Kang, Ürdün ve Kilis'teki kamp ziyaretlerinin ardından Gaziantep Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyonu Ofisi'nde basın açıklaması düzenledi.
Ziyaretleri sırasında Suriye'deki çatışmalar yüzünden evlerinden ayrılan ailelerle tanışıp konuşma fırsatı bulduğunu aktaran Kang, Suriye'de devam eden çatışmalar yüzünden birçok insanın zor şartlarda hayatlarını sürdürdüğünü anımsattı.

Kang, Türkiye'nin sığınmacılar konusunda çok duyarlı davrandığını, ancak bu soruna herkesin müdahil olması gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

"Ürdün'de Azra kampını gezme fırsatım oldu. Mültecilerden özellikle Rakkalı ve Humuslu ailelerle tanışma fırsatım oldu.  Türkiye'de de bildiğiniz üzere mültecileri barınmakta.  Dün Kilis'teki ziyaretim esnasında yapılan çalışmalarla ilgili güzel fikirler edindim. Birkaç Suriyeli aileyle tanışma fırsatım oldu, ilk ağızdan fikir edinme fırsatı buldum. Hem Türkiye'de, hem Ürdün'deki yetkililerle yapmış olduğum görüşmelerden izlenimim şudur ki, her iki ülkede  Suriyelilere kucak açmış, onları mülteci görmekten ziyade kardeş görmekte ve misafirperverliklerini gördüm. Ancak şunu da anlıyorum. Bu sadece Ürdün ve Türkiye'nin tek başına kaldıracağı bir yük değil, medyanın da bu sorun üzerine odaklanması gerekir ve bu iki ülkenin yükünün hafifletilmesi gerektiği kanaatindeyim."

Suriye'deki krizin görünenden çok daha büyük olduğunu ve bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini vurgulayan Kang, bu konuda herkesi sağduyuya davet etti.

- "Yakın zamanda görülen en büyük insani kriz"

Kang, Suriye'de yaşananları çok iyi bildiğini ifade ederek, "Üzülerek bildirmek gerekir ki Suriye'yi gezme fırsatım olmadı, ancak hem Suriye'de hem de Suriye'den göç etmiş ailelerle görüşme fırsatım oldu.  Halihazırda Suriyelilere yapılan insani çalışmalarla meşgul olan yerli ve yabancı sivil toplum kuruluşlarıyla görüşme fırsatım oldu. Beş yılı aşkın süren Suriye krizi gösteriyor ki hemen her saat başı, elli aile yerinden olmakta, dolayısıyla evinden yurdundan mahrum kalmakta. Rakamlar bize şunu gösteriyor ki Suriye insani kriz yakın zamanda görülen en büyük krizlerden bir tanesidir. Bütün herkesi sağduyuya çağırıyorum" dedi.

Suriye'deki iç savaştan en çok kadın ve çocukların etkilendiğini hatırlatan Kang, sığınmacılara daha çok yardım yapılması gerektiğini belirtti.

Kang, bu konuda uluslararası insani yardım örgütlerinin daha fazla çalışması gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Yapmış olduğum ziyaretler esnasında, özellikle bu krizden Suriyeli çocukların ve kadınların etkilendiğini gördüm. İstatistikler bize gösteriyor ki yaklaşık olarak 6 milyon çocuk insani yardıma muhtaç, 2.7 milyon çocuksa okula gidememektedir.  Bu da önümüzdeki günlerde özellikle çocuk yaşta çalışma ve sosyal sorunları da beraberinde getirecektir. Bunlar için önlemler alınması gerektiği kanaatindeyim. Hem Ürdün'de hem Türkiye'de, BM Güvenlik Konseyinin almış olduğu karar gereği insani  yardımlar ulaştırılmakta. Kilis sınır boyunda da yapılan insani yardımlar olumluydu. Tabi bunun sadece BM kanalıyla kalmaması gerekiyor. Uluslararası insani yardım çevrelerinin de elinden geleni yapıp sürece katkıda bulunması gerektiği inancındayım."

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kang,  BM'nin  almış olduğu karar gereği herkese yardım edileceğini dile getirerek, sığınmacılar konusunda Lübnan, Ürdün ve Türkiye'nin üstüne düşeni fazlasıyla yaptığını kaydetti.

 Türkiye-Rusya kriziyle ilgili soruları da cevaplayan Kang, sivil toplum kuruluşlarından edindiği bilgilere göre Suriye'de sivillerin, doktorların hatta insani yardım çalışanlarının da bombalandığını ve herkesin durumdan etkilediğini söyledi.

Kang, tarafları sorumlu olmaya davet ederek, söz konusu krizin beklenenden uzun sürdüğünü sözlerine ekledi.