Erdem sahibi olmanın ne kadar önemli olduğunu açıkça belirten Atatürk'ü anlamak bu olsa gerek. Onun çizgisinden gitmek ve Türk milletini dünya çapında yüceltmek için çalışmalarını ve düşüncelerini tatbik etmek için var olmak gerekir. Aldık başımızı gidiyoruz, ne erdem'den, ne ahlak'tan ne de faziletten bir haber olduk. 21. Yüzyılın iletişim çağı olmasından kaynaklanan hızlı yaşam ve “yaşamak için yok et” düşüncesi. Sadece çıkarlarının peşinde koşmak, ben kazanayım da, başkası beni ilgilendirmez mantığıyla hareket etmek. Paylaşımın, yardımlaşmanın neredeyse unutulmak üzere olduğu bir toplum haline geldik. [B]Mevcut olan sistemin işleyişi artık günümüzde böyle görülüyor, “Dün dündür, bugün bugündür” üzerine. Oysa yapılması gereken dünü unutmayıp, bugünü iyi anlamaktır. [/B]Gelecek nesillerimize de bunu aşılamaktır. Toplumu yönetmek, emir komuta zincirini oluşturmak, kişiyi tedirgin kılmak, o kişinin muhafazakâr ve milliyetçi olmasını sağlamaktan geçiyor. Bu duruma teslim olan bizler, sesimizi çıkarmıyor ve bana'neci bir toplum oluyoruz. [B]Erdemli olmak yolunda karşımıza dikelen büyük engel elbette çıkar duygusu. Bir insan güçlü olabilir, zeki olabilir, çalışkan olabilir. Fakat ahlaklı değilse; gücü zorbalığa, zekâsı kötülüğe, çalışkanlığı kendi çıkarına olur. Şöyle diyebiliriz aslında; “bir insanın ahlaklı olup olmadığı, çıkarı söz konusu olduğu zaman ortaya çıkar.”[/B] Siyasetçisinden, bürokratına, memurundan, işçisine vs. Ahlaklı bir toplum olmak istiyorsak, gençlerimize verdiğimiz eğitimde, ahlakın ışığıyla yol almak ve ilerlemek zorundayız. Önceki yazılarımda biraz sivil toplum örgütlenmesine kısaca değinmiştim, sivil toplum nedir? Diye sordum kendime! [B]Yanıtım; “Sivil toplum katılmaktır. İnsanların bir yerde, inandığı değerlerin ve doğruların mücadelesini, hiç kimseye zarar vermeden, yasalar ve kanunlara uyarak, kendi düşüncelerini anlatmasına katılmaktır. Yanlışları yüksek sesle dile getirebilmenin, doğruları takdir etmenin, bir ve birlik olmanın yoludur sivil toplum olmak.” [/B] İnsanın kendisini anlaması ve okumasıdır sivil toplum. Nerde durduğunu görmesi, kendisiyle yüzleşebilmesi ve bu yolla yaşamına yön verecek olan düşüncelerini özgürce ifade etmektir. [B]Neye ve kime hizmet ettiğinin sorgulamasıdır.[/B] Çözüm üretmekten çok yakınmayı, olumsuz yönde ve çoğu zaman yıkıcı eleştiriler yapmayı gelenek haline gelmiş bir toplumda çözümün parçası olabilmek, sorumluluk alabilmek, sorumluluk yükleyebilmektir. İnsanların artık her fırsatta bahsettiği, “kendini yetiştirmek” ve çevremize, yaşadığımız kente ve ülkemize hatta dünyaya hizmet edebilmek, sivil toplum örgütlenmesinden geçmektedir. Türk olmanın verdiği şerefi gururu gelecek nesillerimize doğru aktarmaktır. Yaşadığı toplumun gereksinimlerine kulaklarını tıkamadan, proje üreterek, çalışarak, herhangi bir maddi çıkar gözetmeden yürütülen bir örgütlenme, elbette başarıya ulaşacaktır. Başarılı olmak istiyorsak, ahlaklı olmak zorunda olduğumuzu asla unutmamak temennisi ile”¦ [B]Gençler, bir gün bu memleketi sizin gibi anlamış bir gençliğe tevdi (emanet) edeceğimden dolayı, çok memnun ve mesudum Mustafa Kemal Atatürk[/B]