CHP Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, hükümeti kurma görevini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na vermemesinin darbe girişimi olacağını iddia etti.

Manisa Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden Soma davasına katılan Özel, arada gazetecilere açıklama yaptı. Genel seçimden sonra 40 gün geçtiğini hatırlatarak, Anayasa’nın 45 gün verdiğini, bu sürede hükümetin kurulmasıyla ilgili çabaların önünü açtığını söyledi. Milletvekili Özel, “Eğer kurulamazsa Cumhurbaşkanı’nın ülkeyi seçime götürebileceğini, derhal götüreceğini değil, diğer şartları zorlayıp istişare edip daha sonra da götürebileceğini söylüyor ancak bugün gelinen noktada, Türkiye’de koalisyon ihtimalleriyle ilgili resmen tükenen tek seçenek, Sayın Ahmet Davutoğlu’nun hükümeti kurmasıyla ilgili seçenektir. O da zaten görevi dün iade etti ama yerleşik temayüller, yerleşik demokratik uygulamalarımız, en çok oyu alan ikinci partinin liderinin hükümeti kurmakla görevlendirilmesini gerekli kılıyor.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından böyle bir görevlendirme yapılmazsa bunun, halk iradesine saygısızlık ve demokrasiyle göreve gelip demokrasi içerisinde güçlenip daha sonra darbe yapmak olduğunu öne süren Özel, “Bunu darbecilik olarak nitelendiririz ve hükümetin kurulmamasında, Cumhurbaşkanı'nın kendisi açısından bir hesabı olduğunu düşünürüz. Şu konuda çok yaygın bir şüphe var, Cumhurbaşkanı bu hükümetin kurulmamasını, dolayısıyla Meclis'in çalışmasını istemiyor, çünkü o zaman dört bakanıyla ilgili ve kendi yakınlarıyla ilgili yolsuzluk soruşturmalarının gündeme gelmesinden korkuyor. Bu yüzden ülkeyi çözümsüzlüğe, ülkeyi kaosa götürüyor. Eğer bunlar böyle değilse Sayın Cumhurbaşkanı görevlendirmeyi yapar. Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in dediği gibi siyasette 24 saat büyük zamandır, uzun zamandır. Bu ülkenin önünde beş altı gün, hattâ Cumhurbaşkanı'na verilen esneklikle örneğin geçmişte Süleyman Demirel bu süreyi sekiz gün esnetmişti. Ülkede bir hükümet arayışının önünü açması lazım. Bunu yaparsa yapar, eğer yapmazsa 13 yıl boyunca karşıdan esen rüzgarı bile kendisine karşı darbe girişimi olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı, bugün doğrudan halk iradesine rağmen bir darbe yapmaya çalışır. Biz bu ülkenin Cumhurbaşkanı tarafından yok sayılacak, ötekileştirilecek, itilecek kakılacak kişileri değiliz. Her birey kadar bize oy veren bireylerin de her bir oyunun değeri vardır.” diye konuştu.

CHP Grup Başkan Vekili Özel, şöyle devam etti: “Biz AKP ile yapılan 32 günlük görüşmelerde, AKP’nin almış olduğu 18 milyon oya saygımızdan dolayı bu görüşmeleri sonuna kadar sürdürdük. Şimdi CHP’nin almış olduğu 11 milyon 650 bin oya saygılı olma zamanı, Cumhurbaşkanı ve AKP çevrelerinindir. Muhalefetin almış olduğu yaklaşık 22 milyon oyun bu ülkede bir değeri vardır ve çok net olarak söyleyeceğim son söz şudur, demokrasi bu ülkenin yönetim biçimidir, hepimizin içselleştirmesi gereken bir şeydir. Demokrasiyi bir piyes, bir oyun, bir senaryo olarak görüp burada, 'AKP ve ben esas aktörüm, geri kalanı figüran' demek, bu ülkeye yapılan büyük bir saygısızlık olur. Bunu affetmeyiz, unutmayız. Bize oy vermiş olan, bizimle birlikte onun partisine oy vermemiş olan yüzde 60 seçmene saygılı davranmasını ve 2015 Türkiye’sinde bir yeni darbe girişimini, bizzat devletin tepesi tarafından bir sivil darbe yapmamaya kendisini davet ediyoruz. Öteki takdirde şunu bilsin ki bu ülkede darbeler oldu, ara dönemler oldu, daha sonra demokrasiye dönüşler oldu. Demokrasiye dönüldüğünde, ara dönemde darbecilerin söylediği hiçbir şey olmadı. Bu ülke, Kenan Evren’in söylediği kişiye oy vermedi. Bu ülke, hiçbir zaman yap dediğini yapmadı. Zaman zaman bu konuda kendi mağduriyetini dile getiren Cumhurbaşkanı, şimdi bu ülkeye istikamet dayatmasın. Bu ülkede bir Çoban Sülü cumhurbaşkanı oldu. Fakir bir memurun oğlu Kemal Kılıçdaroğlu, ana muhalefet partisinin genel başkanı oldu. Kendisi su sayaçları okuyan birisi, geldi bu ülkeye cumhurbaşkanı oldu. Bu ülkede halkın evlatları, oy alırsa her göreve gelebilirler. Buna engel olmaya çalışmak, bu ülkenin yerleşik demokrasisine karşı darbe girişimidir. Bu ülkede kimin ne olacağına halk karar verir. Bu karara engel olmak, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a düşmez. Kendisini demokrasi içerisinde kalmaya davet ediyoruz.”