Manisa'nın Soma ilçesinde, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez Maden Ocağı'nda 301 kişinin şehit olduğu faciayla ilgili soruşturma kapsamında Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'nca eksiklikleri tamamlanarak, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne yeniden sunulan iddianamenin inceleme süresi, 9 Mart 2015 Pazartesi günü sona eriyor. İnceleme süresinin bitmesine üç gün kalmasına rağmen iddianame henüz tamamlanmadı.

Manisa Barosu eski Başkanı Zeynel Balkız, yeni iddianamede bazı eksikliklerin giderildiğini ancak halen eksik kısımlar bulunduğunu söyledi. İddianamenin kabulü noktasında 9 Mart’ı beklediklerini belirten Balkız, “İddianame mahkemeye gelir gelmez, tutuklu olan sanıkların tutukluluk incelemesi yapılacağı için tutukluluk kararı veren mahkemeye gitti. İddianame, önceki iddianameyle benzer özellikler taşıyor. Sadece iade edilen iddianamenin eksiklikleri tamamlanmış oldu.” dedi. Cezalarda bir miktar değişiklik olduğunu belirten Balkız, “Önceden 8 kişi olası kasttan, 8 kişi bilinçli taksirden, 29 kişi ise tedbirsizlik ve dikkatsizlik nedeniyle birden fazla kişinin ölümüne neden olmaktan yargılanıyordu. Şimdi Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) görevlisi 7 kişi ile gaz ölçüm elemanı 5 kişi hakkında, taksirle adam öldürmeye sebep olmaktan yargılama var. Geri kalan ikinci gruptaki kişiler, bilinçli taksirle yargılanıyorlar. Son iddianameyi bir toparlarsak, 8 kişi olası kasttan 20-25 yıl hapis cezasıyla 301 defa yargılanıyor. 12 kişi sadece kusuru nedeniyle taksirle adam öldürmeye neden olmaktan 2 yıl ile yargılanıyor. Geri kalan kişiler, bilinçli taksirden yargılanıyor. Bilinçli taksirden yargılananların sayısı bu iddianamede artmış. Bilinçli taksirden yargılanacak kişiler yine 2 yıl temel hapis cezası ama 3/1 bilinçli taksir olduğu için ceza arttırılarak yargılanacaklar.” diye konuştu.

'CEZALAR ARTTIRILMALI'

Taksir ve bilinçli taksir suçlarından yargılanan kişilerin cezalarında bir arttırıma gidilmesi gerektiğini söyleyen Balkız, “Bizim itirazımız, bilinçli taksir ve taksirle adam öldürmeye sebep olma suçunun, 'ihmali davranış sonucu adam öldürmeye sebebiyet' şeklinde 83. madde var, yargılamanın bu maddeyle yapılmasını istiyoruz, çünkü ihmal mevcut olduğu halde yapılıyor. İhmali davranış dendiği zaman, alması gereken tedbirleri almamış ve ihmalini sürdürmüş anlamına geliyor. Bu yüzde 100 bilirkişi raporuna ve olayın gerçeklerine uygundur. Bilirkişi incelemelerinde bu eksikliklerin 2009 yılından bu yana süregeldiği, aynı kusurlarla üretimin sürdürüldüğü ortaya çıkıyor. Üretim patlaması, üretim zorlaması, gaz ölçüm cihazlarının akredite olmaması, sensörlerin yanlış okuması ve sensörlerle oynama, haddinden fazla insan çalıştığı halde yeterli derecede oksijen temin etmeme gibi birçok kusur var. Bu durumlar 2009’dan beri sürdürüldüğü için 83. maddenin 3. bendine göre yargılanmaları lazım ki bu şekilde yargılamada ağırlaştırılmış müebbet bir suçun karşılığı 20 yıl, müebbet 15 yıl, diğer suçlar 10 yıl temel cezayla yargılanıyor. Burada en az 10 yıl temel cezayla yargılanacak bir pozisyon var. Bu bakımdan biz iddianameyi eksik buluyoruz.” şeklinde konuştu.

'DANIŞTAY KARARI GEÇ AÇIKLANDI'

Kamu görevlilerinin iddianameye dahil edilmemesinde Danıştay tarafından alınan kararın geç açıklanmasının büyük payı olduğunun altını çizen Balkız, “Manisa Barosu olarak bizim açtığımız bir dava vardı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, burada 2009 yılından bu yana görev yapan müfettişler, TKİ Genel Müdürü, Genel Müdür Yardımcısı, saha sorumlusu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı MİGEM Genel Müdürü, onların denetim elemanları ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın denetim elemanlarının bilirkişi raporunda, ihmali davranışta bulundukları saptanmış. Bunlara ilgili bakanlıklar soruşturma izni vermedi. Vermeyince biz Danıştay’da dava açtık, bu bakanlık kararının kaldırılmasını istedik. Danıştay, eksik unsurlar taşıdığı gerekçesiyle bakanlık kararını kaldırdı. Bakanlık kararı mahkeme kararıyla kaldırılınca savcılığın istediği soruşturma iznine bakanlıkların olumlu yanıt vermesi lazım. Halbuki Danıştay’ın, kararı aralık ayında vermesine rağmen geç açıklamış olmasından dolayı bakanlığa intikal etmedi. Biz müfettiş ve kamu görevlilerinin de soruşturulmasına izin verilerek bu iddianamede yer almalarını veya yeni bir iddianame ile davanın birleştirilmesini bekliyoruz.” dedi.

'EK İDDİANAME GEREKİR'

İddianamede bulunan eksikliklerin giderilmesi ve kamu personelinin de yargılanması için mevcut iddianamenin iadesinin gerekmediğini belirten Balkız, “Bizim beklentilerimizin karşılanması için iddianamenin iadesi gerekmiyor. Mahkeme, şüphelileri ek soruşturma yöntemiyle yeniden sorgulayarak bu eksikliği giderebilir. Kamu personeli içinse yeni bir iddianame düzenlenebilir. Mevcut iddianamenin dışında bir iddianame düzenlenecek, iki iddianame birleştirilecek.” dedi.