Kadın sorar.
  -Eşim sevgililer gününde bana ne aldın?
  -Eee, üüüü, kem, küm...
  Almadın mı?
  Bittin sen abicim bittin.
  Bilmiyormusun sen, bu devirde erkeksen ve romantik değilsen öl daha iyi. Adam değilsin.
  Nasıl evlenme teklif ettiğini unutmuşsun.
  Pastadan yüzükte çıkartmamışsın.
  Gökyüzüne onun adınıda yazdırmamışsın.
  Herkesin içinde yere diz çöküp yalvarmamışsın.
  Birde sevgililer gününde hediye almayacaksın haa...
  Yandın! Oğlum sen, yandın!
  Mezarlık beğen...
  Hadi bütün bunları yapmadın, yinede evlenmeyi başardın.
  Eşine hergün gül götürüyor musun? Eğer götürmüyorsan işin bitti. Her türlü hakareti hakediyorsun.
  Daha bitmedi, tanışma günü, söz günü, nişan günü, evlilik yıldönümü, doğum günü, günler bitmez, adeta olayı mübarek güne bağlamışsın, yine  hediye almamışsan kendine kötü sözlerden söz beğen.
  Mezar taşın benden...
  Karşında kim var biliyormusun?
  Eşin, eşin!
  Alacaksın.
  Onun bir şey yapmasına gerek yok. Kadın olması ona yeter. O herzaman haklıdır. Ev işi yapmayabilir, isterse senlede yatmayabilir, özgürdür, hiç bir şeyde senin onayına ihtiyacı yoktur. Güçlüdür kendi ayakları üzerinde durur.
  Sen sensen, o da odur.
  Ayrıca, kocaya hizmet etmesi gerekmiyor, sen ona hizmet etmek zorundasın.
  Sen kimsin ki?
  Ailenin kargocususun. Getirirsin, götürürsün.
  O biiiir sultandır, o biiiir prensestir,
  Kanunlar ondan yana, seni şikayet ederse kesin suçlusun, şahit bile aranmaz. Medya ondan yana.
  Kadın değil mi kesin eziliyordur! Kadınsan haklısın.
  Meşhur dizi filimlerimize bakın, yakışıklı, zengin  erkek, hep bir kadını mutlu etmek için bir amuda kalkmadığı kalır.
  Çiçekler alır, böcekler saçar, yalılar alır,
  Yav gardaşım,
  Ben bu zengin ve karizmatik adamlarla yarışmak zorundamıyım.
  Sanki erkeklerin dünyaya geliş amacı, kadınları mutlu etmek içinmiş gibi algı oluşturuluyor.
  Eskiden adamlığın ölçüsü, yiğitlikle, erkeğin ailesine sahip çıkmasıyla ölçülürdü. Şimdiler de romatikle ölçülüyor.
  Feminizmin başarısımı yoksa, modernliğin getirisimi desek, medyada ve çevrede erkeklerin üzerinde kuvvetli bir baskı yapılmakta.Erkeklerin romantik olmadıkları ve ezik oldukları konusunda
psikolojik baskı yapılarak kadınların gözünde erkekler değersizleştiriliyor.
  Sonrası malum, ya huzursuzluk, yada ...
  İstisnalar var mı, var.
  Mesela, adam alkoliktir, piskopattır, acilen tedaviye ihtiyacı olanları saymıyorum.
  Her nedense, kadının erkeğine iyi bir eş olup olmadığı, kadınların sorumlulukları hiç bir zaman sorgulanmıyor. Bütün kadınlar dört dörtlük ve mükemmel.
  Erkeklerse odun.
  Biraz insaf
  N e yapsın erkek, adamcağız çalışmaktan ,hayat mücadelesinden contayı yakıp perte çıktı oldu.
  Çocukları, namusu, ülkesi için dürüstçe çalışıyorsa bundan iyi romantiklik mi olur.
  Hayat pembe diziler gibi değil.
  Önemli olan mutluluk, huzur, anlayış,saygı ve sadakat...
  Sen, yine de eşine bir çiçek ver.
  Ona, Allah'ın emaneti olarak ,sevdiğini söyle...
  Kalın sağlıcakla...