Gediz Üniversitesi Uluslararası Yarı İletken Teknolojileri Konferansı (International Semiconductor Science and Technology Conference-ISST2015)’na, Prof. Dr. Aydoğan Özcan damga vurdu. ABD’de yaptığı buluşlarla tanınan Özcan, yakın gelecekte olacakları şöyle anlattı: “Evlerimiz, kişisel eşyalarımız akıllı olacak. Diş fırçamız ve giysilerimiz, hücre parçalarımızdan bizi takip edip hastalıkların erken teşhisini sağlayacak.”

Gediz Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nün düzenlediği konferansta, teknolojinin gelecekte varacağı nokta anlatıldı. 15 ülkeden 100’ü aşkın bilimadamının katıldığı teknoloji zirvesinde gözler, Kaliforniya Üniversitesi’nde görevli Prof. Dr. Özcan’a çevrildi. Akıllı cep telefonları üzerinden sağlık kontrolu yapılmasını sağlayan 50’ye yakın buluşuyla Dünya Teknoloji Ödülü kazanan, Popular Science dergisi tarafından dünyanın en parlak 10 bilimadamı arasında gösterilen Türk bilimadamı, beş on yıl içinde günlük hayatta nelerin değişeceğini açıkladı. Yakın gelecekte evlerin ve şahsi eşyaların akıllı hale geleceğini belirterek, “Banyolarımız, laboratuvar gibi çalışacak. Dişimizi her fırçaladığımızda diş fırçamızda bıraktığımız hücre parçaları ile biyomoleküler seviyedeki bazı izler analiz edilecek. Hastalık belirtileri var mı, kronik hastaysak rahatsızlığımızın seyri ne durumda ya da bazı rahatsızlıklara karşı risk faktörlerimiz sürekli olarak incelenecek. Akıllı diş fırçamız, doktorumuzla iletişim halinde olacak. Olumsuz bir durumda, erken teşhis ve geç kalınmadan hızlı bir şekilde tedaviye başlanmasını sağlayacak. Kıyafetlerimize de biyosensörler yerleştirilecek, vücudumuzdaki farklı biyoizler izlenecek. Üzerinde çalıştığımız bu akıllı sistemler sayesinde, bugün doğan bebekler 100 yaşını görecek.” şeklinde konuştu.

'TELEFONLA TAHLİL YAPILACAK'

Aydoğan Özcan, cep telefonlarının da tıbbi görüntülemede ve tahlilde kullanılacağını söyledi. Cihazların çok geliştiğini, arkasındaki kamera yapılarının ilerlediğini belirterek, “Cep telefonu içerisindeki çipleri kullanarak çok küçük organizmaları, hattâ virüsleri görebiliyoruz. DNA moleküllerini görüp ölçmek de mümkün. Bu çalışmalar, yine beş on yıla kadar mobil sağlık uygulaması halini alacak ve genetik testleri bile kendimiz yapabileceğiz, hastalıkları yine kendimiz teşhis edebileceğiz. Çalışma sahalarımızdan biri de kanser üzerine. Biyopsiyle alınan örneklerin incelendiği mikroskopların ucuzlaştırılarak yaygınlaştırılmasını ve bu tıbbi örneklerin dijital ortama taşınmasını sağlamayı hedefliyoruz. Eğer bunu gerçekleştirebilirsek, bu mikroskoplar dünyanın en ücra yerlerinde bile insanların hizmetinde olacak ve kanser erken teşhis edilebilecek.” dedi.