Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İdare Amiri ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, seçim öncesi muhalif medyaya el konulacağı iddialarına tepki gösterdi. Hükümetin 1 Kasım seçimlerine giderken herkesin kendini övdüğü, herkesin kendisini haklı dediği bir medya hayalinde olduğunu belirten Yılmaz, “Bunun için doğruları söyleyen, tarafsız bir şekilde yayın yapmaya çalışan, muhalefete söz hakkı veren tüm medya gruplarını muhalif görerek yok etme gayreti içindeler. Demokrasi anlayışları bakış açıları budur, açık ve net olarak ifade ediyoruz. Bunlar kendisine yüzde 100 biat edecek bir medya, bir sivil toplum örgütü ve daha doğrusu hiçbir muhalefete tahammülü olmayan bir sistem inşa etmeye çalışıyorlar.” diye konuştu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İdare Amiri ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Meclis’te 1 Kasım'da yapılacak erken seçim öncesi muhalif medyaya el konulacağını haberleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. “Bunların ana hedefleri mağduriyet edebiyatı yaparak hep mağdurları oynayarak geldiler.” diyen Yılmaz, “2002’den önce bakıldığında medyada yer alamadıklarını, yargının belli bir ekibin olduğunu ifade ettiler. Kendilerine bir siyaset alanı açılmadığını, siyasetin alanının daraltıldığını medya üzerinde kendilerine linç kampanyaları yapıldığını ifade ederek 2002 yılında iktidara geldiler.” diye konuştu.

Zaman içerisinde kendilerine muhalif olan hiçbir unsura yaşama hakkı tanımadıklarının görüldüğünü kaydeden Yılmaz, “Bu sadece medyaya değil, sivil toplum örgütleri açısından da, kamudaki bürokratlar açısından da bakıldığında liyakati bir kenarda bırakarak kendilerine yakın yüzde 100 biat eden valiler, kaymakamlar ve bürokratlarla iktidarlarını devam ettirmek istiyorlar. Gelinen noktada bunlar 'emniyeti hallettik, yargıyı hallettik, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hallettik, medyanın yüzde 80’ini hallettik, Sivil Toplum örgütlerini hallettik' dediler. Hallettik derken kendilerine bağlı bir yapı haline dönüştürdüklerini söylediler. Geriye kalan yüzde 10 -20 civarında sivil toplum örgütü medya kim varsa bunları sindirmek istiyorlar.” açıklamasında bulundu.

1 Kasım itibariyle kritik bir seçime gidildiğini anlatan Yılmaz, şöyle devam etti: “1 Kasım seçimlerine bu seçimlerde herkesin kendini övdüğü, herkesin kendisine haklı dediği bir medya bunların en büyük hayali. Bunun için doğruları söyleyen tarafsız bir şekilde yayın yapmaya çalışan, muhalefete söz hakkı veren tüm medya gruplarını muhalif görerek yok etme gayreti içindeler. Demokrasi anlayışları, bakış açıları budur açık ve net olarak ifade ediyoruz. Yoğun bir çalışma yaptılar ve yapacakları da görünen köy kılavuz istemez bugün kadar neler yaptıkları ortada. TMSF adıyla el koydukları tüm medya gruplarına bakın damadı Recep Tayyip Erdoğan benim anamdır, babamdır diyen. İşte iki tane silahım var Recep Tayyip Erdoğan’ı korumak adına şunu yaparım diyen insanların elinde bunlar kendisine yüzde 100 biat edecek bir medya bir sivil toplum örgütü ve daha doğrusu hiçbir muhalefete tahammülü olmayan bir sistem inşa etmeye çalışıyorlar. Zaten cumhurbaşkanı Erdoğan ağzındaki baklayı Rize’de çıkarmıştı. 'Sistem değişti' demek, 'herşey benim' demek. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, medya patronu iş adamı benim. Herşeyin kendisi olduğu bir sistemi arzu ettiğini söyledi. Ama inşallah 1 Kasım seçimleriyle bunların tamamı milletimiz tarafından en iyi şekilde değerlendirilecek. Bu gidişatın Türkiye’yi bir kaosa, karanlığa götüreceğini gören milletimiz buna dur diyecektir.”