Kentin önemli gelir kaynaklarından bakır işletmeciliği, çoğunluğu erkeklerden oluşan ustalara rağmen son dönemlerde kadınların da yoğun ilgi gösterdiği alanlar arasında yer alıyor. Kadınların bakırcılığa ilgi göstermesinin altında yatan en önemli unsurların başında ise Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası tarafından İŞKUR desteğiyle açılan kurslar geliyor. 
Çoğunluğunun terapi ve hobi olarak kurslara başladığı sektörde, kadın ustaların sayısı da her geçen gün artıyor.

Malatya'da yaşarken Gaziantep Üniversitesi'ni kazanan kızının peşinden 4 yıl önce kente gelen Nurgün Çetin (48) de Gaziantep'te bakıra hayat veren kadın ustalar arasında dikkat çekiyor.

Her gün evinden çıkıp Gaziantep Kalesi'nin etrafındaki mistik yolu takip ederek Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odasının atölyesinde 8 saat bakır döven Çetin, 4 yıl öncesine kadar en ufak bir bilgisinin olmadığı bakırcılıkta, şimdilerin erkekleri aratmayan ustalığıyla adından söz ettiriyor. Hayatının büyük bölünü ev hanımı olarak geçirdikten sonra 3 yıldır iş hayatında "ben de varım" diyen Çetin, tüm kadınların iş hayatına katılması için de çağrıda bulunuyor.

Nurgün Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2012 yılında kızının Gaziantep Üniversitesini kazandığını belirtti. Üniversite kaydını yaptırdıktan sonra yurt bulmakta sıkıntı yaşadıklarını anlatan Çetin, eşinin de emekli olması üzerine kızlarını yalnız bırakmamak için Malatya'daki evlerini Gaziantep'e taşıdıklarını söyledi. 

Gaziantep'e geldikten birkaç ay sonra evde sıkılınca uğraşlar aramaya başladığını dile getiren Çetin, "Komşularımın tavsiyesi ve internetteki araştırmaların ardından bakır işleme kurslarından haberdar oldum. Gaziantep'e gelene kadar bakırın nasıl işlendiğine dair en ufak bir fikrim yoktu. Bakır işleme kurslarına katılanlara ücretler ödendiğini de duyunca, hem aile bütçeme katkı sağlamak hem de zaman geçirmek için kursa başladım" dedi.

8 aylık kurs hayatının ardından kendini meslekte geliştirmek istediğini anlatan Çetin, parça başı iş yaparak bakır işlemeden uzaklaşmadığını kaydetti.

- "En az erkekler kadar başarılıyız"

Çetin, bakırcılığın herkes tarafından erkek işi olarak bilindiğini anımsatarak, şöyle konuştu:

"Aslında bu kursa ilk başlarken 'yapabilir miyim' diye ben de çok tereddüt ettim. Halen bazı insanlar bu işi yapıyor olmama inanamıyor. Ama herkes bilir ki, kadınlar her zaman nakış, işleme gibi konularda erkeklere göre daha başarılı oluyor. Bizler de bakırı el emeği vererek işliyoruz. Dolayısıyla en az erkekler kadar başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. Tüm gün atölyelerdeyiz. Buraya ilk giren 'çekiç seslerinden rahatsız olup olmadığımızı' soruyor. Fakat bu işi sevdiğimiz için artık çekiç sesi melodi gibi geliyor. Sabahları zevkle geliyoruz."

Kendilerine bu fırsatı sunanlara teşekkür eden Çetin, "Buraya aslında kızım için gelmiştim. Ama bana yepyeni bir kapı aralandı. Kursun ilk zamanlarında cep harçlığımız çıkıyordu ama şimdilerde gayet güzel paralar kazanabiliyoruz. Aylık ortalama neredeyse emekli maaşı kadar gelir elde edebiliyoruz" dedi. 

Son 3 yıldır bakır ustası olarak hayatını sürdürdüğünü aktaran Çetin, işini çok sevdiğini belirterek, evde oturan tüm kadınlara kendilerine yeni uğraşlar bulmalarını önerdi.