiyeye girişen AKP ile ilgili söylenebilecek şey, bir diktatörün elinde araç olarak kullandığı faşist bir parti olduğudur. AKP’nin bu karakteri, diktatörya ve faşizm konusundaki teorik tartışmaların detaylarında kaybolmayacak kadar açık ve halkımız açısından acı bir gerçektir. ÇGD olarak, halkın gerçekleri bilme ve farklı kaynaklardan bilgi edinme hakkının önündeki tüm engellemeleri kınıyor, hukukla değil güçle hareket eden iktidarın medyayı susturmaya dönük tüm girişimlerini lanetliyoruz.”