İç savaşın uzaması, IŞİD tehdidi gibi sebeplerle Türkiye’ye sığınan Suriyeli sığınmacı sayısı gün geçtikçe artıyor. Kayıt altına alınan Suriyeli sayısı 2 milyona ulaşmak üzere. Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (HÜGO) Müdürü Murat Erdoğan, eskiden geçiş için kullanılan Türkiye’nin artık ‘hedef’ ülke haline geldiğini belirtiyor. Erdoğan’a göre, Suriyelilerin çok önemli bir bölümü Türkiye’de ‘kalıcı’ olacak ve hükümet onların kalıcı olma durumuna göre politikalar geliştirmeli.

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığı'nın son verilerine göre, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyeli sayısı 1 milyon 858 bine yükseldi. Türkiye’nin hemen hemen her ilinde önemli bir sayıya ulaşan Suriyeli sığınmacı sorunu beraberinde, asayiş, işsizlik, yoksulluk gibi pek çok sorunu da getiriyor. Resmi kaynaklara göre, Türkiye’ye sığınanların 229 bini çadır kent ve barınma merkezlerinde kalıyor. Çadır kent dışında ise 1 milyon 629 bin Suriyeli bulunuyor. Türkiye'ye sığınan Suriyelerin sayısı Bayburt, Tunceli, Ardahan, Kilis, Gümüşhane, Artvin, Çankırı, Bartın, Iğdır, Sinop ve Bilecik gibi illerin 1 milyon 692 bin 213 olan toplam nüfusunu da geride bıraktı. Kayıt ve tespit çalışmaları devam ederken, Suriyeli sayısının 2 milyonun üzerine çıkması öngörülüyor.

‘SURİYELİLERİN ÖNEMLİ BİR KISMI KALICI OLACAK’

Göç ve Suriyelilere yönelik akademik çalışmalarıyla dikkat çeken HÜGO Müdürü Erdoğan, Türkiye'deki Suriyeli sayısının iç savaşın başlangıcındaki bütün beklentiler aştığını belirtiyor. Uluslararası göç hareketlerini incelediklerinde göçmenlerin belirli bir sürenin üzerinde bir yerde kalınca, isteseler bile kolay kolay geri dönemediklerini tespit ettiklerini kaydediyor. Erdoğan, “Suriye'deki duruma bakınca, geri dönüşün çok daha zor olduğu görülebilir.” diyor.

Yaptıkları çalışmalar neticesinde, Suriyelilerin çok ciddi bir bölümünün Türkiye'de kalıcı olacakları yönünde kanaate ulaştıklarını kaydeden Murat Erdoğan, bu durumunun doğuracağı sonuçlar konusunda da şu uyarıları yapıyor: “Bu durum doğal olarak orta ve uzun vadede sosyal, ekonomik, siyasal etkiler yaratacaktır. Bu çerçevede en önemli husus, kapsamlı, dinamik ve gerçekçi bir göç yönetiminin ortaya konulmasıdır. Yerelde ortaya konulan olağanüstü çaba, pek çok krizin yaşanmasına engel olmaktadır. Unutmayalım ki Suriyeliler, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı en ciddi göç dalgasıdır.”

TÜRKİYE ARTIK ‘HEDEF' ÜLKE

Murat Erdoğan, Türkiye'nin göçle ilişkisinin büyük ölçüde ‘coğrafya' ile ilgili olduğunu belirtiyor. Türkiye'nin göç konusunda ‘transit ülke' konumundan ‘hedef ülke' konumuna geldiğini vurgulayan Erdoğan, göçün toplumsal, ekonomik ve siyasal yapıyı da etkileyebileceğine dikkat çekiyor: "Örneğin 500 yıl önce yaşanan Yahudi göçünde de, 1920'lerde yaşanan ‘soydaş' göçlerinde de siyasi öncelikler önemli rol oynuyor. Türkiye son 90 yılda 2 milyondan fazla soydaş göçü alarak ulus devletin kurulmasına katkı sağlamış oldu."