Gazeteci ve Yazarlar Vakfı (GYV) Kadın Platformu ve Kimse Yok Mu Derneği’nin öncülüğünde gerçekleştirilen 'İstanbul Summit 2015 Kadın Zirvesi' sona erdi. Zirvenin sonuç bildirgesinde devlet yönetimlerine, sivil toplum kuruluşlarına ve basına çeşitli çağrılarda bulunuldu.

Dünyanın 50 farklı ülkesinden 300'ü aşkın kadın, dünya kadınlarının problemlerini konuşmak ve çözüm yolları aramak için İstanbul Summit 2015 Kadın Zirvesi kapsamında İstanbul'da bir araya geldi. Bu sene ikincisi düzenlenen zirvenin bu yılki ana konusu ‘İnsanı Eylemin Aktörü ve Faydalananı Olarak Kadınlar’ oldu.

GYV Kadın Platformu ve Kimse Yok Mu Derneği öncülüğünde düzenlenen zirvenin konukları arasında sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri, kadın parlamenterler, liderler, akademisyenler, aktivistler ve gazeteciler yer aldı. Ayrıca 20 farklı ülkeden 30 STK da zirveye destek verdi.

İstanbul Summit 2015 Zirvesi'nin amacının savaşlar ve çatışmalar esnasında kadınların yaşadığı acıların dünya çapındaki karar vericiler ve uluslararası camianın dikkatine sunmak olduğu kaydedildi.


GYV Başkan Yardımcısı Hüseyin Hurmalı, Kimse Yok Mu Derneği Başkan Yardımcısı Ayşe Özakalay ve eski ABD Büyükelçisi Merylın Franklin’in açılış konuşmaları ile dün başlayan zirve bugün sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi. Sonuç bildirgesinin BM gelişim hedefleri ajandasında yer alacağı belirtldi.

Sonuç bildirgesinde, “Zirvede toplumsal cinsiyet, insani eylemin tanımlanmasında, planlanmasında ve uygulanmasında olmazsa olmaz bir bileşen olarak vurgulanmıştır. Bu bildirgede zirve süresince gerçekleştirilen zengin tartışmalardan öne çıkan bazı kilit noktalar yansıtılmaktadır. Bildirgede, toplumsal cinsiyete duyarlı insani eylemin genel ilkeleri özetlenmekte, insani eylemin aktörü ve yararlanıcı olarak kadınlara özel vurgu yapılmaktadır.” denildi.

Zirvede dikkat çekilen hususlar şöyle sıralandı: “İnsani eylemin etkili olabilmek adına içermeci olması ve bütün düzeylerde kadınların aktif katılımlarını sağlaması gerektiğini kaydetmekte.

İnsani eylemin insanlık, tarafsızlık, bağımsızlık ve yansızlık ilkelerini kucaklaması ve toplumsal cinsiyet duyarlılığını vurgulaması gerektiğini dikkatlere sunmakta.

İnsani eylemin insani destek ve koruma yararlanıcılarının insanlığını ve insanlık onurunu gözetmesinin zorunlu olduğunu ifade etmektedir. Dolayısıyla, insani yardım ‘zarar verme’ ilkesinin lafzını ve ruhunu özümsemelidir.

Maliyet etkinliğin sağlanması amacıyla kadınların hem aktör hem yararlanıcı olarak insani eylemin tasarımı, planlanması, uygulanması ve izlenmesi de dahil karar alma sürecinin bütün düzeylerinde yer almaları gerektiğini vurgulamakta.

İnsani yardım bağışçılarına toplumsal cinsiyeti finansman kararlarına ilişkin kilit kriterler arasına dahil etme çağrısında bulunmakta.

Yerel, siyasi, kültürel gerçeklikleri ve yerel faktörleri dikkate almak suretiyle bağlama duyarlı insani eyleme öncelik vermekte.

İnsani krizlerde cinsel ve toplumsal cinsiyet temelli şiddetin artış gösterdiğini kabul etmektedir. Cinsel ve toplumsal cinsiyet temelli şiddete yönelik birincil tedbir olarak, ulusal ve yerel kriz yönetimi sistemlerinin cinsiyete duyarlı olması sağlanmalıdır.

İnsani müdahalelerde, kriz durumlarında kadın üreme sağlığına yönelik risklerin arttığı, bunun ise anne ölümlerinin artmasına ve ruh sağlığının bozulmasına yol açtığı gerçeği göz önünde bulundurularak hareket etme gerekliliğini vurgulamakta.

Gazetecilere ve muhabirlere haberlerinde cinsiyete duyarlı ve dengeli bir yaklaşım benimsemeleri ve kadınları yalnızca kurban olarak yansıtmaktansa geride kalan, savunucu ve tanık olarak da kadınların farklı bakış açılarını ve deneyimlerini yansıtma çağrısında bulunmakta.

Ulus devletlere ve devlet dışı aktörlere ülkesinde yerinden edilme de dahil iltica benzeri durumların aktif biçimde önlenmesine ilişkin sorumluluklarını kabul etmeleri ve dünyanın mülteci/ülkesinde yerinden edilmiş insan nüfusunun çoğunluğunun çocuk ve kadınlar olduğunu hatırdan çıkarmama çağrısında bulunmakta.

Uluslararası topluluğa, kadın örgütleri de dahil güçlendirilmiş sivil toplumun insani krizlere etkin karşılık verilmesindeki kilit rolünü kabul etme çağrısında bulunmakta.

Aralık 2015'te Cenevre'de düzenlenecek Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi konferansını ve Haziran 2016'da İstanbul'da düzenlenecek Dünya İnsani Yardım Zirvesini memnuniyetle karşılamakta ve her iki etkinliğe de ‘İnsani Eylemin Aktörü ve Faydalananı Olarak Kadınlar’ başlıklı İstanbul Zirvesi 2015'in sonuçlarından yararlanma çağrısında bulunmaktadır.”