Bu tür olayları önlemek için kendisinin 1996 yılında bir tüzük değişikliği hazırladığını açıklayan Kamalak, Refahyol hükümetinin sona ermesinin ardından hazırladığı tüzüğün bir metin olarak elinde kaldığını söyledi. Hazırladığı metinde TBMM'nin çalışmasının asıl olduğunu vurgulayan Kamalak, “Halkımız temsilcilerini Meclis'e sorunları çözsün diye göndermiştir, sorunun bir parçası olsunlar diye göndermemiştir” diye konuştu. Meclisin her halükarda çalışması gerektiğini vurgulayan Kamalak, milletvekillerinin devamının mecburi olduğunu söyledi. Meclis'in çalışmalarında bir tıkanmanın yaşanacağı inancında olmadığını dile getiren Saadet Lideri Kamalak, milletvekili sayısı bakımından AKP'nin TBMM'yi çalıştıracak çoğunluğunun bulunduğunu ifade etti. Kamalak, şunları söyledi: ''Meclis'in elbette çalışması lazım. Ülkede bir Güneydoğu problemi var. Meclis'in ihtilafa, kargaşaya meydan verecek zamanı yok. Türkiye'nin üzerinde büyük oyunlar oynanıyor. Dünya haritasına baktığımız zaman, bir cam sürahi gibi Ortadoğu parçalanıyor. Yazık ki bu parçalanma süreci gelip ülkemize dayanmaktadır. Bu problemi Meclis çözecek. Bu yönüyle CHP'nin TBMM'yi boykot etmesi bu problemi hızlandırır. Meclis çalışacak kadar yeterli çoğunluğa sahip. Bunun için MHP ve AKP'nin çözüm yoluna gitmesi lazım. CHP'nin boykotu kanaatimce millet bakımından fazla önem taşımaz. Millet kavga değil, uzlaşma ve çözüm istiyor. Çözüm kaosta değil, iyi kötü mevcut yasalara uymaktan geçer. Bu uyumu sağlamak parlamentonun görevidir.'' Türkiye bir hukuk devleti olacaksa mevcut kanunlardaki aksaklıklar giderilerek bunun sağlanması gerektiğini vurgulayan Kamalak, ''Ben mevcut Anayasayı dinlemem, mevcut yasalar beni ilgilendirmez'' denilmek suretiyle hukuk devletinin kurulamayacağını söyledi. ”Mevcut yasalardaki yanlışlıkları düzeltme yeri Meclis'tir” diyen Kamalak. Meclis'ten kaçarak sorunun çözülemeyeceğini dile getirdi. Kamalak, ''CHP'yi anlamakta zorluk çekiyorum. Anayasa, Siyasi Partiler Yasası, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun hükmü açık. Bu problemlerin doğacağını CHP biliyordu, bilmesi lazım. Aday gösterirken dikkat edilmesi gerekiyordu'' diye konuştu.