Haksen Konfederasyonuna üye Eğitim Hak-Sen, Sağlık Hak-Sen, Yerel Hak-Sen, İmar Hak-Sen, Toç Hak-Sen, Enerji Hak-Sen ve Haber Hak-Sen'in 3.Olağan Genel Kurulları geniş bir katılımla Ankara'da İlci Residence Hotel'de yapıldı.

3.Olağan Genel Kurula Kahramanmaraş Haksen il teşkilatı tam kadro katıldı. Haksen K.Maraş İl başkanı ve Eğitim Haksen başkanı Fahri Kurt, KSÜ temsilcisi Cem Kapukaya,Yerel Haksen il başkanı İbrahim Altun,N.Fazıl Şehir Hastanesi temsilcisi Murat Çavuşoğlu,Sağlık Haksen İl başkanı Olcay Kapukaya katıldılar.Görüş ve önerilerini açıkladılar.Tekliflerini sundular.Sendikaların ve kamu çalışanlarının sorunlarını tartıştılar.Çözümler aradılar.
Siyaset,iş dünyası,sivil toplum kesimlerinden çok sayıda duayen isimlerin katıldığı Genel kurul,açılış, saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından genel kurulu yönetmek üzere Divan oluşturuldu. Genel kurulun öğleden önceki bölümünde protokol konuşmaları yapıldı.

Öğle yemeği için verilen aranın ardından gündemin diğer maddeleri icra edildi.

Açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Haksen Genel Başkanı Ayhan Çivi şunları söyledi:

 “Değerli mücadele arkadaşlarım,
Tekirdağ'dan, Ağrıya kadar Denizli'den Elazığ' a kadar Diyarbakır'a kadar bu mücadeleye gönül veren memurun Hak ve Emek mücadelesinin yanında dimdik duran Türkiye'nin dört bir yanından bu kutlu şölenimize bu kış şartlarında koşarak gelen sevgili dostlarım,
Hepinizi en insani duygularla ve saygıyla selamlıyorum. 

2008 yılında ortaya koyduğumuz fikir etrafında sadece kamu çalışanlarının hizmetinde olacak, Devletimizin ve Milletimizin hizmetinde olacak yasal haklarını sadece çalışanların lehinde kullanacak, bir sendikal hareket için, faaliyet için hep beraber yola çıktık.”Dedi, konuşmasının devamında şunları vurguladı. 

YETKİLİ SENDİKALAR SENDİKACILIĞIN İTİBARINI YOK EDİYOR. 

Bugün kamu çalışanlarının maalesef içinde bulunduğu durum bu darbelerinde büyük ölçüde etkisindedir. Maalesef Türkiye'de hakka, hukuka, adalete ve sendikal mevzuata dayanan bir mücadele değil, siyasal ve ideolojik referansların önde çıktığı ve her iktidarın kendisine göre bir sendikal yapı oluşturduğu bağımlı bağlantılı bir sendika hareket içerisindedir. Maalesef yetki bu sendikal anlayışların elindedir. Dolayısıyla da bizim yıllardır bas bas bağırdığımız toplu sözleşme hakkı istediğimiz bunun için büyük mücadeleler verdiğimiz toplu sözleşme hakkı bile iki yıldır, iki dönemdir toplu görüşmeden çok daha gerisinde toplu görüşmeyi aratacak bir acz içinde sonuçlanmıştır. Yetkili sendikalar maalesef itibar kaybettiriyor. 

TOPLU SÖZLEŞME SONUCU SIFIR KAZANIM

Geçen yıl yapılan toplu sözleşmeler de 4+4, 3+3 yani toplu sözleşme yapılmasa daha iyiydi ve bu sene yapılan toplu sözleşmelerde alınan sonuçları bile memurun lehine mi, aleyhine mi, hayrına mı bunu bile tartışır bir sonuç ile masadan kalktılar. 1 Ocak itibari ile tüm kamu çalışanları 123 TL seyyanen zam alacak ve bir yıl boyunca bu zam geçerli olacak. Maaş katsayısına bağlı diğer sosyal haklarda hiçbir değişiklik olmayacak, olamayacak çünkü çarpan değişmiyor. Önümüzde ki yılda 4+4'lük bir maaş artışıyla geçireceğiz.2014 yılında 123 TL seyyanen zamma karşılık Memur-Sen çok hayırlı bir iş olduğunu memurun lehine olduğunu söyledi. Diğer sendikalar dediler ki, hayır bu memurun aleyhine dir. Biz de oturduk elimizdeki gerçek rakamlar üzerinden hesap yaptık değerli arkadaşlar. Karşımıza çıkan tablo ne kar ne zarar yani bir bardak suda fırtına kopartılıyor. Bunu kümülatif olarak yani 2014 yılında da 2015 yılında da memurun cebine girecek para ha 3+3 verilmiş üzerine 4+4 eklenmiş ya da 123 TL artı 4+4 olmuş. Burada sadece sanki düşük seviye maaş alan memur arkadaşlarımızın maaşlarına çok daha iyi iyileştirme yapılmış gibi bir sunum yapıldı. Bu kesinlikle doğru değildir. Toplama vurduğunuz zaman iki yıllık kümülatif eline geçecek zam miktarının hiçbir farkı yoktur. O yüzden de boşuna kayıkçı kavgası yapmasınlar bu tartışmadan bir şey çıkmaz çünkü sonuç sıfırdır.

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDETİ KINIYORUM.

