Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü Eş Başkanı Cesim Soylu, bu yıl nevruzu Kazlıçeşme’de kutlayacaklarını söyledi. Soylu, “Bizim İstanbul’daki herkese çağrımız, Kazlıçeşme Meydanı’nda 1 milyondan fazla insanla barışı ve özgürlüğü birlikte haykıralım.” dedi.

Konuyla ilgili sabah saatlerinde Beyoğlu’ndaki HDP İ Başkanlığı'nda açıklama yapan Cesim Soylu, Kazlıçeşme Meydanı’nda 1 milyon kişiyi beklediklerini söyledi. Soylu, “Bu çerçevede biz de nevruzu İstanbul’da 22 Martta Kazlıçeşme’de kutlayacağız. Bizim İstanbul’daki herkese çağrımız; Kazlıçeşme Meydanı’nda 1 milyondan fazla insanla barışı ve özgürlüğü birlikte haykıralım, birlikte Kobani’de, Şengal’de özgürlük meşalesine dönüşen direnişi demokratik temelde İstanbul’da da büyütelim. Özgürlük marşlarıyla birlikte haykıralım. Ve nevruzumuzu hep birlikte böyle kutlayalım. Bu yılki nevruzun anlamı her yılkinden belki daha fazla büyüktür. Zira bölgemiz kaynamakta, bölgemize egemen güçlerin zulmü daha fazla artmakta, sömürü yoğunlaşmakta. Ama bizse bunun aksine özgürlüğü, demokrasiyi, eşitliği ve barışı daha fazla haykıracağız.” diye konuştu.

'GÜVENLİK PAKETİ TAMAMEN GERİ ÇEKİLMELİDİR'

Programda konuşan Tertip Komitesi Üyesi Sadrettin Güler ise, çözüm sürecinin başarıya ulaşması için Abdullah Öcalan’ın özgür kalması gerektiğini belirtti. Güler, şunları söyledi: “Barışın mimarı sayın Abdullah Öcalan tarafından hazırlanarak 28 Şubat’ta Dolmabahçe’de partimiz heyetiyle hükümet temsilcilerinin ortak katılımıyla gerçekleşen basın toplantısında tüm basına ve kamuoyuna deklare edilen 10 maddelik müzakere başlıklarının altının doldurulması, en önemli ve acil gündem konusudur. Hükümeti bu konuda acil, somut ve şeffaf adımlar atmaya halklarımızın adil ve onurlu bir barış beklentisini bir kez daha boşa çıkartmamaya çağırıyoruz. Öte yandan demokrasi ve özgürlükler gelişmeden Kürt sorunu başta olmak üzere bu ülkenin temel sorunlarının çözülemeyeceği aşikardır. Devleti gerçek anlamda polis devletine dönüştürecek, aslında sarayı ve saltanatını korumayı amaçlayan iç güvenlik yasası derhal ve tamamen geri çekilmelidir. İktidarı; emekçilerin, kadınların, gençlerin, farklı kimlik ve inançlardan tüm ezilenlerin eşitlik, demokrasi ve özgürlük taleplerine kulak tıkamamaya, tekçi ve baskıcı devlet anlayışına son vermeye çağırıyoruz. Ve son olarak, barışın mimarı sayın Abdullah Öcalan’ın özgürleşmesinin önündeki engellerin kaldırılmasının, kalıcı bir barışın teminatı olacağını özellikle belirtmek istiyoruz.”