Vatandaşların sağlık hizmetlerdeki aksamalardan kaynaklanan öfkesi ve şiddeti de sağlık çalışanlarına yönelmektedir. En son Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde bir radyoloji uzmanına saldırı yapılmıştır. Onu da bir kez daha lanetliyorum.

EĞİTİM ÇALIŞANLARI HAK ETTİĞİ ÜCRETİ ALAMIYOR.

Bugün öğretmenlerimiz OECD ortalamalarının altında ücretlerle ve yüksek çalışma saatleri ile Türkiye'deki eğitim öğretim hizmetlerini yerine getirmeye çalışmaktadır. Bugün Almanya da Almanya'nın en büyük sendikası Almanya sendikalar birliğidir 7 milyon üyesi vardır. Burada değerli arkadaşlar bu sendikanın üyesi öğretmen arkadaşlarımız maden işçileri ile beraber aynı düzeyde maaş almaktadır. Yani maden işçiliği ağır tehlikeli iştir. Öğretmenlik te bi bu kadar kıymetli ve değerli bir hizmettir. 

ÜNİVERSİTELER ZULÜM YUVASI HALİNE GELDİ

Bunun yanında eğitimde çalışan idari personelimiz ve üniversitede çalışan idari personelimiz var. Üniversiteler bir bilim yuvası olmasına rağmen maalesef rektörlerin ve onun yanında çalışan birkaç kişinin zulüm yuvası haline gelmiştir.Rektörlerimiz sanki babalarının çiftliği ve kendi vakıf üniversiteleri gibi adeta idari personel üzerinde ciddi bir keyfiyet ve hukuk dışı uygulamalar yapmaktadırlar. 

ARAMA KURTARMA PERSONELİNİN HAKLARI VERİLMİYOR

Bir taraftan merkezi idare kuruldu bir taraftan bu arkadaşlarımızı valilik emrinde çalışıyorlar. Ve gidebilecekleri hiçbir yer yok. Bu arkadaşlarımıza yerel yönetimlerde ödenen sosyal denge tazminatı yemek ücreti bile ödenmiyor arkadaşlar. Görevde yükselme bir fırsatları yok. Bir taraftan ağır işçilik yaparken bir taraftan memur muamelesi görüyorlar. Biz de bu konuda Parlemantoda bu arkadaşlarımıza özel meslek yasası çıkması için gerekli mücadeleyi başlatacağız.

FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETLERİ DERHAL ÖDENMELİDİR.

6666 Sayılı KHK ile fazla çalışma ücretleri kaldırıldı. Peki bu konumlarda ihtiyaç halinde fazla çalışmıyor mu? Bugün adliyelerde, vergi dairelerinde, tapu da ormanda çalışan arkadaşlarımız fazla mesai yapmıyorlar mı? Yetkisiz alınan bir KHK ile bu mesailer kaldırıldı Anayasa Mahkemesi bunu iptal etti. Bir yıldan beri hala bir düzenleme yok.

EK ÖDEMELER EMEKLİLİĞE YANSITILMALIDIR.

Daha öce mezarda emeklilik diye biz protesto ediyorduk şimdi maaşlarımızın %50 si ek ödeme ve o ek ödemeler emekli olduğumuzda maaşlarımıza yansımıyor, yansımadığı içinde bir çalışan ortalama %50 lik gelir kaybediyor. Ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalı, maaşlar artırılmalıdır.”dedi. 

K.Maraş Haksen il başkanı Fahri Kurt  da yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Haksen genç ve dinamik bir sendikadır.Yeni yüzyılda evrensel ilkelerle sendikacılık yapma niyet ve gayretindedir.Haksen bağımsız karakterli,ilkeli,kimlikli ve kişilikli bir sendikadır.Bağımlı olanlar,güdümlü olan,siyasetçilerin arka bahçesi olan,manda yönetimini benimseyen sendikalar mücadelede bir arpa boyu yol alamazlar.Görüşme masada bir puan etmediklerini görmek ne kadar acı vericidir.Çalışanların gücü böyle sendikalarca paratoner gibi toprağa verilerek kırılmaktadır.Böyle olunca da esas görevi mücadele etmek,hak aramak olan bazı sendikalar, bir takım siyasi mahfillerin kapıkulu,üyeleri de güruh durumuna düşmektedir.
  Bizi Haksen'de tutan güç, samimiyet mayasıdır. İlkeli duruşudur. Bağımsız oluşu ve kimseden korkmadan gerçeği en güçlü şekilde seslendirme cesaretidir.

  Haksen, gücünü yüzde yüz üyelerinden alır, yine üyeleri için kullanır. Haksen yönetimi, bulunduğu yeri kendine ve çehresine şahsi çıkar için kullanmaz, arpalık yapmaz. Haksen, üyelerini, siyasi, sosyal, ticari pazarlamaz. Haksen yöneticileri, üyelerinin sırtını sıçrama tahtası olarak kullanmaz. Haksen medeni ilişkiler dahilinde herkesle görüşür ama aynı yatağa yatmaz. Haksen'nin tek gayesi, üyelerinin onurlu yaşamasının mücadelesini vermektir. Haksen,kamu çalışanlarının uğradığı, uğrayabileceği her türlü haksızlığa karşı, haklı, şerefli, meşru, sivil mücadeleyi verme azim ve gayretindedir.Haksen artık sendikal mücadelede belli bir güce ulaştı.Kurumsal kimliğini oluşturdu.Rotasını çizdi.Güzcünü kullanamayan zavallı sendikalardan ayrıldı.Haksen artık döfakto,domino etkisi yapamaya başladı.”